Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Kendim ettim kendim buldum

İstanbul Üniversitesi'nde yeni ders yılı olaylı başladı. Bize telefon eden veya faks gönderen bazı öğretim üyeleri, açılış töreninde yaşanan bazı sahneleri ibret verici buluyorlar ve üzüntülerini belirtiyorlar.

Rektör Prof. Bülent Berkarda'nın törende kendisine haklı eleştiriler yönelten gazetecilere sataşmasının ne kadar anlamsız olduğunu söylüyorlar. Bir öğretim üyesi bize şöyle dert yanıyor:

‘‘Koca bir üniversitenin açılış töreninde Cumhurbaşkanı'nın karşısında, özellikle silah tüccarı Ertaç Tınar'la olan ilişkilerini gündeme getiren, Rektör seçimindeki taktiklerini ortaya koyan gazetecilere karşı isim vermeden dedikokulu bir dille söz etmesini çok anlamsız buluyoruz. Bir Rektör olarak, gazetecilere tekzip gönderdiğini ancak yayınlamadıklarını söylemesiyle komik duruma düşmüş oldu. Sayın Cumhurbaşkanı'nın acaba o sırada aklından neler geçirmiştir. 'Nereden atadım' diye pişmanlık duymuştur.’’

Bu törenden sonra ‘‘Alternatif Açılış’’ töreninde öğrencilerin kendisine yönelik gösterisi rektör için tam bir ibret dersiydi. Törende konuşan Berkarda'yı arkalarını dönüp protesto eden öğrenciler ‘‘Başkomiser Berkarda’’, ‘‘İstifa Berkarda’’ diye bağırıyorlardı.

Berkarda bu duruma mı düşecekti? Antidemokratik ve hukuk dışı uygulamaları, öğretim üyelerine yaptığı baskılar, kendisine bu sonu hazırlamış oldu...

Doğru söze ne denir? ‘‘Kendim ettim, kendim buldum.’’

Bu yanlışlar, rektör seçimlerindeki adaylara ders olmalıdır.

Ömerli beş kez el değiştirdi...

Ömerli Su Havzası'nın öyküsünü bir de bu arazinin geçmişteki sahipleri Emin Tarık H.Koyutürk'ün kızı Rengin Avunduk'tan dinleyelim:‘‘Babamız 1933-34 Robert Koleji Mühendislik Bölümü mezunu olup, Amerika'da İllinois Üniversitesi'nde yüksek mühendis olmuş ve master tezini şehircilik üzerine yapmıştır. Hayatının hiçbir devresinde devlet memuru veya sizin deyiminizle ‘Bayındırlık Bakanlığı üst düzey görevlisi' olmamıştır.

Hayatının büyük bir bölümünü yapımını üstlendiği inşaat işlerini gerçekleştirebilmek için Anadolu'da geçirmiştir. Bu arada hatırlayabildiğim kadarıyla Ankara Çubuk Barajı'nın, Ankara Uçak Motor Fabrikası'nın, Sıvas Çimento Fabrikasının, Sıvas-Erzurum, Elazığ-Yurtkirişkir, Gebze-Arifiye 3.kısım demiryollarını, Adana-Misis, İzmir-Yamanlar, Diyarbakır Nato Radar istasyonlarını, İstanbul Üniversitesi restorasyonunu, İstanbul Radyoevi'ni, 1.Levent ve 1.Ulus inşaatlarını yapmıştır. 1965 senesinde İstanbul vergi rekortmeni olmuştur. Garanti Bankası'nın, Garanti İnşaat’ın ve Türk Eğitim Vakfı'nın kurucularındandır.

Bahsettiğiniz çiftlik arazisinin tamamı 192 tapudan ibarettir ve tapu 1890 senesinden 1963 senesinde kadar 5 kez, 192 tapu olarak el değiştirmiştir. Çiftliğin ilk sahibi, adını çiftliğe veren Sefer Usta ismiyle maruf kişidir. İkinci sahibi, Adil Sezer araziyi 1940 senesinde satın almıştır. Üçüncü sahibi Kazım Arın; 4. sahibi ise Demir, Orhan ve Doğan Karamancılar'dır. Babamız Tarık Koyutürk arsanın 31.10.1957 senesinde 5. sahibi olmuştur. Arsanın biz çocuklara devri ise 1963 senesinde kadastro geçerken olmuş ve o güne kadar 5 defa el değiştirerek gelen 192 tapu birleştirilerek 4 parsel haline getirilmiştir. Bu 4 parselden 944 nolu olanı Edinler Holding'e bağlı Ömer Yapı ve Turizm A.Ş.'ye 1991 sonlarında tarafımızdan satılmıştır. Satılan bu arazi için kat karşılığı herhangi bir anlaşmamızyoktur.

Rahmetli babamız, memleketin her bucağında çalışmış, alın teriyle para kazanmış bir insandır. Çiftlik arazisi de kendisine köylülerden toplanıp dalavere ile veya miras yolu ile geçmemiştir. Onu alabilmek için babamız Ankara'da bulunan Tarko Hanı, Bahçelievler'de bulunan güzel evimizi, Garanti Bankası kurucu hisselerini ve bir o kadar da para vermiştir.’’

Karanlık çıkmazı

‘Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık’ eylemi bir umutla sürüyor. Bu iyi niyetli uygulamanın olumlu etki yaratacağını sanmıyorum. Çünkü, Türkiye'de sadece sorun Susurluk olayı değil ki; yüzlerce buna benzer olaylar yaşanıyor... Eğitimden hukuk düzenine, gelir paylaşımından sendikal haklara dek uzanan zincirde iktidarın yarattığı sömürü düzeninin karanlığında çile dolduran insanlarımızın aydınlığa ulaşması için, elektrik yakıp söndürmek kolayından bir tutum... Asıl zoru, toplumumuz uyutulmuşluktan silkinip, büyük ozan Nazım Hikmet'in, ‘‘Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...’’ dizelerindeki gibi yanmayı göze almaktır.

Vural AHI-İSTANBUL

Mesaj panosu

BEŞİKTAŞ’taki CHP ilçe binasının önü park yasağına tabidir. Yılmaz Erdoğan Tiyatrosu'na gelenler buraya park eder. Muradiyespor Kulübü adına makbuz kesilir. Bu kulübün başkanı kimdir, makbuzu kesenler kimin adamıdır? Kulübün kasasına kaç lira girmektedir?

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Öğretmenlere hafta tatillerinde ücretli gişe memurluğu yaptırıldığı yolundaki haberler gerçeği yansıtmamaktadır.‘‘

(İstanbul Valiliği'nin açıklamasından)

Yazarın Tüm Yazıları