Babam kadın-erkek ayrımı yapıyor

Güncelleme Tarihi:

Babam kadın-erkek ayrımı yapıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2009 00:00

Sevgili ablacığım, bu mektubu sana yurt dışından yazıyorum ve herkesin bilmesini istiyorum ki bazen insanlar yurtdışına gidince sanıldığı gibi uygar olmuyor, kesinlikle değişmiyorlar.

Haberin Devamı


Ben 20 yaşındayım ve babamlar buraya geleli 30 sene olmuş. Ama gel gör ki babamın kafasında kadın erkek ayrımı hiç değişmemiş. Lise bitti ve üniversiteye gitmek istiyorum ama izin vermiyor çünkü okul bize uzak. Babama her akşam mutlaka eve geleceğime söz verdim ama o, yok olmaz diyor. Oysa ne kadar çok hayal etmiştim üniversiteye gitmeyi. Bazen “Başımı alıp gitsem, nasıl olsa zamanla affeder” düşünüyorum. Kötü bir şey mi okumak istemek? Neden insanların geleceğine, yaşamını yönlendirmesine mani oluyorlar ki? Babam bana sürekli “Sen bir kız çocuğusun, sana lise yetmiyor mu?” diyor. Ben gerçekten anlamıyorum bu insanları. Sence susup kaderime boyun mu eğmeliyim yoksa gerçekten gidip başardığım zaman karşısına geçip gururla bir kızın da başarabileceğini mi göstermeliyim.

Rumuz: ARADA KALDIM

Sevgili kızım, dediğin gibi insanların kafa yapıları, takıntıları, düşünce tarzları, uygar bir ülkede bile yaşasalar, değişmezse değişmiyor. Çünkü bu bir anlamda eğitime, aile görgüsüne, anlayışa ve kafa yapısına bağlı bir şey. Sen istediğin kadar yurt dışında yıllarca yaşamış ol, eğer mantığın ve düşüncelerin, çevrende gördüğün yaşam tarzına uymayacak şekilde katılaşmış ve takıntı haline gelmişse, bunu değiştirmek mümkün olmuyor. Babanı da işte bu tür insanlar arasına koymak gerekiyor. Baban hala bu devirde bir kızın eğitim görmesinin gerekmediğini, kızların hayattaki görevinin evlenip çocuk yapmak, kocasına bakmak olduğunu düşünenlerden biri. Ama sen okumak istiyorsun ve bu senin en büyük hakkın. O halde mutlaka buna bir çare bulmalısın. Babana direnmelisin.
Ailende sana destek olacak birileri yok mu? Onlardan yardım istemelisin. Bildiğim kadarıyla yurt dışında çeşitli kurumlar var. Bu tür aile baskısına karşı çocukları koruyor. Onlara başvur. Eğitimine devam etmelisin kızım, sen ki okuma aşkı içindesin. Meslek sahibi olup, dediğin gibi büyüklerinin karşısına gururla çıkabilmelisin. Kadını küçük gören, onun eğitim hakkı olmadığını düşünen bu zihniyete karşı mücadele edecek siz gençlersiniz kızım.

Meslek edindim ama bir türlü evlenemiyorum

Sevgili Feyza Hanım, ben 32 yaşında, hiç evlenmemiş, üniversite mezunu bir kadınım. Kendimi bildim bileli hayattan sadece iki beklentim vardı. Biri öğretmen olmak, diğeri mutlu bir yuva kurmak. Allah bana öğretmen olmayı nasip etti. Ancak diğer isteğime bir türlü kavuşamadım. Birkaç kişiyle ciddi anlamda flört ettim. Fakat hepsi hüsranla sonuçlandı. Sevdiğim erkekler beni evlilik sözleriyle ümitlendirip hep yarı yolda bıraktılar. Bazen o kadar ümitsizliğe kapılıyorum ki, inançlı bir insan olmama rağmen intihar etmeyi bile düşünüyorum. Çünkü hayatımı yalnız geçirmek düşüncesi beni hayattan soğuttu. Ailem televizyondaki evlilik programlarına çıkmamı istemiyor.
Son çare olarak size yazmaya karar verdim. Koskoca İstanbul’da benim de seveceğim, sevileceğim bir eş vardır herhalde. Belki de sizin sayenizde aradığım mutluluğa kavuşabilirim. Köşenizde bu tip mektuplara pek fazla yer vermediğinizi biliyorum. Ama benimkini yayınlarsanız inanın çok mutlu olacağım.

RUMUZ: HÜZÜN ÇIKMAZI

Canım kızım; bu ne biçim düşünce? İnsan hiç evlenemedim diye canına kıymayı düşünür mü? Bunu senin gibi üniversite mezunu, aklı başında bir öğretmen hanıma hiç yakıştıramadım inan. Aslında gerçekten bu köşede ben bu tür mektuplara yer vermek istemiyorum. Ancak çok ender olarak, böyle ciddi gördüğüm insanların dileklerine yer veriyorum. Bunun nedeni ise, bu evlenme isteklerinin çok kolaylıkla istismar edilmesi, birtakım kendini bilmez insanlar tarafından maddi çıkar sağlamak için kullanılması.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!