‘Hızlı vize’ değil, vize işkencesi
Güncelleme Tarihi:
Almanya nihayet Almanya’da yaşayan Türkiye ve Suriyeli ailelerin deprem bölgesindeki yakın akrabalarını yanlarına getirip barındırmalarına ve tedavi görmelerine, bürokratik zorluklar çıkarmadan ‘hızlı vize’ yoluyla imkân kılınmasına karar verdi. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, ‘hızlı vize’ konusunda Federal Dışişleri Bakanlığı ile uzlaşma sağlandığını açıkladı. Tabii 90 günü geçmeme koşulunu da.
Tabii ‘bürokratik olmayan yollardan hızlı vize’ koşulları henüz ilan edilmedi.
Federal Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde ‘vize kolaylığı’ ile ilgili olarak geçen hafta yayımlanan bir açıklamada şunlar yer almıştı:
* Almanya’da yaşayan ailen yaşadığı kentteki belediyeden tasdikli davetiye belgesi.
* Mali imkânlarını kanıtlayan bilgi ve belge.
* Davet eden kişinin tüm masrafları karşılayacağına dair yazılı beyanı.
* Seyahat sağlık sigortası.
* Uçak bileti.
* Başvuruda bulunan şahsın vize süresi dolmadan Schengen bölgesinden ayrılacağına dair yazılı ve imzalı beyannamesi.
Bu mudur ‘hızlı vize?’
Bu mudur ‘acil vize?’
Bu belgelerin tedarik edilip Almanya’nın Türkiye’deki başkonsoloslukları ve konsolosluklarına sunmak haftalar, hatta aylar alır.
Bu ‘hızlı vize’ değil, ‘vize işkencesidir’...
ARTIK DÜRÜST DAVRANIN
Artık Almanya ve diğer Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanan Ankara Sözleşmesi’ne riayet etmeli ve yıllardır Avrupa kapılarında beklettiği Türkiye’ye ve Türk vatandaşlarına vize zorunluluğunu kaldırarak özgür bir biçimde seyahat edebilmelerinin yolunu açmalıdır.
AB artık dürüst davranmalı ve yapılan sözleşmelere saygı göstermelidir.
Türkiye ile AB arasında 26 Aralık 2013 tarihinde ‘Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması’ imzalandı.
Aynı gün ‘Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni’ de imzalandı.
Bu metinde, “Türkiye vatandaşları, Schengen ülkelerine iş, ailevi ya da turistik amaçlı kısa süreli ziyaretlerinde (180 gün içinde 90 güne kadar) vizesiz seyahat edebilecek” denildi.
Geri Kabul Anlaşması 1 Ekim 2014 tarihinde uygulamaya konuldu.
Ya vize serbestisi?
Hâla sürüncemede...
‘YAPMAYANA DAVA AÇIN’
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) İstanbul’da düzenlediği bir seminere katılan Almanya Yüksek İdare Mahkemesi Daire Başkanı Klaus Dienelt, “Serbest dolaşım, Türklerin 1972’de imzalanan Katma Protokol’le kazanılmış hakkı. Almanya gereken yasal düzenlemeyi bu yıl sonuna kadar yaparak Türklere vizeyi kaldıracak. Bunu bütün AB ülkeleri yapmak zorunda” dedi.
Hatta “Yapmayana dava açın” çağrısında bile bulundu.
Klaus Dienelt bunu 17 Mart 2008’de söylemişti.
Ama vizeyi hâlâ Almanya da kaldırmadı diğer AB ülkeleri de...
*
Almanya’da Yeşiller’in o dönemdeki Eş Başkanı Claudia Roth, kendisiyle yaptığım bir söyleşide Türklere vize uygulamasının yasal olmadığının altını çizerken, Almanya ve diğer AB ülkelerine “Kaldırın şu vizeyi” çağrısında bulunmuştu.
Almanya’nın yanı sıra AB ülkelerinin Avrupa Adalet Divanı’nın (AAD) kararlarını uygulamamakla hukuksal bir hataya imza attıklarını da vurgularken, “AAD’nin kararı ışığında hareket edilse, Türklere vizenin çoktan kalkması gerekirdi” demişti.
Bu söyleşi 18 Aralık 2012 tarihli Hürriyet’te yayınlanmıştı
Evet...
Aradan yıllar geçti.
Türklere vize uygulaması hâlâ devam ediyor.
Almanya da diğer AB ülkeleri de AAD’nin kararlarına saygısızlığı hâlâ sürdürüyor.
Bir dönemler Federal Meclis Başkan Yardımcılığı da yapan Claudia Roth’un partisi Yeşiller, Almanya’da 8 Aralık 2021’den beri SPD ve FDP ile iktidarda.
Claudia Roth da Başbakan Scholz’un kabinesinde Federal Hükümetin Kültür ve Medya’dan Sorumlu Devlet Bakanı.
Şimdi biz de de Claudia Roth’a sesleniyoruz...
Kaldırın şu vizeyi!