Böhmer: Dostlarıma geldim

Alman Hükümetinin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Antakya'yı içeren son ziyaretinde Türkiye'nin kendisini büyülediğini söyledi. Türkiye'ye geçen hafta yaptığı son resmi ziyaretini Hürriyet'e değerlendiren Maria Böhmer, “Antakya dinler ve kültürlerarası diyaloğun kenti. Orada bir konser izledim. Medeniyetler Korusu'nun verdiği bu konser beni büyüledi. Antakya farklı dinden, farklı kültürden insanların barış ve birlik içinde yaşadığının en iyi örneği.

Orada, müftü, Katolik papazı, Hıristiyan- Ortodoks din adamayla, Yahudi Cemaati'nin temsilcileriyle biraraya geldim. Birlikte yaşamın ne kadar iyi işlediğine tanık oldum. Bunun bütün dünyada, tabii Türkiye'nin diğer kesimlerinde, Almanya'da da gerçekleşmesini umuyorum, istiyorum. Orada yaptığım konuşmamda, 'Ben yalnız Antakya'ya gelmiyorum, dostlarıma geliyorum' dedim. Gerçekten Türkiye'de dostlarımın yanında, dostlarımla birlikte oldum” dedi.

Birlikte üzüldük

Devlet bakanı Böhmer, seyahatinin asıl amacının Gaziantep'te Ludwigsahfen'deki yangın felaketinde yaşamlarını yitiren kurbanları anmak olduğunu da söyledi. O nenenle Ludwigshafen Anakent Belediye Başkanı'nın da kendisine refkat ettiğini belirten Böhmer, “Gazinatep'el Ludwigshafen arasında bir “Kardeş Kent Sözleşmesi” de imzalandı. Gaziantep'te Ludwigshafen Parkı'nın açılışı da yapıldı. Bu beni çok duygulandırdı.

Ludwisghafen'deki yangın felaketinde yakınlarını kaybeden insanlarla bir araya gelmenin çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu üzüntülü bir andı. Birlikte üzüldük. Bu bizim ortak üzüntümüzdü. Kurbanları andık. Ama bu bir karşılıklı güven ve dostluk günüydü. Bu durum Türkiye'deki tüm seyahat boyunca bizleri takip etti, seyahatime yansıdı” dedi. Maria Böhmer, Ludwigshafen'deki yangında yakınlarını kaybeden Kamil Kaplan'la Almanya'da çeşitli vesilelerle biraraya geldiğine dikkat çekerken, orada hazır bulunamamasında bir art niyet aranmaması gerektiğinin altını özellikle çizdi.

Almanca kursları

Devlet Bakanı Böhmer, Ankara'da yaptığı resmi görüşmelerde Türk tarafın Almanca dil testiyle ilgili serzenişlerinin sürdüğünü belirtirken, Almanya'ya gelinmeden önce Almanca öğrenilmesinin doğru olduğu şeklindeki görüşünü de yineledi. Böhmer, “İstanbul'da Goethe Enstitüsü'nü de ziyaret ettim. Orada Almanca öğrenen genç kadın ve erkeklerle konuştum. Bu kez yalnız Almanca öğrenen gelinleri görmedim, eşlerinin veya nişanlılarının yanına gitmek için Almanca öğrenen genç erkekleri de gördüm. Hepsinin büyük bir angajman göstererek Almanca öğrendiklerine tanık oldum. Almanya'da uyum sağlamanın kolaylaşması için kendi ülkesinde Almanca öğrenmenin ne denli önemli olduğunun bilincine varıldığına tanık oldum” diye konuştu.

Yarım hak olmaz

Maria Böhmer, SPD'nin seçim programına almak istediği çifte vatandaşlık, yerel seçim hakkı ve 'opsiyon model' uygulamasına son verilmesi gibi talepleriye ilgili olarak da şunları söyledi:Biz Opsiyon Model'le ilgili tecrübelerimizi topluyoruz. Bu gençler zaten aynı zamanda Alman vatandaşı. Bu insanlara ben 'Alman vatandaşlığını koruyun” çağrısı yapıyorum hep. 'Siz buralısınız' diyorum. Türkiye'nin askerliğini yapmayanların vatandaşlıktan atılmaması ilgili yasa planlarını çok olumlu buluyorum.

Bu karar kara insanların çekimser davranmalarını engelleyecektir. Uzun süredir burada yaşayan insan, artık buraya aittir. Bu ülke bizim ortak vatanımızdır. Türkiye'nin tutumu, “Çifte vatandaşlık yolu açılır mı?”şeklinde yorumlanabilir mi?” sorusuna da “Ben Türk Bakan'ı yorumlamak istemiyorum. Bu kararı olumlu buluyorum. Askerliğini yapmayanların vatandaşlıktan atılmamaları öngörülüyor. Bu olumlu bir adımdır. Uzun süredir burada yaşayan, buraya çok iyi uyum sağlamış olan insanlar Alman vatandaşı olma adımını atmalıdır. 'Ben bu ülkenin vatandaşı olmak istiyorum diyebilmelidir. Bu kalpten gelmeli” dedi.

Devlet Bakanı Böhmer, yerel seçim hakkıyla ilgili olarak da şöyle konuştu: Yerel secim hakkı vermek, insanların sadece yarım hakka sahip olması demektir. Ben insanların tüm haklara sahip olmalarını istiyorum. O nedenle de Alman vatandaşlığına geçerek bu insanların bütün haklardan yararlanmalarını istiyorum. Tüm hak ve görevle bu ülkenin vatandaşı olmalı insanlar. İşte bu nedenle ben insanlara 'yarım hakla yetinmeyin. Tüm hakka sahip olmak için Alman vatandaşı olun' diyorum.