Just Pide’den Disko Kralı’na…

“Just Pide” klibiyle dikkatleri üzerine çeken Ali Biçim, yaklaşık 9 aydır Okan Bayülgen’in programları Disko Kralı ve Medya Kralı’nda performans sergiliyor. Başarının sadece çok istemekle gelmediğini, şansın başarıyı etkilediğini düşünen Biçim ile çok eskilerden başlayarak şansının yardım ettiği zamanları konuştuk.

1987’de İzmit’te dünyaya gelen Ali Biçim, tekstilci bir ailenin oğlu. 17 yaşında da bir kız kardeşi var. 15 yıl evvel annesi ve babası ayrılınca kendi deyimiyle bir kırılma noktası yaşanmış hayatında. 3 yıl babası ile İzmit’te yaşadıktan sonra lise için İstanbul serüveni gelmiş ardından. Beykent Üniversitesi’de Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi’ni kazanıp Oyunculuk’a geçiş yapmış daha sonra.

12 yıldır annesiyle İstanbul’da yaşamını sürdürüyor. Çok yoğun çalıştıkları için sadece tatil günlerinde görüşebilen ama birbirine sıkı sıkıya kenetlenmiş bir anne-oğul olduklarını söyleyen Biçim, “Eğer ayrılmasalardı belki ben de baba mesleğini yapacaktım, burada olamayacaktım” diyor ve her şeyin bir nedeni olduğuna inananlardan olduğunu dile getiriyor defalarca…

Oyunculuk hayali ne zaman başladı?

İstanbul’a geldiğim dönemde kafam çok karışıktı. Oyunculuk mu yoksa başka bir bölüm mü seçmeliydim, bilemiyordum. Çevremdekiler oyuncu olmam gerektiğini düşünüyordu. Hatta bir ortaokul CD’si var benim, paylaşım sitelerinde hâla dolaşıyor. Onu görünce o zamandan belliymiş diyorum.

“Şizofren muamelesi gördüm”

O videoyu internette özellikle mi yayınladınız?

Pek sayılmaz. Mezun olacağımız zaman bir CD hazırlandı okulda. 6 yıl sonra İzmit’ten bir arkadaşım gönderdi bana. Amerika’daki arkadaşıma izletebilmek için de video paylaşım sitesine yükledim ve sonra unuttum. Telefonlar gelmeye başlayınca açıp baktım ki milyonlar izlemiş. Kaldırmaya çalıştım ama günde 80 tane yükleniyordu. Baktım önünü almayacağım bıraktım artık. Şizofren muamelesi gördüm üstelik. İnsanlar birbirlerine “Şu şizofrene baksana” diye gönderiyordu. Oysa ne iş yapacağımın sinyalleriymiş onlar.

2011’de mezun olur olmaz işe başlamanız büyük şans.

Evet ama öğrencilik yıllarım oldukça sancılı geçti. Bir komedi programı yazmıştım. Birçok yere gönderdim ve her red sonrası nelerin eksik olduğunu gördüm. Yine de kimseye yalakalık etmedim.

Bir kanala gitmiştik arkadaşımla. Askere gitmemizi öğütleyen bir tavırla karşılaştık. O gün anladım ki olmayacak böyle. Ya intihar edeceğim ya askere gideceğim. Her gün balkon peteklerinde dolaşıyordum (Gülüyor). Yaşımın genç olması engelini bir türlü kabullenmedim çünkü. Öyle olsa Justin Bieber 15 yaşında milyon dolarlar kazanamazdı.

Daha sonra ilk klibimizde görüntü yönetmenliğini yapan Can Sarcan ile tanıştım. “Bir klip çekeceğim. Ya çok tutacak ya da benim cenazem kalkacak” dedim. Bir şey yapamama durumu beni çok çaresiz bırakıyordu çünkü.

“Klip uğruna gözümden oluyordum”

“Just Pide” sanırım bahsettiğiniz klip…

Evet. 2010 yılında, kaydettik klibi. Eminönü’nde 2 saat süren bir çekimdi. O gün gözüme bir şey kaçtı hatta. Sabaha kadar kaşındı, iltihap aktı derken lokal anesteziye kadar gitti. O halde hazırlığını yaptım bilgisayar başında. Klip uğruna oluyor tüm bunlar. 6 Ağustos’ta klibi internette yayınladık ve önünü alamadık sonrasında. Her yerde bundan bahsediliyordu.

[video=hurriyetaile_video/alibicimjustpide.flv]

Çek Bakalım yarışması bu serüvenin neresinde?

Arkadaşlarım yarışmaya benim çalışmalarımdan oluşan bir dosya hazırlayıp göndermişler. Klip konuşulmaya başlayınca, benim daha önce başvuru yaptığım ve bana geri dönmeyenler de aramaya başlamıştı. Dolayısıyla yarışma artık benim için geride kalmıştı. Arkadaşlarımın hatırına devam ettim.

Okan Bayülgen ile bu yarışmada mı tanıştınız?

Çek Bakalım yarışmasından önce tanışıklığımız vardı. Hatta klip bile yoktu ortada. Onun başka bir projesinde yer alan bir editörle çalışıyordum. Açmayı düşündüğü kanalla ilgili konuşuyorduk. Ki hala açılmadı kanal.

Yarışma sonrası Okan Bey onunla çalışmam yönünde bir teklifte bulundu. Benim hayallerimden biri buydu zaten. Büyük bir isimle çalışmanın 2 sonucu vardır çünkü. Ya ismin altında ezilirsiniz ya da o ismin altında isminiz olur. Ben 2. kısımdaki şansı yakaladım.

“Okan Bayülgen ile aramız çok iyi”

Kraliyet Ailesi’ndeki çalışmalar nasıl gidiyor? Parodileri tamamen kendiniz mi hazırlıyorsunuz?

Ben oyuncu-editör olarak yer alıyorum. Bir de editör arkadaşlar var, fikirler ortaklaşa çıkıyor. İzlediğiniz videolarda kesinlikle ajanstan gelen oyuncular bulunmuyor. Editörlerimiz de yer alıyor, yönetmenimiz de. Her zaman son söz Okan Bayülgen’de olsa da oldukça özgür çalıştığımı belirtmeliyim.

Aranız nasıl Okan Bayülgen ile?

Patronla aramız başladığımız günden beri çok iyi. Zaten iş gereği de bir fikir alışverişimiz olmak zorunda. Zaten bana göre uzun yıllar bu sektörün içinde olmuş birinin her sözü altın değerinde.

Tatlı stresler yaşadığımı da belirteyim. Örneğin; ilk canlı performansımı yaptığımın ertesi günü ofiste oturup yayını takip ediyordum. Bitmesine 5 dakika kala ekipten bir arkadaş geldi, “Okan Bey seni çağırıyor 1 dakika içinde aşağıda ol” dedi. Ofis ile stüdyo arasındaki mesafe 5 dakika zaten. 1 dakika içinde aşağıya nasıl indiğimi bir ben biliyorum bir Allah. Kablolar arasından süzüldüm resmen. Birine dokunsam yayın bile kesilebilir. Sanırım hayatımın boyunca hatırlayacağım o anı.

Michael Jackson hayranlığınız aşikar. Bundan sonra yapmayı planladığınız işlerde yine ondan izler olur mu?

Çok büyük bir hayranıyım ama tamamen onun eğlence anlayışından, sahne duruşundan ilham alıyorum. Buna rağmen onunla ilgili kotamı doldurduğumu düşünüyorum. Bu saatten sonra olmaz artık.

Benimle ilgili yapılan yorumları da görüyorum. Meyve veren ağaç taşlanıyor gerçekten. Elbette beğenmeyenler olacak ama yapıcı eleştiri yapmıyorsa biri, o tür şeyler yazmaya vakti varsa hiçbir şey yapmıyor demektir bence. Açsınlar izlenme oranlarına baksınlar. Hep şu örneği veriyorum: Justin’in Baybi videosu 700 milyon izlenmiş. 1 milyon beğeni almışken 3.5 milyon kez de beğenilmemiş. Ne yapsın şimdi? İşi mi bıraksın? Dolayısıyla dikkate alıyorum ama kötü yorumlardan etkilenmiyorum artık.

2.5 ay sonra sezonun biteceğini ve sonrasında yeni projelerinin muhakkak olacağını belirten Biçim’e başarılar diliyor ve paylaşımları için teşekkür ediyoruz.

Röportaj: Hanife Yaşar