GeriSeyahat Avrupa’dan Afrika’ya açılan egzotik kapı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Avrupa’dan Afrika’ya açılan egzotik kapı

Avrupa’dan Afrika’ya açılan egzotik kapı

Ä°spanya’ya sadece 14 kilometre uzaklıktaki Fas, Avrupa’dan Afrika’ya açılan bir kapı. Batılılar için gizem dolu bir diyar olan bu egzotik krallık, hiç gitmeyenler için sürprizlerin kol gezdiÄŸi bir hayaller alemi. Akdeniz ve Atlantik Okyanusu’nda sahillere, Sahra Çölü’nde uçsuz bucaksız alanlara sahip Fas, Afrika’daki en daÄŸlık ülke olarak geçiyor.Osmanlı’nın Kuzey Afrika’daki sınırları dışında kalan tek memleket ve Ä°slamiyet’in de en batıdaki noktası. Ãœstelik artık eskisinden de yakın. Ingrid Bergman ve Humphrey Bogart’ın kült filmine adını veren Kazablanka’ya, THY’nin 7 Mart’ta baÅŸlayan seferleriyle haftanın dört günü direkt uçabilirsiniz.Otuz milyon insanın yaÅŸadığı Fas’ın bilinen ilk halkı olan Berberiler, ÅŸu anda ülke nüfusunun yarısını oluÅŸturuyorlar, diÄŸer yarı ise Araplara ait. KonuÅŸtukları farklı diyalektlere göre üç gruba ayrılan Berberiler, asırlar önce OrtadoÄŸu kökenli Fenikeliler’le ticari iÅŸbirliÄŸi yapmışlar. EgemenliÄŸi altında yaÅŸadıkları Kartaca, Roma, Hıristiyan ve Ä°slam uygarlıklarından büyük ölçüde etkilenmiÅŸler. Daha ziyade daÄŸlık alanlarla çöllerde yaÅŸayan Berberiler, ÅŸehirleÅŸmenin etkisiyle Araplar’la karışmış ve iki grup arasındaki belirgin farklılıklar azalmış. 1912’de Fransızlar’ın egemenliÄŸine giren Fas, 1956’da tekrar bağımsızlığına kavuÅŸmuÅŸ. Anayasal monarÅŸiyle idare edilen ülkede kral, ‘Müminlerin Amiri’ olarak adlandırılıyor ve ekonomi dahil bütün gücü elinde bulunduruyor. Bizim güvece benzeyen ‘Tajine’nin, kuskusun ve güvercinden yapılan dürüm ‘Pastilla’nın milli yemekler olduÄŸu bu memlekette, UNESCO tarafından dünya kültürel mirası listesine alınan Eski Fez, MarakeÅŸ, Meknes ve Volubilis antik kenti dahil olmak üzere görülecek çok sayıda yer var. Portakal aÄŸaçlarıyla süslü kızıl ÅŸehir MARAKEÅžPortakal aÄŸaçlarıyla süslü bulvarları, renklerin dansına sahne olan Souk’larıyla (Pazar Yeri) meÅŸhur olan ÅŸehir, Fas Sultanlığı’nın ilk baÅŸkenti ve 1062 yılında kurulmuÅŸ. Sahra Çölü’ne açılan kervan yollarının bu kuzey kapısına, binalardan yollara, duvarlardan topraÄŸa kadar her yer kızıl olduÄŸundan ‘Kızıl Åžehir’ deniyor. Eskiyle yeninin büyüleyici uyumundan dolayı AÄŸa Han mimarlık ödülünü almış bulunan Marakeş’e, Güneyin Ä°ncisi ve Mücevheri gibi isimler de veriliyor. Fas, Cezayir ve Tunus’tan oluÅŸan ve MaÄŸrib (GüneÅŸin Battığı Yer) denilen ülkelerdeki ortak özelliklerden biri olan Medine (Eski Åžehir Merkezi) bizdeki Kapalı Çarşı’yı andırıyor. Kokuların dışarıya taÅŸtığı baharatçılar, geometrik desenlerin büyülü uyumunun göz kamaÅŸtırdığı halıcılar, kuyumcular, seramikçiler, bakırcılar, tahta oymacıları gün boyu müşterilerini bekliyor. Fas viskisi dedikleri, milli içecek olan nane çayı da mesleklerini icra eden esnafa yarenlik ediyor. BabuÅŸ adını verdikleri deri terlikler, berberi takılar, fener, çaydanlık ve entari diyebileceÄŸimiz cebella’lar bu ülkeden alabileceÄŸiniz güzel hediyeliklerden.Fas’ta pazarlık çok yaygın. Ãœlkede en sık sorulan soru ‘Kaç para?’ Fiyatın dörtte birini ya da yarısını teklif edin. Para biriminin Dirhem olduÄŸu ülkede bir dolar yaklaşık olarak 8,6 Dirhem civarında. Fas’ta iki türlü taksi var. ‘Petit’ dedikleri ufak ve hesaplı. ‘Grand’ olanlar ise Mercedes ve pahalı.SOKAKTAKÄ° SAHNEMarakeş’in ünlü meydanı Cemaat ül Fena, zamanın durduÄŸu bir ortaçaÄŸ panayırı gibi. Gündüz de hareketli olan meydanda perde akÅŸamüstü beÅŸ gibi iniyor ve ortaya Spielberg’in film platolarını anımsatan bir görüntü çıkıyor. Her türlü yemeÄŸi piÅŸirip satan seyyar satıcılar, müzisyenler, falcılar, akrobatlar, ÅŸifalı ot satıcıları, yılan oynatıcıları, sokak bahisçileri baÅŸaktörler olarak sahnedeki yerlerini alıyorlar. Her gösterinin bir bedeli var, bahÅŸiÅŸleri hazırlamayı unutmayın. Sahte rehberlere ve yankesicilere de dikkat edin. Kalabalığa karışmak istemiyorsanız bu sokak karnavalını Cafe de France veya Cafe Argana’dan seyredin. Marakeş’in sembol binası olan ve 67 metrelik görkemli minaresiyle dikkat çeken Kutubiye Camii ise yaklaşık 800 yıldır ÅŸahitlik yapıyor bu renkli dünyaya. 19. yüzyılda inÅŸa edilmiÅŸ olan Bahya Kraliyet Sarayı, Fas’ın en çok fotoÄŸraflanan yerlerinden olan Menara Bahçeleri ve Ahmet el Mansur tarafından 1602’de yaptırılan El Badi Sarayı ÅŸehrin mutlaka görülmesi geren yerlerinden. Fas’ın genelinde Riad’lar konaklama için ilginç olabilir. La Maison Arabe (1, Derb Assahbe, Bab Doukkala. www.lamaisonarabe) Marakeş’te şık bir seçim. Restoranı da çok güzel. Barında bir ÅŸeyler atıştırmak istiyorsanız ‘Küçük Lezzetler’ mönüsü var. Gözünüz yükseklerdeyse La Mamounia’yı (www.mamounia.com) deneyin. Kolonyal dönemin görkemini yansıtan, eski Fas Prensi’nin sarayı olarak bilinen bu otelde kalamasanız bile piyano barında bir içki yudumlayın. Marakeş’te Foundouk restoran gibi Le Tobsil de iyi restoranlardan biri. Burada füzyon yemeklere canlı Afrika müziÄŸi eÅŸlik ediyor. Kültürel baÅŸkent FEZ Fas’ın kültürel baÅŸkenti olan Fez, Arap dünyasındaki en iyi korunmuÅŸ ortaçaÄŸ ÅŸehrinin de merkezi. Eski Fez (Fez ül Bali) dar sokakları, camileri, medreseleri, çarşıları ve atölyeleriyle dünyadaki en büyük ve ilginç Medine’ye sahip. MuhteÅŸem sur ve kapılara sahip Medine’ye en uygun giriÅŸ kapısı olan Bou Jeloud’ün yanında bulunan, 1357 yılından kalma Bou Ä°nania Medresesi Fas’ta Müslüman olmayanların girebildiÄŸi nadir dini eserlerden biri. Çatıdan ÅŸehrin güzel manzarasını kaçırmayın. Tunuslu Fatma Bin Feheri’nin 862 yılında inÅŸa ettirdiÄŸi Kairaouine Camii Ä°slam alemindeki en güzel kütüphanelerden birine sahip. Yeni Fez’deki (Fez Cedid) baÅŸlıca tarihsel yapılar ise renkli minaresiyle ünlü Büyük Cami ve bitiÅŸiÄŸindeki Kraliyet Sarayı. Fransızlar’ın Yeni Kent (Ville Nouvelle) dedikleri yerleÅŸim ise 1916’dan kalma. Fas’ın Versailles Sarayı olarak geçen Meknes Fez’e çok yakın. Moulay Ä°smail döneminde, 1673’te baÅŸkent olan bu yerleÅŸim yaklaşık 25 kilometre uzunluÄŸundaki surlarıyla da dikkat çekiyor. Hemen yanında da ünlü Roma harabelerinden Volubilis bulunuyor. Adını kalıntıların arasından hálá çıkan bir çiçekten alan ve vaktinde, zeytincilikle uÄŸraÅŸan zengin Romalıların yaÅŸadığı bu yer özellikle mozaikleriyle göz dolduruyor. Sakin bir muhitte yer alan La Maison Bleue Fez’de kalabileceÄŸiniz güzel bir Riad. (33 ,Derb El Mit Talaa Kbira, www.maisonbleue.com). Küçük bir avlusu ve havuzu olan, yüksek tavanlı ve vitraylı hoÅŸ bir seçenek. Restoran olarak da Dar Saada’yı deneyebilirsiniz. (21, Rue Attarine. www.restaurantdarsaada.com)KAZABLANKA ve Arabistanlı Lawrence, Gladyatör, Çölde ÇayAdı Beyaz Ev anlamına gelen Arapça’da ise Dar ül Beyza olarak geçen Kazablanka Mekke’den sonra dünyanın ikinci en büyük caminin (Kral Hasan) bulunduÄŸu yer. Ä°slam ve Fransız mimarisinin karışımından oluÅŸan ÅŸehirde, KorniÅŸ diye de adlandırılan Ain Diab bölgesi Atlantik Okyanusu manzaralı lüks villaların olduÄŸu bir muhit. Çok sayıda plajın bulunduÄŸu Ain Diab her çeÅŸit insanın birarada eÄŸlendiÄŸi bir tezatlar mozaiÄŸi. Gene bu bölgede yer alan Riad Salam ÅŸehirdeki en iyi kalınacak otellerden biri. Åžu anki kral VI. Muhammed’in babası için 1993’te yapılan ve Fas’ta Müslüman olmayanların ziyaret edebildiÄŸi tek dini mekan konumundaki II. Hasan camiinin içinde 20 bin, avlusunda da seksen bin kiÅŸi namaz kılabiliyor. Humphrey Bogart’ın film tarihine damgasını basmış repliÄŸi ‘Tekrar çal Sam’ hepimizin hafızalarına kazınmış durumda. 1942’de çevrilmiÅŸ olan filmin ünlü ÅŸarkısı ‘Zaman akıp giderken’ kulaklarımda yankılanırken, Rick’s Cafe’de kahvemin tadını çıkarıyorum. Hollywood stüdyolarında çekilen filmdeki barın kopyası olan bu mekan, eski kent surlarında, deniz manzaralı bir binada bulunuyor. Vaktiniz varsa, Türklere vize uygulamayan Fas’ta görülecek çok yer mevcut. Yüksek Atlas DaÄŸları’nın bulunduÄŸu bölgeye, Zagora’ya giderken palmiye ormanlarıyla dolu olan yol görsel bir şölen. 2260 metre yüksekliÄŸindeki Tizin Tichka geçidi insanı büyülüyor. MaÄŸrib ülkelerinde küçük yerleÅŸim birimleri olan ‘Kasbah’lar (Bizdeki kasaba gibi) her yerde karşınıza çıkıyor. Zagora’daki ‘Timbuktu 52 gün’ levhası ise eski zamanda kervanların çölü kaç günde geçtiklerini gösteriyor. Yolunuz Quarzazate’ye uzanırsa Gladyatör, Arabistanlı Lawrence ve Çölde Çay filmlerinin çekildiÄŸi bu eÅŸsiz yeri görün.Â
False