Dayak değil kalp yetmezliği

Güncelleme Tarihi:

Dayak değil kalp yetmezliği
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2011 15:05

Haarlem savcılığı, 3 Temmuz tarihinde Hollanda'nın Beverwijk kentinin İjmuiden Velsen Kennemland Karakolu'nda hayatını kayıp eden 22 yaşındaki Türk genci İhsan Gürz'ün ölüm raporunu açıkladı. Türk gencinin ölümünden Hollanda polisinin hatalı olmadığını savunan savcılık, Türk gencini suçladı.

Haberin Devamı

Haarlem savcılığı tarafından Türkçe ve Hollandaca olarak yapılan açıklamada aynen şöyle deniliyor

ÖLÜM NEDENİ KALP YETMEZLİĞİ
22 yaşındaki İhsan Gürz, Beverwijk kentinde 3 Temmuz 2011 tarihinde polis tarafından tutuklanmasının ardından birkaç saat sonra kalp yetmezliğinden dolayı ölmüştür. Bu ölüm nedeni, otopsiyi yapan Hollanda Adli Tıp Enstitüsü (Nederlands Forensisch Instituut NFI) tarafından saptanmıştır. Otopsi sonrasında İhsan'ın kalp kaslarında hasar olduğu ortaya çıkmıştır. NFI, kalp yetmezliğinin iki nedenden dolayı ya da bu ikisinin bir kombinasyonundan dolayı oluştuğu kanaatindedir. Bunlardan birincisi bu kişinin bir kalp rahatsızlığı ve ağırca bir kalbi vardı. Bu ölümcül kalp, ritim bozukluklarına neden olabilir. Kalp ritim bozuklukları adamın kokain etkisi altında olmasından dolayı olabilir

Gerçeklerin ortaya çıkması için Adalet Bakanlığı Müfettişleri tarafından bağımsız bir araştırmanın gerçekleştirildiğine vurgu yapan rapor da şöyle denildi

Ölen kişi gözaltında tutulan biri olduğu için, Savcılık ve Haarlem Emniyet Genel Müdürlüğü nezdinde, gerçekleri araştırmak üzere Adalet Bakanlığı Müfettişleri tarafından bağımsız bir soruşturma açtı. Bu, kameralardaki görüntüler (sokakta ve polis bürosu girişinde, hücre koridorunda ve gözlem hücresinde) ve o gece ne olduğu hakkındaki alınan çeşitli tanık ifadelerine istinaden yapılmıştır. NFI ise ölüm nedenini araştırmıştır.

İhsan, 3 Temmuz'da gece yarısından sonra Beverwijk'teki Snack adlı bara geldi. O kokain etkisi altında hareket etmekteydi. Hiçbir sipariş vermedi, ama geçip oturdu. Bir süre sonra üst kata çıktı. Orada tuvalete gitti. Beş dakika sonra tuvaletten geldi ve geçip bir sandalyeye oturdu. Daha sonra masa ve sandalyeleri etrafa fırlattı. Snackbar sahibi daha sonra ne olup bittiğini bakmak için yukarı kata çıktı. Adam tekrar tuvalete gitti ve tuvaletten çıkmayı reddetti. Snackbar da çalışan birisi polise telefon açtı. Bu görüşmeden hemen sonra saat 0059'da Snackbar'dan 300 metre ötede olan 2 polis çağrıldı. Onlar bir dakika sonra çağrılan yere geldiler.

POLİS YUMRUK ATTI
İhsan, tuvaletten gelince ve polisi görünce kendini kaybetti. Bağırmaya başladı ve tekrar sandalyeleri etrafa atarak, bir sandalye de işyeri sahibine doğru fırlattı. Bunu iki polis memuru pencereden gördüler. Polisler içeri girdiler ve bunlardan birisi İhsan'ı gözaltına almaya çalıştı. O, adamı diğer bir deyişle boynundan kavrayarak yere yatırdı. İhsan, göz altına alınmaya şiddetle karşı vererek çevresindekileri tekmeleye devam etti. İkinci polis memurunun yardımı da İhsan'ı gözaltına almak için yeterli olmadı. O çılgınca etrafına tekmelemeye ve vurmaya devam etti. Onu kontrol altına almak, dikkatini dağıtmak ve sersemleterek kelepçe takabilmek için kendisine bir yumruk atıldı. Polis memuru önce, eğer karşı koymaya devam ederse şiddet kullanmaya başlayacağı konusunda onu uyardı. Bu uyarını bir etkisi olmadı. Bunun akabinde başının arkasına iki yumruk ve yan tarafına bir yumruk atıldı. Birinci yumruktan sonra bir eli kelepçelendi. İkinciden sonra bu mümkün olmadığı için yan tarafına vuruldu. Böylece ikinci elinin de kelepçelenmesi sağlandı.

TAKVİYE POLİS
Tam o sırada diğer üç polis memuru takviye olarak geldi. Adam sandalyeye oturtuldu, sakinleşti ve iki memur arasında bağımsızca polis minibüsüne doğru yürüdü. Adamın her iki tarafında bir polis memuru pozisyon aldı, üçüncüleri ise aracın sürücüsü oldu. Ancak adam minibüste yine şiddetlendi. Tekmeler atarak ve emniyet kemeri içinde ileri geri hareket etti. Bu şekilde aracı sürmek sorumsuzluk olacağından dolayı, iki polis memuru onu minibüsün tabanına yüz üstü yatırarak kontrol altında tutmaya çalıştı. Karakola yolculuk on dakika sürdü. İhsan'ın kokain etkisi altında olduğundan polis memurları yolculuk esnasında gözlem hücresi talebinde bulundular. Çünkü bu tür durumlarda bu standarttır.

İKİ KERE KALP MASAJI
Savcılık şüphelinin tutuklanmasını ve çevresindeki polis eylemlerini incelemiştir. Savcılık, yapılan hareket ve yapılan eylemlerin, şüpheliyi korumak ve güvenli bir şekilde büroya aktarmak için gerekli olduğu düşüncesindedir. Polis karakolunda İhsan, ayakkabı ile ip bağlı bir pantolon giymişti. Kendine bir şey yapmasını önlemek için bunlar üstünden çıkarıldı. Onu gözlem hücresine koyarken İhsan'ın üstünde bir kilot, gömlek ve çorabı vardı. Hücrede durduğu sırada huzursuz ve çevik hareketlerle tüm giysilerini üstünden çıkardı. Ayrıca hücrenin tabanında çıplak bir şekilde yerde süründü. Tutuklu bakıcısı kamera ile adamı sürekli gözaltında tuttu. Bir doktor iki defa geldi. İhsan'ın aniden nefes alamadığı ortaya çıktığında hemen kalp masajı müdahalesinde bulunuldu. Onun kalbi tekrar atmaya başladıysa bile ne yazık ki hastanede kısa bir süre sonra öldü. Hastanede ve gözlem hücresinde İhsan'ı hayata döndürmek için tüm müdahaleler yapıldı. denildi.

KOKAİNDEN TUTUKLANMA
Genç yaşta birisinin kalp yetmezliğinden dolayı hayata veda etmesinin savcılığı da üzdüğünü belirten raporda şöyle denildi.

Savcılık, zaten böyle genç yaşta birisinin, kalp yetmezliği ile karşı karşıya kalarak bu nedenle ölmüş olmasını üzüntüyle karşılamaktadır. Doğal olarak böylesi bir olay toplumda güçlü duygusal üzüntüleri de beraberinde getirmektedir. Savcılık gencin ölümünden sonra çok etrafta huzursuzluk olduğunu bilincinde olarak ve bu üzüntüyle Emniyet Araştırması sonuçlarının ilk bölümünü açıklayarak, bu duruma açıklık getirmek istemiştir. Polis, tutukluyu bir yıl önce de, kokain etkisi altında saldırgan davranışları nedeniyle tutuklamıştı. Ailesi polisi çağırmış ve polisler de onu evden alarak hücreye koymuşlardı.

Yazılı ve göresel medyadaki iddialara da değinen rapor Medya, sokaktaki kameralardan çekilen film görüntüleri ve İhsan'da ki yaralar hakkında birçok iddialar ortaya attı. Yaralanma ile ilgili olarak. İhsan'ın göğsünde bir ayakkabı baskı izi olduğu yazıldı. İhsan'a kalp masajı uygulandı. Buna ek olarak, defibrilatör ve Lucas denilen (otomatik kalp masajı cihazı) kullanıldı. NFI'ye göre göğsünün üzerindeki izler bu cihazlardan kaynaklanmaktadır. İhsan'ın göğsünde birkaç kırık kaburga vardı. NFI, bu tür kırıkların kalp masajı hareketleri sırasında oluşması uygundur diyor. NFI, daha önceden de ileri sürüldüğü gibi, burnunun kırık olmadığını belirlemiştir.

Ayrıca, İhsan'ın başına bir yara vardı. Tutuklama sırasında ve cezaevinde İhsan yere süründü. Başındaki yara da böylece açıklanabilir. Polis araştırmasında kötü muamele yapıldığına dair bir kanıt yoktur denildi.

İhsan Gürz (22), 3 Temmuz'da Hollanda polisi tarafından gözaltına alınmış; 12 saat sonra gözaltında tutulduğu polis merkezindeki hücresinde hayatını kaybetmişti

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!