Yılmaz'ın Çankaya ziyareti

ANAP Genel Başkanlığı'na yeniden seçilen Mesut Yılmaz, yeni parti yönetimiyle birlikte, teamül gereği Çankaya Köşkü'nü ziyaret edecek mi?

Bu soruya, hem ANAP Genel Merkezi, hem de Yılmaz'ın yakın çevresinden dün verilen yanıt aynıydı: Programımızda sadece Anıtkabir ziyareti var.

Gerekçe, koalisyon ortağı DSP'nin 29 Nisan'da yaptığı Kurultay sonrası Başbakan Bülent Ecevit'in de Sezer'i ziyaret etmemiş olmasıydı.

Oysa Yılmaz, geçmişte teamüllere uyup, kavgalı olmasına rağmen Turgut Özal'ı ve ezeli rakibi Süleyman Demirel'i, gerçekleştirdiği 4 kongre sonrası da yeni seçilen MKYK ile birlikte Çankaya Köşkü'nde ziyaret etmişti.

Şimdi ise Çankaya ziyareti olmayacak.

Bu da gösteriyor ki ANAP'ta, ‘‘yeni dönemde sergileneceği’’ belirtilen ‘‘zihniyet değişikliği’’ Çankaya'yı kapsam dışı tutacak.

Çankaya ile soğuk ve mesafeli ilişki yeni döneminde de devam edecek.

KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ

MKYK'daki değişiklik arzusunu tam olmasa da yerine getirmeyi başaran Yılmaz'ın koalisyondaki ilişkilerine gelince:

Hükümetin ekonomi ile ilgili kararlarında daha etkin olma arzusunu taşıdığı bir gerçek.

Daha önce de vurguladığı ‘‘kongre sonrası kabinede değişikliği’’ gerçekleştirirken, buna dikkat edeceği kayda geçiriliyor.

Yakın kurmayının iddiasına göre; Maliye Bakanlığı ve ekonomiyle ilgili bakanlıklara daha etkin olabilecek isimleri getirecek.

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile de daha yakın mesai içinde olacak.

Kabine değişikliği sırasında, bakan sayısında azaltıma gidilmesi de arzularından...

Ancak, bu konuda ortağı MHP'nin ikna olmasını bekliyor.

Bundan dolayı, kabine değişikliğini kısa süre de yapmak yerine eylül ortasına doğru gerçekleştireceği kayda geçiriliyor.

Parti içindeki harareti yüksek beklentiyi de biraz soğutmak istiyor.

ULUSAL GÜVENLİK

Yılmaz
'ın ekonomiyle birlikte bir diğer çabası da, kasım sonunda AB'nin Türkiye hakkında vereceği ilerleme raporundan da olumlu sonuç çıkması.

Hedefi, 17 Eylül'de Meclis'in olağanüstü toplantısında Anayasa değişikliğinde arzu ettiği değişikliklerin geçmesini sağlamak...

AB Ulusal Programı'nda yer alan vaatlerin büyük bölümünü gerçekleştirerek, AB'nin kasım ayındaki toplantısından olumlu bir sonuç çıkmasını sağlamayı hedefliyor.

Yılmaz, bu nedenle bugünden ‘‘sendrom’’ olarak nitelediği Ulusal Güvenlik ile ilgili tartışmayı açmış bulunuyor.

BAHÇELİ ÇADIRDA KONUŞTU

Yılmaz
'ın bu konuda da sıkıntısı koalisyon ortağı MHP...

Nitekim, Ulusal Güvenlik ile ilgili Yılmaz'ın sözlerine Bahçeli'nin tepkisi, Yılmaz'ın kurmayı tarafından dün şöyle değerlendirildi:

‘‘Bahçeli, Erciyes'teki Ülkü Ocakları çadırında değil de Ankara'da olsaydı daha farklı konuşurdu...’’

Gerekçesi de Bahçeli'nin de altında imzasının bulunduğu AB Ulusal Programı'nda, Milli Güvenlik Kurulu'nun ‘‘daha sivil bir yapıya kavuşturulacağına’’ ilişkin taahhüt.

Tartışmayı başlatmış bulunsa da Yılmaz ve kurmayları kısa bir süre de olsa tartışmaların dışında kalacak.

Kamuoyunda tartışılıp olgunlaşmasını ve içi doldurulacak hale gelmesini bekleyecek.

Yılmaz'ın, bundan sonraki dönemde kamuoyunun etkin kesimleriyle ilişkisine gelince:

Yakınları, radikal değişikliğe gideceği inancında...
Yazarın Tüm Yazıları