Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Yoksa kral olur

Ailesi Osmanlı döneminde 19’uncu yüzyılın sonunda Lübnan’daki baskıdan ABD’ye kaçmıştı.

Haberin Devamı

Göçmenlerin alıkonulduğu New York’taki Ellis Adası’na vardıklarında ne tek kelime İngilizce biliyor, ne de okuma-yazmaları vardı.
Helen Amelia Thomas, kasaplık yapan bir babanın 10 çocuğundan 7’ncisi olarak 1920 yılında Kentucky’de dünyaya geldi.
ABD basınında birçok ilke imza attı. Beyaz Saray’a tam gün akredite olan ilk kadın muhabirdi. Eisenhower’dan Obama’ya kadar 10 ABD başkanı eskiten Thomas, sivri dili ve doğrudan sorularıyla liderlerin baş belasıydı.
İşte hafta sonu 92 yaşında öldüğü açıklanan ve bir tarafı hep Ortadoğulu kalan o duayenin hayatından bazı kesitler.

*

KARİYERİ, lise gazetesinde başlamıştı. Mezun olduktan sonra Washington’da bir gazetenin getir götür işlerine bakıyordu.
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde, orduya yazılmış bir sürü erkek sivil hayata geri dönüyordu. Savaş döneminde basında iş bulabilmiş kadınlar, bir anda işsizlik tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Helen azimli, çalışkan bir kadındı. United Press’in kadrolu elamanları arasına girmişti. Ama asıl şans John F. Kennedy, Beyaz Saray’a başkan seçildiğinde gülmüştü yüzüne.
Başkan Kennedy’nin genç ve alımlı karısı Jacqueline, giyimi, kuşamı, saç modeli, mücevherleri ve çocuklarıyla kamuoyunun büyük ilgisini çekiyordu.
Helen ve meslektaşları first lady’nin gölgesi gibi olmuştu. Öyle ki, bir defasında Bayan Kennedy, “İspanyol görünümlü iki kadının peşine takıldığını” ihbar etmişti gizli servise. Yine de Kennedy dönemi, Thomas’ın Beyaz Saray’da en sevdiği dönemdi.

*

ZAMANLA sıkı haberlere giren, kıdemli ajans muhabiri olduğu için Başkan’a ilk soru sorma hakkı verilen Helen Thomas, meslek hayatının en büyük krizlerinden birini dönemin ABD Başkanı George W.Bush ile yaşamıştı.
Bir defasında, bir meslektaşına Bush için “Takip ettiğim en kötü başkan” deyivermişti. Bu sözlerinin Bush’a ulaşması üzerine yazılı özür dilemiş, ama yine de kara listeye girmişti.
ABD Başkanı Bush, Helen’a 3 yıl boyunca soru sorma hakkı vermemişti toplantılarında. Ve nihayet soru sırası geldiğinde o yine bildiğini okumuştu:
“Irak’ı işgal kararınız binlerce Amerikalı ve Iraklının ölümüne yol açtı. Kamuoyuna açıkladığınız gerekçelerden hiç biri gerçek çıkmadı. Sorum şu: Niye bu savaşa girdiniz? Petrol için mi, İsrail için mi? Ne için?”

*

WASHINGTON
Post Gazetesi’ne göre kadın gazeteci, meslektaşlarının başkanları sorularıyla sıkıştırmamalarından rahatsızdı.
1996 yılında Modern Maturity dergisi yazarı Kay Mills’e şöyle demişti: “Bir başkana düzenli olarak soru sorabilecek ve bundan onu sorumlu tutabilecek tek kurum basındır. Aksi halde (başkan) başımıza kral olur.”

*

THOMAS, hep Ortadoğu’ya kendini yakın hissetti. Baklava ve humus severdi. Arap kökenli bir gazeteci olarak ABD yönetimlerini İsrail’in etkisi altında kalmakla itham ederdi. Ve 2010 yılında verdiği bir röportajda, “Yahudiler Filistin’den defolsun, geldikleri Almanya’ya, Polonya’ya geri dönsün” deyince de gazetecilik kariyerinin sonuna geldi. Büyük tepki çekti.
90 yaşında United Press International’den sonra yazar olarak çalıştığı Hearst Grubu’ndaki işinden istifa ettiğini açıkladı.
“Sözlerimin yanlış anlaşılmasından üzgünüm” diyen Thomas, İsrail lobisine asla kendini affettiremedi.

Yazarın Tüm Yazıları