ABARTMAYI DA ABARTANLAR

SİGARANIN zararları tartışılmaz. Kısacası. Sigara içen, erken ölür.

Ancak ABARTILI bir toplumuz. Abartıyı hepimiz seviyoruz. Elbette ki ,bu konuyu da abartacağız.

Örneğin; Türkiye'de TV'de oynayan filmlerde sigara içen oyuncunun dudakları ve burnun uç kısmı sigarasıyla birlikte mozaikleniyor. Sigara görünmüyor.
Ama dumanı havada. O an sigara içildiğini herkes fark ediyor.
Belki küçük çocuklar soruyordur:
-Baba bu duman nereden çıktı.
-Oğlum sen fark etmedin. Arkadaki ocakta yumurta haşlıyorlar. Onun buharı...
Oysaki , Sigaranın görünmediği ama dumanının fark edildiği sahneler daha fazla merak uyandırıyor.
En iyisi böyle filmleri Almanya'da, Amerika'da, Avusturya'da, Hollanda veya bir başka ülke televizyonlarında seyretmek.
O ülkelerde çocuklar ve gençler filmde sigara içeni görüp de hemen sigaraya başlamıyor.
Çünkü, o ülkedeki Eğitimciler sigara içme alışkanlığının nasıl başladığını iyi etüt edip, küçük yaşlardan itibaren çocukları eğiterek önlem alıyorlar.
Onlar, sinema filmlerindeki sigaraları göstermelik karalayıp, ' Önlem aldık ' palavrası sıkmıyorlar.
Yani, film içinde film oynatmıyorlar.
* * *
BİLİM meraklısı, Orta okul öğrencisi 10 yaşındaki Harun'u teyzesi İstanbul'daki bilim santral müzesine götürdü. Birlikte lazer ışınlarıyla resim yapılan karanlık odaya girdiler.
Odanın kapısında ise ' Kalp hastalığı olanlar giremez ' diye bir uyarı levhası yoktu.
Oysa ki, çocuğun küçük kalbinde bazı sorunları vardı ve lazer ışınları onun için öldürücüydü.
Harun odaya girdikten sonra düştü ve öldü.
Kapıda minicik bir uyarı levhası olsaydı O güzelim çocuk ölmeyecekti.
Kentlerde , açık unutulan rögar kapaklarının yuttuğu insan sayısından da bir ordu kurulur.
* * *
CEP telefonları yeni yaygınlaşmaya başlamış. İstanbul'da Taksim- Sarıyer otobüsündeyiz. Otobüs hurda. Her tarafından sesler geliyor.Bir cep telefonu çaldı.
Herkes hiddetle, kızgın gözlerle telefon sahibine baktılar. Adam süratle elini cebine soktu ve telefonu kapattı.
Oradan biri bağırdı.
-Arkadaş otobüste cep telefonu kullanmak yasak. Bilmiyor musun salak...
Cep telefonunu sahibi yavaş bir sesle;
-Kapattım.
-Kapattım demekle olmaz öğreneceksin. Burası İstanbul dümbük.

Tartışma büyüdü. Her kafadan bir ses çıkıyor. Öfke müthiş. Küçük bir kıvılcım öfkeyi patlatacak. Yolcular kendi aralarında da tartışıyorlar.
Oysa ki , otobüsün Hiçbir yerinde cep telefonu kullanmanın yasak olduğunu belirten bir uyarı levhası yok.
Bir kadın, cep telefonu çaldı diye hakaret edilen adamı korumak istedi.
telefonu yasağı bu otobüslerde değil. Yeni gelen otobüslerde . Onun için birbirinizi kırmayın.
Bu defa tüm öfkeli yolcular kadına da söylenmedik söz bırakmadılar.
ne bilirsin çeneni kapa.

Tartışma büyüdü. Bağrışma arttı. Sesleri duyan şoför otobüsü kenara çekip durdurdu . Arkaya geldi. O da adama bağırmaya başladı. Bu sırada bir tokat sesi duyuldu. Biri adama tokat atmıştı. Bir tokat da ensesine yedi adam. Birkaç kişi engel olmaya çalıştı. Adam kalabalığın arasından güçlükle kurtulup kendini dışarı atıp kaçtı.
Durakta, diğer otobüs şoförlerine sordum.
otobüste cep telefonu kullanmak yasak mı ?
yasak değil. Bunlar eski model arabalar. Neredeyse hurdaya çıkacak. Buna cep telefonu değil de ancak Ezrail çarpar.

* * *

ÜLKEMİZDE abartılı davranışların örneği çok.
Hele, ' Ne baktın lan' cinayetleri.
Yolda karşılaşıyorlar.
Biri diğerine dikleniyor.
baktın lan.
ne oldu lan.
Dan...Dan... İki el silah sesi.
Bakan adamı, bakılan adam oracıkta öldürüyor.
Arada husumet yok. Kadın meselesi, alacak davası değil. Ya nedir ?
Sadece abartılı öfke.
* * *
GÜNÜN modası ' Sigara yasağı' olduğuna göre Türkiye'de şöyle sahneler yaşanabilir.
- Dumanı neye benden tarafa üfledin lan. kaldırım. İstediğim yere üflerim Lan.

Yine silah sesleri.
Dan... Dan... ve yerde yatan bir ölü.
Bu nedenle Türkiye'ye gideceklere önemli bir uyarı;
'Öfkeli duman avcılarına' dikkat .