GeriEğitim Çocuklara okul sevgisini nasıl aşılanır?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Çocuklara okul sevgisini nasıl aşılanır?

Çocuklara okul sevgisini nasıl aşılanır?

Yeni eğitim öğretim yılı bugün başladı. Ebeveynler, çocuklarının okulu sevip sevemeyecekleri konusunda kaygılı. Kişisel Gelişim Uzmanı Turhan Güldaş, anne babalara önerilerde bulundu ve erken yaşlardan itibaren çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda tavsiyeler verdi.

İlk kez okula başlayacak çocuklar ve anne-babaları heyecan içerisinde. Peki çocuklara okul sevgisi nasıl aşılanabilir? İşte anne babalara öneriler…

Çocuğunuzu okula erken yaşta hazırlayın: Çocukların kişisel gelişiminde eğitim, her yaş döneminde çok önemlidir. Bu yüzden okul öncesi eğitim de onun gelecek hayatında önemli bir rol oynar. Bu dönemde özellikle iyi bir kreş veya anaokulu seçimi ilk adımdır. Burada verilen eğitimin kalitesinin yanı sıra, çocuklarla iletişimi yüksek olan bir okul seçmek, çocuğunuzun eğitimine büyük katkı sağlayacaktır. İyi öğretmen seçimi çok önemli olmakla birlikte, çocuğu sadece öğretmenin eğitimine bırakmamak da gerekir. Evde verilecek eğitim de çok önemlidir. Bu eğitimle birlikte paralel olarak okulda da okul öncesi eğitimle çocuğu okula hazırlamalısınız.

Okulun önemini anlatın: Çocuğunuza başarı için küçük küçük adımların atılması gerektiğini anlatmalısınız. Başarının ancak uzun yıllar çalışarak elde edilebileceğini unutmayın ve çocuğunuza da bu düsturu aşılayın. Çocuğunuz, başarıyı düşünme alışkanlığı kazansın, başarının iki günde elde edilemeyeceğini bilsin. Bir diploma almak için kaç yıl eğitim almak gerektiğini öğrensin ki, yılmadan hedefine ulaşmak için sürekli çabalayabilsin. Çocuğunuz, şimdi küçük adımlar atarak, çalışarak ve çabalayarak ileride başarının nasıl geleceğini bilsin. Bu dönemde verebileceğiniz küçük küçük mesajlar, çocuğunuza kazandıracağınız küçük alışkanlıklar, onun ileride başarılı olmasını, dolayısıyla da büyüdüğünde de rahat etmesini sağlayacaktır.

Çocuğunuzu ikna edin: İlköğretim döneminde en çok karşılaşılan problemlerden biri, çocukların neden ders çalışmak zorunda olduklarını anlayamamalarıdır. Neden matematik öğreniyorlar, neden coğrafya bilmesi gerekli, neden tarih okuyorlar bilemezler… Çocuğunuzun neden bunları öğrenmesi gerektiğini anlatıp onu ikna etmelisiniz. Çünkü çocuk bir şeyi anlayacak ki onu sevecek, ona değer verecek, onun üzerinde düşünecek. Tarih niçin önemli, anlatmak lazım. Örneğin ‘geçmişimizi öğrenmek için, atalarımızın yaptıklarını anlamak için, önceden yapılmış hataları görüp onlardan ders çıkarmak için’ diyebiliriz. Örneğin, dünyanın sadece bu şehirden, bu ülkeden ibaret olmadığını öğrenmesi gerektiği için coğrafya dersinin olduğunu bilmesi gerekir. ‘Tüm bunları bu derslerle keşfedeceksin’ diyebilirsiniz. Ya da matematiğin neden gerekli olduğunu anlatmalısınız, demelisiniz ki; “Sen alışveriş yaptığında, ne kadar harcayacağını tahmin edebilmen için, kendi bütçeni hesaplayabilmen için matematiğe ihtiyacın var.” Dolayısıyla bu derslerin önemiyle birlikte neden ihtiyaç duyulduğunu anlatmalısınız ki, çocuk bunların gerekli olduğunu hissedebilsin. “Bu dersler sadece okul için, zorunluluktan yapılmıyor. Bunlar benim geleceğimin, kişiliğimin şekillenmesi için gerekli olan derslerdir” diyebilsin. Çocuğunuza kendi yöntemleriniz ve mesajlarınızla bunları anlatın, açıklayın ve çocuğunuzu ikna edin.

Ders çalışma bilinci kazandırın: Çocuğunuzu okul dönemi boyunca yalnız bırakmayın, öğretmenleriyle sürekli iletişim halinde kalın, onu izleyin, takip edin ve ilgi gösterin. Çocuklarınızın topluma faydalı iyi bir birey olmasını sağlayın. Bunu sağlamanın yolu ilk önce, çocuklarınıza ödev veya ders çalışma sorumluluğunu kazandırmanızdan geçiyor. Çocuklarınıza sorumluluk almasını öğretin. Ödevlerini yaparsanız büyük bir hata yapmış olursunuz. Çocuğunuza iyi bir gelecek hazırlamak, iyi bir kişilik kazandırmak istiyorsanız, ona nasıl ödev yapacağını, ders çalışacağını öğretin. Sorunlarını nasıl çözmesi gerektiğini bilmeli ve ders çalışmanın yöntemini bulmalı. Derslerin ebeveynler için olmadığını, ödevlerin ebeveynlere verilmediğini bilmelisiniz. Siz çocuğunuzun ödevlerini yapmayın. Yardım edecekseniz de sadece rehberlik edin. Dersinin başına oturup problemleri çözmeyin. Nasıl düşünmesi gerektiğini, o probleme nasıl yaklaşması gerektiğini anlatın, elinize kağıdı kalemi alıp o problemi baştan aşağıya tamamlamayın. Bunu yaparak çocuğunuza faydanız değil zararınız dokunmuş olur.

Okulu sevmemesinin nedenini ortadan kaldırın: Çocuğunuzun başarılı bir eğitim dönemi geçirmesini istiyorsanız okulu sevdirmeniz gerekir. Bazı çocuklar okulu sevmezler. Neden sevmediğiyle ilgili muhakkak bir gerekçesi vardır. Öncelikle bu nedeni ortadan kaldırmalısınız: Diyelim ki, çocuğunuz matematik dersini sevmiyor, yapamıyor… Çocuklar belli bir süreçten sonra anlamadıkları derse ilgi gösteremezler. Öğretmenin daha önce anlattıklarını anlamayan çocuk, daha sonraki dersleri de anlamaz, anlamadığında da kopukluk yaşar ve o dersten soğur. Böyle bir şey hissettiğinizde bu soğukluğun daha fazla büyümesine yol açmadan önünü kesmeniz gerekir. Devamlı öğretmenlerle iletişim halinde olmalısınız. Bir sıkıntı gördüğünüzde hemen müdahale etmelisiniz.

Çocuğunuzun okul hayatına ilgi gösterin: Çocuğunuzu okul dönemi boyunca yalnız bırakmayın, öğretmenleriyle sürekli iletişim halinde kalın, onu izleyin, takip edin ve ilgi gösterin. İlginiz hem çocuğunuzu motive edecektir hem de problemleri kısa sürede görüp aşmanızı sağlayacaktır. Çocuğunuzu gözlemleyin. Çocuğunuzun davranışlarına dikkat edin. Kimlerle arkadaşlık kuruyor, kimlerle okula gidiyor, kimlerle iletişim kuruyor, hangi kelimeleri kullanıyor, hepsine dikkat edin. Kötü alışkanlıklar edinmesini en başından önleyin. Müdahale edin, uyarın ancak sakın yermeyin. Ders notlarının veya davranışlarının kötü yönde değiştiğini sezinlerseniz çocuğunuzu rencide edici, kişiliğini zedeleyici sözler sarf etmeyin.

False