Bir garip NSU 2.0 davası: Şüphe çok, ama polis yok!

Güncelleme Tarihi:

Bir garip NSU 2.0 davası: Şüphe çok, ama polis yok
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2022 15:55

Avukat Seda Başay Yıldız ile başlayarak birçok ünlü isme NSU 2.0 imzalı tehdit mektubu gönderen zanlı Alexander M., ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık geçen yıl 3 Mayıs’ta, Türklerin de yoğun olarak yaşadığı Berlin’in Wedding ilçesindeki evinde tutuklanmıştı. İddianameyi savcılar Sinan Akdoğan ve Patricia Neudeck hazırladı. Nisan ayının sonuna kadar sürecek davanın 14 duruşmada tamamlanması planlanıyor.

Haberin Devamı

DURUŞMANIN ilk gününde 54 yaşındaki sanık hakkında iddianame okundu. Savcılık, sanığın 2018 yılı Ağustos ayından 2021 Mart ayına kadar 116 kişiye e-mail, cep telefonu mesajı ve faks yoluyla aşağılayıcı ve ölüm tehditleri içeren yazıları gönderdiği suçlamasında bulunuyor. İddianamede 67 hakaret davasının yanı sıra sanık hakkında, zorlamaya teşebbüs, tehdit, halkı tahrik, anayasaya aykırı örgüt işaretleri yaymak, ölenin anısına saygısızlık, suç işlemekle tehdit ederek kamu huzurunu bozmak ve suçluları alenen tahrik etmek suçlanmaları yapılıyor. Ayrıca iddianamede kolluk kuvvetlerine saldırma, çocuk pornografisi bulundurma ve Silah Yasasını İhlal Etme suçlamaları da yer alıyor.

BİR TEK ONUN HAKKINDA DAVA AÇILDI
Tehdit mektubu ilk olarak 2 Ağustos 2018’de NSU davasının müdahil avukatlarından Seda Başay Yıldız’a gönderilmişti. Kendisi ve çocuğunu öldürmeye yönelik tehdit mektubu Almanya genelinde büyük yankı uyandırırken, sadece poliste olan kişisel verilerin nasıl ele geçirildiği uzun süre tartışıldı. Seda Başay Yıldız’ın kişisel verilerinin Frankfurt Polis Merkezi’nden alındığının tespit edilmesi üzerine polis bünyesinde aşırı sağcı memurlarla ilgili soruşturmalar başlatıldı. Ancak 2021 yılında Berlin’de yakalanan zanlının, bir polis gibi telefonla kişiler verileri polisten almaya başardığı ve suçu tek başına işlediği iddiasıyla bir tek onun hakkında dava açıldı.

Bir garip NSU 2.0 davası: Şüphe çok, ama polis yok
HANGİ POLİS TARAFINDAN ARAŞTIRILDIĞI YOK
Toplam 124 sayfalık iddianamede, en tartışmalı konu olan sanığın polis bünyesinde bağlantısı olup olmadığına ise hemen hemen hiç değinilmiyor. İddianamede sadece bir cümlede, polisteki kişisel bilgilerin alınmasıyla ilgili soruşturma yürütüldüğü ancak sonuç alınamadığı ifadesinin yer aldığı kaydediliyor. Seda Başay Yıldız’ın bilgilerinin karakoldaki hangi polis memuru tarafından bilgisayardan araştırıldığının ortaya çıkarılamadığı da iddianamede yer alıyor.

Haberin Devamı

ŞÜPHELİ POLİSLER GÖREVE DÖNEBİLİR
Polise yönelik soruşturmayla ilgili detaylı bir analize yer veren Süddeutsche Zeitung gazetesi, soruşturma kapsamında aşırı sağcı olduğu ortaya çıkan 33 yasındaki genç bir komisere dikkat çekti. Komiserin, cep telefonundaki görüntülerde Hitler selamı verdiği ve sohbet yazışmalarında NSU 2.0 tehdit mektuplarındaki jargonu kullandığı belirtildi. Eyalet Kriminal Dairesi tarafından yapılan soruşturmada komiser, aşırı sağcı olarak tanımlanırken, Müslümanlara, Yahudilere ve engellilere karşı nefret duyduğu söylendi. Aşırı sağcı polisin, Seda Başay Yıldız’ın verilerinin bilgisayardan alındığı sırada karakolda görevli olduğuna da dikkat çekildi. Aşırı sağcı polisin ayrıca, tehdit mektupları yazan Alexander M. gibi internette gizli ve şifreli kanallar üzerinde iletişim kurma konusunda bilgi sahibi olduğu da kaydedildi. Üstelik aynı polisin cep telefonundan Seda Başay Yıldız’la ilgili üç kez arama yaptığına dair veri de bulundu.

Haberin Devamı

GÖREV KAYIT SAATLERİNİ MANİPÜLE ETTİ
Seda Başay Yıldız’a tehdit gönderildiği gün ilgili komiserin resmi aracının 15.18 ve 16.32 saatleri arası karakolda bulunduğu tespit edildi. Seda Başay Yıldız’a ise tehdit mektubunun e-mail’le 15.41’de gönderildiğine dikkat çekildi. Suçlanan komiser ise kendisine yönelik yürütülen soruşturma kapsamındaki ifadesinde o sırada aracı karakolda olmasına rağmen göreve çıktığını söyledi. Ancak yapılan araştırmada polisin bir meslektaşıyla birlikte 48 dakika sonra göreve çıktığı ve görev kayıt saatlerini manipüle ettiği de tespit edildi.

POLİSLER GÖREVLERİNE DÖNEBİLİR
Ancak bütün bu şüphelere rağmen başta 33 yaşındaki komiser olmak üzere diğer 6 şüpheli polis hakkında dava açılmadı. 6 polis geçici olarak görevden uzaklaştırıldı ve karakola girmeleri yasaklandı. İçlerinden sadece biri görevden atıldı. Haklarında disiplin cezası verildi. Frankfurt Yüksel Eyalet Mahkemesi’nde başlayan duruşmada, tehdit mektuplarının sadece sanık Alexander M. tarafından yazıldığı ve yardım almadığı yönünde karar çıkması durumunda, polislerin büyük bir ihtimalle görevlerine geri dönebilecekleri vurgulandı.

Haberin Devamı

KİMLERE TEHDİT MEKTUPLARI GÖNDERİLDİ?
Sanık, siyaset, medya ve yargı görevlilerine yönelik hakaret ve tehdit içerikli yazılar gönderdi. Bunlar arasında dönemin SPD Hessen Teşkilat Başkanı olan bugünün İçişleri Bakanı Nancy Faeser de bulunuyor. Savcı Nadja Niesen’e gönderilen tehdit mektubunda ise hakkında ölüm kararı verildiği ve tüm adliyenin bomba ile havaya uçurulacağı yazıldı. Televizyon sunucusu Anja Reschke’ye de gönderilen tehdit mektubunda çocuklarının da katledilmesinden bahsedilirken, “Lübcke’yi öldürdük ve Reschke ailesi de benzer cezayı alacak“ diye belirtildi. Hessen Eyalet Başbakanı ve İçişleri Bakanı da tehditlerden nasibini aldı. Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann’a gönderilen tehdit mektubunda ise “Heil Hitler, seni aptal! Obersalzberg’de bire bir dövüşmek için size meydan okuyorum” denildi.

Bir garip NSU 2.0 davası: Şüphe çok, ama polis yok
SOL PARTİDEN GÖSTERİ
Sol Parti üyeleri ‘NSU 2.0’ tehdit mektubunun yazarı olduğu iddia edilen kişiye karşı Frankfurt’taki Yüksek Eyalet Mahkemesi’nin önünde bir gösteri yaptı. Sol Partililer, ‘NSU 2.0’dan etkilenenlerle dayanışma’ ve ‘polis, asker ve devlet kurumlarındaki (aşırı sağ) bağlantıları aydınlatın’ yazılı pankartlar açtı.
Bir garip NSU 2.0 davası: Şüphe çok, ama polis yok


Sanık Alexander M., duruşmanın başında salona girer girmez orada bulunan fotoğrafçılara ve kameramanlara orta parmağını gösterdi.

 

BAKMADAN GEÇME!