Biz de aday olmak istiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Biz de aday olmak istiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2023 09:34

Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesinde, “Bütün insanlar yasa önünde eşittir. Erkek ve kadınlar eşit haklara sahiptir. Devlet, kadın ve erkeklerin eşitliğinin gerçekten sağlanmasını özendirir ve var olan dezavantajların giderilmesi için çaba gösterir. Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz” denilmektedir. Acaba?

Haberin Devamı

Biz de aday olmak istiyoruz

ALMANYA’nın eyalet konumundaki başkenti Berlin’de 12 Şubat’ta Eyalet Parlamentosu ve yerel seçimler yapıldı.

Ve başkentte 3 aydan daha uzun süredir ikâmet eden Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke vatandaşı 300 bin kişi belediye başkanlarını ve belediye meclisi üyelerini belirlemek için sandığa gidip oy kullanma hakkına sahip olduğu halde, yıllardır burada yaşayan 100 binden fazla Türk vatandaşı daha önceki yıllarda da olduğu gibi yine sadece seyretmek zorunda kaldı.
Seçim öncesi “Biz de oy kullanmak istiyoruz” başlıklı yazımda, bu uygulamanın Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesiyle bağdaşmadığının altını çizip, bunun Almanya gibi demokratik bir hukuk devletine yakışmadığını vurgulamıştım.
İşte Türkiye’de 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 28. dönem milletvekili genel seçimleri yapılacak.
Partiler milletvekili adaylarını şimdiden belirlemeye başladılar.
Ama daha önceki dönemlerdeki seçimlerde de olduğu gibi, 3 milyondan fazlası Almanya’da olmak üzere yurt dışında yaşayan Türkiye kökenli 7 milyona yakın insanımız yine partilerin gündeminde yok.
T.C. Anayasası’nın 10’uncu maddesinde, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” denilmektedir.
T.C. Anayasası’nın ‘Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları’ başlıklı 67’nci maddesinde, “Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halk oylamasına katılma hakkına sahiptir. 18 yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halk oylamasına katılma haklarına sahiptir” denilmektedir.

Haberin Devamı

ANAYASAL HAKLARI İHLAL EDİLİYOR
Anayasamız böyle yazdığı halde, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının bu anayasal hakları yıllarca ihlal edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 23 Mayıs 1987 tarihinde aldığı kararla en az 6 aydır yurt dışında bulunan Türk vatandaşları, gümrüklerde oy kullanma hakkına sahip oldu.
Tabii bu yasal düzenleme yurt dışı Türkleri tatmin etmedi.
23 Temmuz 1995 tarihinde Anayasa’nın 67’nci maddesine ek yapılarak yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına bulundukları ülkelerdeki diplomatik temsilciliklerde oy kullanma yolu açıldı.
Ancak pratikte uygulamaya konulmadığı için, bizlerin bu anayasal hakkı yıllarca sadece kâğıt üzerinde kaldı.
2008 yılında yapılan yeni bir düzenlemeyle yurt dışı Türklere ‘mektupla oy’ kullanma yolu açıldığı halde, Anayasa Mahkemesi, sosyal çevrelerin ‘etkileyebileceği’ gerekçesiyle bu düzenlemeyi de iptal etti.
Ve yurt dışındaki Türkler, ilk kez 2014 yılındaki Cumhurbaşkanı seçiminde, bulundukları ülkelerdeki Türkiye’nin diplomatik temsilciliklerinde sandık başına giderek oy kullandı.
2015 yılında 2 kez yapılan milletvekili, 2017’deki Anayasa değişikliği referandumu ve 2018’deki Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde de öyle.
Resmi verilere göre yurtdışında oy kullanma hakkına sahip 3 milyon 200 binin üzerine Türk vatandaşı bulunduğu halde, bu insanlara ‘kendi temsilcilerini’ seçme hakkı hâlâ verilmemiştir.

Haberin Devamı

‘BİZ TÜRK’ÜZ, BİZ TÜRK VATANDAŞIYIZ...’
10 yılı aşkın süre önce Türkiye’de bazı partiler, ‘yurt dışı seçim bölgesi’ oluşturulmasını gündeme getirdi.
Ama bir türlü gerçekleşmediği ve ‘yurt dışı kontenjanı’ ayrılmadığı için 600 sandalyeli TBMM’de yurt dışından milletvekili sayısı bir elin parmaklarını bile geçmemektedir.
Oysaki Fransa, İtalya, Hırvatistan, Cezayir, Portekiz, Mozambik, Ekvator, Kolombiya, Tunus, Makedonya ve Romanya’nın yanı sıra daha birçok ülke, yurt dışında yaşayan vatandaşları için parlamentolarında milletvekili kontenjanı ayırmaktadır.
Oy hakkına sahip Türk vatandaşları sayısı gözönünde bulundurulduğunda, TBMM’de yurt dışı Türklerin en az 35 milletvekili temsil edilmesi gerekmektedir.
İşte bu anayasal hakkımızı almak için yurt dışında yaşayan biz Türkler, “Biz de aday olmak istiyoruz” diyoruz.
Politik sorumluluk taşıyan partilere ve politikacılara da, “Biz Türk’üz, biz Türk vatandaşıyız. Biz Türkiye’yiz. Bunu asla unutmayın! Bizim anayasal haklarımıza saygı gösterin!” diyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!