FDP'nin kader yılı

Güncelleme Tarihi:

FDPnin kader yılı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2013 00:00

ALMANYA Federal Cumhuriyeti’nin 23 Mayıs 1949 tarihinde Anayasa’nın kabulüyle kurulmasından bu yana geçen 63 yılda, iktidarlarda en uzun süreli söz sahibi olan parti, liberaller olarak bilinen Hür Demokrat Parti’dir (FDP).

Haberin Devamı

FDP, 1949-1956 ve 1961-1966 yılları arasında Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile ortaklık etmiştir.
FDP, aralıksız olarak 1969-1982 yılları arasında Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile oluşturulan koalisyon hükümetinde yer almıştır.
SPD’nin ekonomi politikasına kızıp cephe değiştiren FDP sayesinde CDU/ CSU’ya 1982 yılında yeniden iktidar yolu açılmıştır. Almanların Kra Dev olarak nitelediği Helmut Kohl başbakanlığında oluşturulan CDU/CSU-FDP koalisyonu aralıksız olarak 1982-1998 yılları arasında iktidarda kalmıştır. 1998-2009 yılları arasında muhalefet sıralarında yer alan FDP, 2009 yılı Kasım ayından beri yeniden CDU/CSU ile birlikte iktidarda söz sahibidir. Başka bir deyişle; FDP, 63 yıl önce kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nin kaderinde hep ikinci adam olarak 44 yıl söz sahibi olmuştur.

FDP’ye Almanya’nın ilk Cumhurbaşkanı Theodor Heuss (1948-1949), Franz Blücher (1949-1954), Thomas Dehler (1954-1957), Rainhold Maier (1957- 1960), Erich Mende (1960-1968), Almanya’nın eski Cumhurbaşkanlaırndan Walter Scheel (1968-1974), Almanya’nın en uzun süreli Dışişleri Bakanlığını yapan Hans-Dietrich Genscher (1974-1985), eski Ekonomi Bakanlarından Martin Bangemann (1985-1988) ile Otto Graf Lambsdorff (1988-1993), eski Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel (1993-1993), Wolfgang Gerhard (1995-2001) ve şu andaki Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle (2001-2011) genel başkanlık yapmıştır.
2009 yılındaki genel seçimlerde yüzde 14.6 oranında oy alan FDP’ye tarihinde o zamana kadar hiç görülmemiş bir zafer kazandıran Westerwelle, daha sonraki dönemlerde içten gelen yoğun eleştiriler yüzünden görevi bırakmak zorunda kalınca, partinin başına 2011 yılında şu andaki Federal Ekonomi Bakanı Philipp Rösler geçti. Ama Rösler liberallerin düşüşünü engelleyemedi.

Son yapılan kamuoyu yoklamaları, FDP’nin bu yıl Aşağı Saksonya’da, Bavyera’da ve Hessen’de yapılacak Eyalet Parlamentosu seçimlerinde yüzde 5 barajını aşamayacağı yönünde ciddi sinyaller vermektedir. Bu durum eylül ayında yapılacak genel seçimler için de geçerlidir. Yani FDP’de ciddi bir çöküş yaşanmaktadır.
İşte bu yüzden de parti içinde ciddi bir huzursuzluk yaşanmaktadır. Tabii böyle bir durumda da hedef tahtası genel başkandır. Parti içinde Philipp Rösler’in bu yükün altında kalkamayacağı görüşünü paylaşanların sayısı her geçen gün artmaktadır.Bunu açık açık telaffuz etmeye başlayanların sayısı da...

Schleswig-Holstein Eyalet Parlamentosu FDP Meclis Grup Başkanı Wolfgang Kubicki de bunların başında gelmektedir. Kubicki, çok açık bir biçimde “Beni Rösler’in kaderi ilgilendirmiyor. Beni FDP’nin kaderi ilgilendiriyor. Parti varolma mücadelesi veriyor. Buna seyirci kalamayız” diyor.
Rösler ise istifayı düşünmediğini söylüyor. Rösler, “Fırtınalı denizde gemiyi terk etmem” diyor.
Alman liberaller hafta sonu Stuttgart’ta geleneksel 3 Kral Buluşması’nda bir araya geldi. Bu buluşmada Rösler’in kaderi oylanmadı. Zaten bu gündemde de değildi..
Ama hem Rösler’in hem de partinin kaderi 20 Ocak’ta Aşağı Saksonya’da yapılacak seçimlerden sonra biraz daha belirginleşecek...
FDP’nin yüzde 5 barajını aşamaması durumunda, muhtemelen şu anda “İstifa etmeyi aklımdan geçirmiyorum” diyen Rösler, şapkasını önüne koyup bir kez daha düşünecek. O düşünmese bile başkaları onu düşünmeye zorlayacak...
FDP’nin kaderini ise eylül ayında yapılacak genel seçimler belirleyecek. FDP’nin Yüzde 5 barajını aşamaması durumunda Liberaller tam bir hayal kırkılığı yaşacak. Tabii bir daha geri dönüşleri de kolay olmayacak...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!