Bilim adamından "Yedi Uyuyanlar"lı makale

Güncelleme Tarihi:

Bilim adamından Yedi Uyuyanlarlı makale
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2009 16:44

İZMİR'deki Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Barutçu, yatak yaralarının önlenmesiyle ilgili dünyadaki ilk bilgilerin Kuran-ı Kerim'de yer aldığını iddia etti.

Prof.Dr. Barutçu'nun bu konuda yazdığı makalesi Avrupa Yara Derneği'nin Ewma adlı dergisinde yayımlandı. Prof.Dr. Barutçu, “Yatak yarası oluşmaması için hastanın pozisyonunun değiştirilmesi gerekir. Bu bilgi veriliyor” dedi.

Prof.Dr. Barutçu, iyileşmeyen, zor iyileşen 3 yara tipinden birinin bası yaraları olduğunu belirtti. Bası yaralarının oluşmaması için havalı, sulu, içinde partiküllerin olduğu yatakların yapıldığını, ancak bunları önlemenin kesin yolunun hastanın sürekli olarak pozisyonunun değiştirilmesi olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Barutçu, bu yöntemin, bu konudaki ilk bilgilerin Kuran-ı Kerim'de geçtiğini bildirdi. Kuran-ı Kerim'de Yedi Uyuyanlar'ı anlatan Kehf Suresi'nde bası yaralarını önleyen ilk bilgilerin verildiğini belirten Prof.Dr. Barutçu şunları söyledi:
“Yedi Uyuyanlar'ın uyuduğuna inanılan mağaralardan Türkiye'de 20'den fazla yerde var. Ancak en çok inanılanlar Selçuk Efes ve Tarsus'takiler. Bu Yedi uyuyanlar bilindiği gibi ilk Hıristiyan, ilk inananlardan. Anadolu'da Roma İmparatorluğu döneminde Hıristiyanları öldürüyorlar. Bu çocuklar da ölümden kaçmak için Kıtmir adlı köpeklerini de alıp bir mağaraya gizleniyorlar. Bu mağarada uyuyorlar. Uyandıklarında ise ne kadar uyuduklarının farkında değiller. içlerinden biri yemeklik almak için şehre indiğinde verdiği sikkelerin 200- 300 yıl öncesine ait olduğu görülüyor. Bu efsane böyle sürüyor. Kuran-ı Kerim'de ‘Siz onları 200-300 yıl uyudu dersiniz, biz onları kendi hallerine bıraktık, uyuttuk mu dersiniz. Biz onları devamlı çevirdik' diyor. Bununla da bası yaralarının açılmamasını gösteriyor. Yani bası yaralarının önlenmesiyle ilgili ilk bilgiler Kuran-ı Kerim'de yer alıyor. Daha sonra ise benzer bilgiler Hıristiyan kitaplarında da görülüyor. Onları da inceledim. İngiliz Kralı 1. Edward'ın gördüğü bir rüyası kitaplara resmedilmiş. Kral rüyasında yedi uyuyanları görüyor. Hepsi sağ yanına yatmış. Sonra bir görevli geliyor, ‘şimdi sol yanlarına yatma zamanı' diyerek çeviriyor. Kral bunu rüya tabircilerine anlatıp soruyor, bu ne demektir diye. Onlar da bu rüyanın yedi uyuyanları anlattığını söylüyor, bu onların kutsal kitaplarında yer alıyor. Ben makalemde buna da yer verdim.”

Avrupa Yara Derneği üyesi, Kosova ve Makedonya Yara Derneklerinin kurucusu ve onursal başkanı olan Prof.Dr. Barutçu, makalenin çok beğenildiğini, bilim kurulunun yazısını uzatmasını istendiğini belirtti, “Ancak Kuran, ne diyorsa onu yazdığımı bildirdim. Yani bası yaralarının önlenmesiyle ilgili ilk literatürün Kuran-ı Kerim olduğunu gösterdim, bu da Ewma dergisinde yayımlandı” dedi.

ESTETİK GÜNAH DEĞİL

Kuran-ı Kerim'i detaylı inceleyip bu bilgilere ulaşmasının ardında din adamlarının zaman zaman “Estetik cerrahi günahtır” demesinin yattığını kaydeden Prof. Dr. Ali Barutçu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Din adamları zaman zaman çıkıp estetik cerrahinin günah olduğunu söylüyorlar, böyle medyatik oluyorlar. Buna takıldım. Niye günah olsun, Kuran'ın neresinde yazıyormuş diye başladım araştırmaya. Kuran-ı pekçok mealinden, tercümesinden okudum. Hiç böyle bir şey bulamadığım gibi peygamberimizin tam tersi hadisleri de vardı. Bırakın estetik cerrahinin günah olmasını ‘Kim ki benim bir kuluma bir güzellik verirse, ben ona on güzellik veririm' diyor. Burada kastedilen maddi güzellik olmayabilir. O yüzden ben bunu kullanıp da Diyanetçilere karşı tezle çıkmam. Ama bilmedikleri ya da bilip de görmezden geldikleri bir ayet var. O da ‘Kim ki benim ayetlerimle oynarlar, onların kaçacak delikleri bile olmayacak.’ O yüzden ben Allah'ın ayetleriyle oynayamamam, onu oynayan diyanet ya da din alimleri düşünsün. İslamı diğer dinlerden çok daha farklı bir güzelliği, kesinlikle her şeyi bilimde aramasıdır. Kuran-ı Kerim'in ilime ve bilime çok değer vermesidir, bilim dışı hiçbir şeyi emretmemesidir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!