Ehrhart Körting: ``Berlin´de şiddet eğilimli Müslüman yok gibi’’

Körting, Berlin´de düzenlenen ``İslam Haftası’’ kapsamında katıldığı bir açık oturumda yaptığı konuşmada, ``Berlin’de şiddet eğilimli Müslüman hemen hemen yok. Bazı küçük gruplar, Almanya’da değil, ancak geldikleri ülkelerdeki şiddeti destekliyor’’ dedi.

Bunlara Hizbullah ve Hamas örgütlerinin yandaşlarını örnek gösteren Körting, ``Ancak ben çocukların, kadınların ve sivillerin öldürülmesini ne burada, ne de başka bir ülkede kabullenebilirim’’ ifadesini kullandı.

Berlin’de yaklaşık 3 buçuk milyon insanın farklı din ve görüşlere rağmen barış içinde bir arada yaşadığını ifade eden Körting, ’’Bunun bir avuç terörist yüzünden bozulmasına izin veremeyiz’’ diye konuştu.

Müslümanlar takip edilmiyor

Müslümanların dışlandıkları duygusuna kapılmamaları gerektiğini ifade eden Körting, ``Müslümanlar caddelerde ve evlerde takip altında değil. Böyle bir durum gelecekte de olmayacak. Bazı sorunlar var, ancak bunlar diyalogla çözülebilir’’ dedi.

Açık oturuma katılan ``Hamburg Şurası’’ adlı çatı örgütünün Başkanı Mustafa Yoldaş da özellikle son yıllarda medyada çıkan haberler ve Müslümanlara karşı oluşturulan olumsuz kamuoyu nedeniyle Almanya’daki Müslümanların kendilerini huzursuz hissetmeye başladığını belirterek, ``Bavullarını toplayıp gitmeyi düşünmeye başlayanlar var’’diye konuştu.

Yoldaş, Alman toplumuyla Müslümanlar arasındaki ilişkilerin önyargılar ve yanlış anlamalar nedeniyle kopuk olduğunu ifade ederek şöyle dedi:

Türkiye örneği verdi

``Türkiye´de bir kişi bir yere taşındığında, komşular onu ziyarete gidip ’Hoş geldin’ derler. Almanya’da ise bir kişi yeni bir yere taşındığında komşularına giderek kendisini tanıtır.

Bu geleneği tanımayan bir Türk, yeni bir apartmana taşındığında Alman komşuların kendisini ziyaret etmemesine içerlerken, Alman komşular da ’Bu kişi niye bizi ziyaret etmiyor’ diye düşünüyor.’’

Avrupa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Werner Schiffauer de Anayasayı Koruma Dairesi’nin İslami örgütler hakkında yazdığı raporların hukuki anlamda bağlayıcılığı bulunmadığını, sadece tavsiye niteliği taşıdığını belirterek, raporların medya ve resmi daireler tarafından da bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

BERLİN