Yok böyle dans sahnesi!

Sadece Kristen Bell ve Odette Yustman değil, yaşını başını almış Sigourney Weaver ve Jamie Lee Curtis bile üşenmemiş, birkaç dakikalık sahneler için oturup ciddi ciddi dans ve koreografi çalışmışlar.
Bir de bize bakalım, onca film çekiliyor, içlerinde elle tutulur dans sahnesi yok denecek kadar az!
Ha bir de millet dans filmi üzerine dans filmi çekerken, bizim ‘ilk dans filmimiz’ diye lanse edilen “Uçan Melekler” daha yeni vizyona giriyor. Yine de hiç yoktan iyidir.
“Yine mi Sen”in basın gösteriminin hemen ardından, bu cumartesi Kanal D’de yayınlanacak olan “Cinemania” için Tan Sağtürk ile buluştuk. Konunun merkezinde dans vardı tabii.
Sinemada dans sahnelerinin eksikliğinden dert yandım ona. Dans dersine örnek deyince aklıma Nurgül Yeşilçay’ın “Vicdan” filmindeki sahneler için Nesrin Topkapı’dan aldığı derslerden başkası pek gelmedi. Bir de yine Nurgül’ün, Gülse Birsel’in “7 Kocalı Hürmüz”deki dansları ve “Romantik Komedi”deki dans sahneleri vardı sanırım.
Ama bunlar bir elin parmaklarını geçmiyor işte.
Dayanamadım, sordum Tan’a, “Bu işte bir numarasın, onlarca dans okulun var, oyunculardan, keyif değil, iş icabı, dans dersi almak isteyen olmuyor mu hiç” diye.
Olmuyormuş. “Çok çalışıyorlar, film öncesinde ya da sırasında vakitleri yok herhalde” dedi.
Doğru ya, bir filmin çekilmesine bir ayda karar verilip, 6 haftada çekimlerin bitirildiği bir coğrafyada yaşıyoruz.
Bu arada dans dersi deyince Sertab Erener’in adını verdi Tan Sağtürk.
Sahnesi ve duruşu için dans dersleri aldığını ve çok disiplinli olduğunu söyledi.
Yapılan işe saygı buna deniyor işte.
Sertab geldiği yeri sonuna kadar hak edenlerden olduğunu yine, yeniden ve bir kez daha göstermiş oldu bana.

Bu filmi merak ediyorum

Nezih Ünen, Boğaziçi’nden büyüğüm, okuldaki rock koromuz Mavi Topluluk’un pek çok şarkısının düzenlemesini yapan değerli bir müzik ve sanat adamı. Arnavutköy’deki kayıt stüdyosunda az vakit geçirmişliğim yoktur.
Nezih, Karnaval adlı albümünden sonra bir ara Özcan Deniz’le çalıştı.
Ve sonrasında yollara düştü, Anadolu’nun Kayıp Şarkıları adlı müthiş bir belgesele imza attı.
Şimdi ise Bodrum’da çektiği filmini tamamlamış.
Ve Tan Sağtürk’ten aldığım bilgilere göre filmin çekimlerinde Türkiye’de ilk kez denenen çok özel bir ses sistemi kullanmış.
Tan Sağtürk’ün dans etmeye çalışan ve beceremeyen bir karakteri canlandırdığı filmi iki nedenle çok merak ettim.
Bir; Nezih Ünen’in denediği o özel ses sistemi.
İki; Tan Sağtürk’ün dans edemeyen birini nasıl oynadığını görmek için...

Denizanalarına çözüm!

İlahi Cengiz (Semercioğlu).
Beni hayvanlardan sorumlu medya bakanı ilan etmiş ve bana “Sen sivrisinekleri bile öldürmüyorsun, peki şu anda dünya denizlerini istila eden denizanalarını koruyup besleyelim mi, yoksa onları spermlerini bırakmadan öldürecek bir formül bulunsa iyi mi olur” diye sormuş.
Fetvamı veriyorum o zaman. Birinin özgürlüğünün başladığı yerde bir diğerininki biter tabii.
Denizanaları doğal dengeyi bozacak kadar çoğaldığı için elbette ki sayılarını azaltmak en doğru çözüm gibi duruyor.
Ama Cengiz’cim bu durum da insan işi değil mi?
Denizanalarının sayısını dengeleyen balıklar insanlar tarafından bu kadar çok ve dur durak bilmeden avlanmasaydı denizanaları da o kadar çoğalmayacaktı.
E bir de yine insan nedenli küresel ısınma var ki o da denizanalarının yaşam döngüsünü ve yaşam alanlarını değiştirmiş durumda.
Gördüğün gibi doğaya müdahale ederek düpedüz denizanalarının haklarına da tecavüz etmiş bulunuyoruz.
Dünyanın belki de denizanalarından değil, bazı insanlardan kurtulması gerekiyor.

Klaket.com

Türkiye’nin ilk sinema sitesi olan sinema.com’u el değiştirmeden önce çok tıklardım. Günde en az birkaç ziyaretim olurdu.
Bilgi açısından dolu dolu olan bu sinema sitesinin okuyucu anketleri de gayet başarılı ve doyurucuydu.
Sinema.com’un yaratıcısı olan Sadomedya Interactive aynı özenli ve başarılı çalışmalarına şimdi yeni açtıkları klaket.com adlı sitede devam edecekler.
En büyük avantajları ise ellerindeki 10 yıllık arşiv. Sinemaseverler bu yeni siteyi sık kullanılanlar listesine eklemeliler.