Yeter!Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Hangisi vahşet?

ANAP Milletvekili Sayın Agah Oktay Güner, yaptığı bir basın toplantısında, yürürlükte olan bir kuralın uygulanmasını ‘‘vahşet’’ olarak nitelemesi dehşet vericidir. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir hukuk devletidir ve demokratik bir hukuk devletinde de yürürlükte olan kurallar uygulanır, uygulanmalıdır. Tersine bir davranış ülkeyi anarşiye sürükler.

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nün yürürlükte olan bir kuralı uygulamasına ‘‘Bu bir vahşettir’’ demek, ne Cumhuriyetimizin temel ilkelerine, ne de milletvekili andı ile bağdaşır.

Doğal olarak hukuk kuralları zamanın ve içinde yaşanan koşulların ihtiyacına uygun olarak değiştirilebilir.

Başörtülü genç kızlarımızın okuma hakkını kimse ellerinden alamaz. Ama bir milletvekilinin kendi hatasını, TBMM'den çıkmış kanuna uyan bir rektörlüğe yıkması yanlıştır. ‘‘Türban’’ özgürlüğünü vaat ederken, hukuk devleti olduğumuz göz ardı edilmemelidir. Av. Nazan MOROĞLU-İSTANBUL

Sanat rezaleti!

RADİKAL Gazetesi'nin yayınladığı uyuşturucu konulu ‘‘Sahte Cennetten Gerçek Cehenneme’’ adlı yazı dizisinin yazarı Nil Gün'ün izniyle ‘‘Çalıntı Düşler’’ adlı oyunu sahneye koyduk. 7 yıldır faaliyet gösteren tiyatromuz, sayısız gençlik ödülü almasına, akademik insanlardan oluşan bir kadrosuna rağmen uyuşturucu karşıtı bir yazı dizisini sahneye koyması Gaziantep Milli Eğitim Müdürlüğü'nü rahatsız etmiş ve oyunun sahnelenmesi yasaklanmıştır. Gerekçeleri; ‘‘Gençler uyuşturucuya özendiriliyor...’’

Oysa bu oyun uyuşturucunun ne kadar kötü bir illet olduğunu anlatmaya çalışan, gerçek yaşam hikâyesiyle de ibretlerle dolu bir eserdir.

Çağdışı zihniyetlerle oluşturulan sansür kurullarında idam mahkûmu gibi ipleri çekilmeye çalışan biz sanatçılar bu karanlıkları yeneceğiz. Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet'i aydınlık genç nesillere emanet edebilmek için oyunumuzu Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi Gaziantep'te de oynayacağız. Bunun için tüm çağdaş insanları sanata sahip çıkmaya ve bizleri desteklemeye çağırıyoruz.

Yalçın GÜNAYDIN Karmaşık Tiyatro adına-ANKARA

Yelkenci'nin kaygısı

KÖŞENİZDE bundan bir süre önce ‘‘Dalan, sahilleri kaçak yapılaşma olsun diye açmadı’’ başlığı altında yayınlanan ve Küçükyalı Yelken Kulübü'nün inşaatı ile ilgili olduğu anlaşılan Maltepe-Küçükyalı sakinlerinin 19. uyarılarını, vatandaşın olaylara olan duyarlılığını ortaya koyması bakımından sevindirci buldum. Bu alışkanlığın yaygınlaşması halinde etrafımızdaki işlerin daha da düzgün olacağı muhakkaktır. Ancak bu yazı bir hususu daha ortaya koymaktadır. Maalesef bu sahillerde yelken sporcusu yetiştirmek çok zordur. Çünkü kıyı şeridi herkesin eşit şartlarda istifadesine sunulan saha olarak tarif edilmiş ve kıyı imar planlarında bu yerler rekreasyon alanı diye sınıflandırılmıştır. Rekreasyon sahası deyince herkesin aklına çay bahçesi, halı futbol sahası, kokoreççi-sandviççi gibi seyyar veya sabit satıcı büfeleri ve yürüyüş alanları gelmektedir. Bu sayılan işler sahil olsun olmasın her türlü iç kısımlardaki kara alanlarında ve hatta ovalarda, yaylalarda da yapıbilmektedir. Halbuki ilk başta 7-14 yaş grubuna yönelik yelken eğitiminin denizde tekne üzerinde yapılması gerektiği ve ufak ebattaki eğitim teknelerinin denize yakın bir yerde muhafazası şart olduğu dikkate alındığı takdirde, yelken kulüplerine deniz kenarından başka bir mahalde yer verilemeyeceği açıktır.

Maalesef bu sporun eğitimi için gerekli mali kaynaklar da devlet tarafından verilmemekte ve bu imkan sadece bu maksatla kurulan kulüp yöneticilerinin gayretleri ve üyelerinin katkıları ile sağlanmaktadır.

Koskoca İstanbulumuzda yelken kulübü sayısı 5'i geçmez.

Bu sporla uğraşan kulüplere, yer olsun, mali yardım olsun, azami kolaylık ve desteğin başta devlet olmak üzere kamu kuruluşlarınca sağlanması ve sahil dolgu alanı iç düzenlemelerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce bu faaliyetler için yer ayrılması gerektiğini belirtmekte zaruret görüyorum.

Yelken ve diğer deniz sporlarına daha sıcak bakılmalıdır. Tankut AĞAN-SUADİYE

MESAJ PANOSU

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi'ne... Anlaşılan kar geliyor. Şiddetli yağışın İstanbul'u ne hale getirdiğini biliyoruz. Kar için ekipleriniz, araçlarınız, küreğiniz, tuzunuz hazır mı? Önlemlerinizi şimdiden alın, bizleri perişan etmeyin. Aydın ULUCAN-ŞİŞLİ

KADIKÖY Belediyesi'nden açıklama: ‘‘Ziverbey Manço Sokak'taki kazıların Kadıköy Belediyesi'yle ilgisi yoktur. Kazılar, Büyükşehir'e bağlı İSKİ tarafından yapılmıştır. Temizlik ve düzenleme çalışmaları da kendileri tarafından gerçekleştirilmiştir.’’

ERENKÖY, Ethemefendi Caddesi Arsan Sokak, her yağmurda göl haline geliyor. Bu da yetmediği gibi, Y.Asım Arsoy Sokağı'nda bir evin bahçesinde açık bırakılan lağım taşıyor ve sokağımız lağım sularıyla doluyor. Evlerimize girmek için çoluk çocuk bu lağım sularından geçmek zorunda kalıyor. Kısacası sokağımızda her an salgın hastalık çıkma tehlikesi var. Arsan Sokak sakinleri-ERENKÖY

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Dere yatağına yerleşim yaparsanız, gün gelir, dere kirasını alır.’’

(Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel)

Yazarın Tüm Yazıları