Tüm savcılar görev başına!

Güncelleme Tarihi:

Tüm savcılar görev başına
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2019 08:00

FETÖ’nün “terör örgütü” olduğu ve “casusluk faaliyeti” yürüttüğüne dair iddiaları darbe girişiminden önce mahkemelere taşımış, bu kararların alınmasında öncülük eden yargı mensuplarının en başında gelen isimlerden biriydi. Peki o gece neler yaşandı? İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, 15 Temmuz darbe girişimine kadar gelinen süreci, FETÖ’yü ve darbe girişimi sırasında yaşananları Hürriyet’e anlattı.

Haberin Devamı

2016’nın Mart ayıydı. Fethullahçı Terör Örgütü’nün internet sitesi herkul.org’da bir yazı yayımlandı, başlığı; “Cennet kılıçların gölgesi altındadır”dı...

Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili İrfan Fidan, resmi bir tutanakla bu yazıyı kayıt altına aldı...

Bununla da kalmadı; “Bu örgütün silahlı kalkışma talebidir” iddiasında bulundu ve mahkeme kararıyla bu internet sitesini kapattırdı...

Kapatılma gerekçesine dayanak şuydu: Yazı, örgütün silahlı kanadının kalkışma talebidir...’

Bu yazının örgütün kalkışma talebi ve darbenin şifrelerinden biri olduğu 15 Temmuz 2016 gecesi anlaşılacaktı.

15 TEMMUZ’A NASIL GELİNDİ?

Tarih 22 Temmuz 2014...

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, örgüt mensuplarına, yasadışı telefon dinlemelerine yönelik yürütülen soruşturmalarda mahkeme, ‘casusluk’ kararı vermişti.

Haberin Devamı

Tarih 14 Aralık’ı gösterdiğinde Tahşiye soruşturmasından da ‘terör örgütü’ kararı çıkmıştı. Bu çabalar bile 15 Temmuz’u önleyememişti.

Hürriyet’e konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’a göre bunun en önemli nedenlerinden biri, mücadelenin topyekûn bir strateji içinde değil, yargı ve güvenlik bürokrasisindeki birkaç kişinin kişisel çabası ile yürütülüyor olmasıydı.

WHATSAPP’TAN GELEN MESAJ

İrfan Fidan o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili’ydi. Bayramı da fırsat bilerek ailesiyle tatile çıkmıştı. 15 Temmuz günü, eşinin memleketi Bartın’daydı.

Yine yıllık izinde olan İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hasan Yılmaz’ın Zonguldak’taki baba evine ziyarete gitmişti.

Denize bakan bir çay bahçesinde oturuyorlardı...

O anın fotoğrafını çektiler.

Hatta, WhatsApp gruplarında meslektaşlarıyla paylaştılar.

Saat 19.30’u gösteriyordu.

Meslektaşları, ‘Hayat size güzel’ diye cevap veriyor, tatilin tadını çıkarmalarını yazıyordu.

Saat 20.00... Fidan, Bartın’a dönmek üzere yola çıktı.

Saat 20.15... WhatsApp grubunda bulunan bir savcıdan mesaj geldi...

Başsavcı vekili irkildi...

Mesajda şu yazıyordu: ‘İstanbul’da bir hareketlenme var. Köprüyü askerler sarmış’

İLK GÖZALTI TALİMATI

Derhal telefona sarıldı.

Haberin Devamı

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ı aradı. Çalışkan, olayı doğruladı. Darbeciler İstanbul sokaklarını sarmıştı! Fidan ile Çalışkan telefonda hellalleşti.

Telefonu kapatmadan önce Fidan, ‘Mustafa müdürüm, kanunsuzluğu, hainliği yapanlara karşı gözaltı talimatı veriyorum. Karar biraz sonra elinizde olur. Ben de dönüş yolundayım’ dedi.

İkinci telefon görüşmesini kısa süre önce yanından ayrıldığı savcı Hasan Yılmaz ile yaptı: Yol üzerinde müsait bir yere geç. Darbe girişimi oluyor. İstanbul’a dönüyoruz...

TARİHE GEÇEN TALİMATLAR

Saat 21.30... Dönüşe geçmişlerdi.

Fidan bir taraftan da Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarıyla konuşuyor, görevlerinin başına geçmelerini söylüyordu. Çağlayan Adliyesi’ne ilk ulaşan isimlerden biri savcı Hikmet Pak oldu.

Haberin Devamı

Başsavcı vekili, Pak’ı cuntacıların gözaltına alınmasına yönelik talimat yazısı yazması için görevlendirdi:

O yazıda ‘Darbeye teşebbüs eden tüm şahısların görüldükleri yerlerde derhal yakalanarak Cumhuriyet Başsavcılığımız’da mevcutlu olarak hazır edilmelerine karar verilmiştir’ deniliyordu.

BAŞSAVCI VEKİLİ İLE GÖRÜŞTÜK

Fidan’ın talimat vermesinin ardından telefonla görüştüğü basın mensuplarından biri de bendim: ‘Toygun Bey, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki polis arkadaşlarımız gözaltılara başladı. Allah’ın izniyle durumu kontrol altına alacağız. Tüm savcılarımız adliye’de görevlerinin başında...’

Dönüş yolunda başsavcı vekilinin telefonu çaldı. Arayan dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dı. Bozdağ, ‘Bugün demokrasiye ve vatana sahip çıkma günüdür sayın Başsavcım. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Güvenli yollardan İstanbul’a dönün. Kendinize dikkat edin’ dedi.

Haberin Devamı

DARBENİN KIRILMA ANI

Sabah ışımadan adliyeye gelen Fidan ve Yılmaz mesai arkadaşlarının yanındaydı. Görevi başındaki tüm savcılar İstanbul’daki darbe girişimiyle ilgili gözaltı süreçlerini yönetiyor, polisle entagrasyonu sağlıyor, talimatlar veriyordu. Sabahın ilk saatleri...

Boğaziçi Köprüsü’ndeki askerlerin teslim olmasıyla birlikte darbe girişiminin da artık sonuna geldiklerini düşündüler. Fidan’a göre, köprü darbeciler için sembolik bir anlam taşıyordu. Tüm dünyanın da gözü oradaydı. Köprüde darbeci askerlerin teslim alınmasıyla birlikte tüm dünyaya ‘Kontrol Türkiye Cumhuriyeti’nde’ mesajı da verilmiş oldu. FETÖ’cülerin iradesinin bitirildiği an da bana göre oydu...”

Haberin Devamı

MEYHANEDEN ADLİYEYE GELEN SAVCILAR

Dönemin başsavcı vekili İrfan Fidan, darbecilerle ilgili gözaltı talimatı çıkarmalarını istediği savcılar Hikmet Pak ile Can Tuncay’ın kısa bir süre içinde adliyeye ulaşmasına ve talimatları yerine getirmelerine şaşırmıştı. Öyle ya, sokaklar darbeci doluydu, İstanbul’da ulaşım aksıyordu ve savcıların evleri Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne çok da yakın değildi.

Ve sordu: “Nasıl o kadar çabuk adliyeye geldiniz?”

Savcılar Hikmet Pak ve Can Tuncay bunu gülerek yanıtlamışlardı.

O gün haftanın sonuydu.

İki savcı yorgunluk atmak için mesai saatinden sonra adliyenin yakınlarındaki bir meyhaneye gitmiş ve birkaç kadeh bir şeyler içmişlerdi.

O sırada darbe girişimi başlamış, İrfan Fidan ile telefonlaşmalarından kısa süre sonra da adliyede olmuşlardı.

O gün yaşanan bu anektoda çok önem verdiğini belirten İrfan Fidan, “Bu darbe girişimi sadece belli dünya görüşünden insanlar tarafından engellenmedi. Onun için bu anıyı aktarmak istedim. O gün bu ülkenin kaderi için her dünya görüşünden bürokrat, yargı mensubu, polis ve vatandaş direndi, görevlerini eksiksiz yaptı. Bunlardan ikisi de mesai arkadaşlarım Can Tuncay, Hikmet Pak ve onlar gibi onlarcasıydı” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!