Çok kültürlü toplum gerçeği

HOLLANDA Türk Eğitim ve Danışma Vakfı (SİOT) Başkanı Bekir Cebeci, 12 Eylül tarihinde yapılacak erken genel seçimlerle ilgili olarak partilere “Çok kültürlü toplum gerçeği kabul edilmeli” çağrısında bulundu.

Hollanda’da İslamiyet karşıtı bir partinin 1,5 milyon dolayında oy almasının son derece düşündürücü olduğuna dikkati çekerek, Müslümanların ve yabancıların azınlık hakları kapsamına alınması görüşünü savunan Cebeci,

“Bu durum bizleri kara kara düşündürmektedir. Çünkü her ekonomik kriz kendine bir kurban seçer. Bu kurban, dün Yahudiler idi bugün ise göçmenler ve Müslümanlar. Tarihin tekrar etmesini önlemek için biz SİOT olarak göçmenlerin ve Müslümanların da azınlık hakları kapsamına alınıp korunmasını savunuyoruz” dedi.

Yan kuruluş değiliz
Vatandaşların sandık başında yapacağı tercihin son derece önemli olduğunun altını çizen SİOT Başkanı Cebeci, şunları kaydetti:

“Biz bu seçimlerde oylarımızın bütün demokratik partilere dağılmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz. Çünkü böylece Türk kökenli siyasetçiler o partilerde daha etkin olabilecektir. Aksi durum ‘Türkler zaten belli bir partiye oy veriyor’ dedirtip diğer partilerdeki arkadaşlarımızın gücünü ve konumunu da zayıflatır. Kaldı ki, STK’ların görevi bir partinin yan kuruluşu olmak değildir.”

İslam korkusu
Batı dünyasında ırkçı neo-nazilerin, fanatik Hıristiyanların ve sert politika yanlısı muhafazakarların oluşturduğu yeni bir koalisyonun yükseldiğine dikkati çeken Bekir Cebeci,

“Bu koalisyonun ortak noktası: İslamofobi, İslam korkusu yaymak ve İslam düşmanlığı yapmak. İşte bu aşamada bütün demokratların bu gidişe ‘dur’ demesi gerekiyor. Çünkü bu gidiş sadece Müslüman göçmenlere değil toplumun her kesimine zarar vermektedir. Hollandalı STK ve partilerle dayanışma içinde olmalıyız” dedi.

Beklenti ve öneriler
Bekir Cebeci, SİOT’in seçimlerle ilgili olarak siyasi partilerden beklenti ve önerilerini şu şekilde sıraladı:

- Anadili ve kültürü eğitimi seçmeli ders olarak yeniden okullarda verilmeye başlanmalıdır. Hollanda bu konuda Türkiye’yi örnek alabilir. Çünkü Türkiye hükümeti, çok olumlu bir karar alarak gelecek eğitim yılından başlayarak okullarda Kürtçe, Lazca gibi yaşayan bütün dillerin öğretilmesini müfredat programına aldı. Bu durum gerçekten örnek alınacak bir projedir.

- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da eşitlik çerçevesinde çifte vatandaşlık hakkı verilmelidir. Çünkü Faslılar, Yunanlılar bizden daha imtiyazlı durumdalar. Bu durum eşitlik ilkesine aykırıdır. Öyleyse düzeltilmelidir ve göçmenler arasında eşitlik sağlanmalıdır.

- Siyasi partilerimiz, Hollanda’nın çok kültürlü bir toplum gerçeğini kabul etmelidirler.

- Kültürel, dilsel ve dinsel farklılarımız zenginlik olarak görülmelidir.

- Hollanda’nın dünyadaki imajını ve prestijini düşüren İslamofobiye ‘dur’ denmelidir.

- Ayrımcılığa, ötekileştirmeye ve yabancı düşmanlığına bir son verilmelidir.

- Eğitimde ve iş pazarında geri durumda olan gruplara yönelik özel politikalar oluşturulup eşitlik adına bu gerilikler yok edilmelidir.

- Azınlık hakları, göçmenleri de içine alacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.