Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

‘Benim çiftçim perişandır’

Erzurum'un Ilıca İlçesi Ziraat Odası Başkanı Nazmi Ilıcalı, gönderdiği mektupta, hormonsuz, doğal organik ürün üretimi konusunda şöyle diyor:

‘‘Yıllardır biliyorduk ki gübre-ilaç-hormonsal kimyevi maddeleri ne kadar çok kullansak verim o kadar çok artacak. Halbuki gerçek bu değilmiş, bizler attığımız gübrelerle toprağın ekolojik yapısını bozmuş, hatta tarlalarımızı kaybetmişiz ve yıllarca hormonlu ürün üretmişiz.’’

Bu konuda, bir firma kendilerine gübresiz patates üretimi için öneride bulunmuş, ancak karşılarına Tarım Bakanlığı'nın 18.12.1994'teki 'ekolojik üretim'le ilgili bir yönetmelik çıkmış. Karşılarında kimyevi, gübre, ilaç ve hormon üreten büyük holdingleri görmüşler... Ancak Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri, gübre kullanılmayan tohumlar konusunda bir araştırmaya koyulmuş. Batı'ya bu ürünleri satmak istiyorlar.

İlginç mektubu nedeniyle kendisine Ecevit'in Doğu ve Güneydoğu'ya yardım paketini daha sormadan, ‘‘Gerçek çiftçiye bir şey yoktur. Bunun hepsi tüccara yöneliktir’’ dedi.

BİZİ KİMLER MAHVETTİ?

- Nasıl yani?

- Ben sorunlarla dolu bir adamım. Orhan Veli ne demiş: ‘‘Beni bu havalar mahvetti.’’ Çiftçiyi de yanlış politikalar mahvediyor. Bir şey söyleyeyim. Bundan bir süre önce Hayvancılık Şûrası yapıldı. 31.1.1998'de Resmi Gazete'de hayvancılığı geliştirme tebliği yayınlandı. Manda, devekuşu yetiştiriciliği, arıcılık, süt üretiminine vs. kolaylıklar getirildi. Ancak hepsi büyük kapasiteleri içeriyor. Örneğin; 50 ile 501 baş arasında hayvan barınağınız olacak, birer ziraat mühendisi ve veteriner istihdam edeceksiniz. Tabii bunun için de % 25 özkaynağınız olacak. Bu masrafı çiftçi değil, ancak tüccar kaldırabilir. Zaten kaçak hayvan girişi sürüyor. Kurbanlık canlı koyunun kilosu bugün 1 milyon 500 bin-1 milyon 600 bin lira. Türkiye'ye her sınırdan hayvan giriyor, çoğu da hastalıklı.

- Sınır ticareti yoluyla mı?

- Van'a İran üzerinden kilosu 700 bin liradan canlı hayvan geliyor. Geçenlerde Antakya'da, Suriye'den sokulmuş 4 bin 500 koyun yakalandı, imha edildi. Hayvancılık nasıl kalkınır?

(Bu arada yurtdışına kaçan eski bir gazete patronunun, Ilıca'da aldığı 150 dönüm tarlayı teminat gösterip DPT'den trilyonluk hayvancılık teşviki alırken, vurgunu nasıl engellediğini anlatıyor.)

AVANTACILARIN VURGUNU

- Hayvancılık kredilerini kimler kapıyor?

- Tosun ile düveyi ayırt edemeyenlere hayvan dağıtıldı. Bunların çoğu tüccar, eczacı, petrolcü ve kuyumcu... Kira ile ahır tutan adama 600 tosun verilir mi? Bunlar gerçek çiftçi değiller tabii.. Bizim hakkımızı yemeye alışmışlar.

- Köylünün hali nedir? Ziraat Bankası Genel Müdürü Selçuk Demiralp, çiftçi seçim gelince borcunu ödemiyor diyor.

- Sayın Demiralp, çiftçinin perişan olduğunu bilmiyor mu? Hayvansalda % 65 -şimdi 5 puan aşağıya çektiler-, tarım aletlerinde % 71, bitkiselde de % 54 olan faizlerle çiftçi ne yapabilir?.. Bu faizlerle tarım aracı almak hayal oldu artık. Ayrıca kredi talebinde kuruda 300, suluda 150 dönüm tarla tapusu götüreceksin, iki tüccardan kefil bulacaksın, imarlı yerden eksperlerin kıymet koyacağı bir yer göstereceksin; % 25'ini de bankaya bloke edeceksin. Araya politikacı sokarsan kredin bir ayda çıkar, yoksa beklersin.

Bu arada doğudaki 7 şeker fabrikasının eski teknoloji nedeniyle pahalı üretim yaptığını, bu nedenle üreticiye pancar ekiminde kısıtlamaya gidildiğini anlatıyor. Buna çok tepkili: ‘‘Tayland ve Kore'den, sınır ticareti yoluyla ucuz şeker sokuluyor. Türkiye'de şeker sanayii çöktü.’’

ÇAYCILAR DAHA ÖNEMLİ

İlginç bir saptama yapıyor:

‘‘Rize'de çay bitkisini ekersin, 40 yıl biçersin. Seylan çayına karşı gümrükle korursun. Çay üreticisi tabii abat olur. Biz ise perişanızdır.’’

Nazmi Ilıcalı, lise edebiyat öğretmenliğinden emekli olduktan sonra ailesinin 4-5 bin dönüm toprağını çalıştırıyor. Bir örnek veriyor:

‘‘Bir şeker fabrikasının işçisi ayda ortalama 300 milyon lira alıyor; yılda 3.6 milyar... Bu kadar toprağımla vallahi 3 milyar kazanamıyorum.’’

- Ziraat Bankası Genel Müdürü Selçuk Demiralp, seçim nedeniyle borç ertelemesi bekleyen çiftçinin bankaya 80 trilyon kredi borcu taktığını söylüyor.

- O batıkların kaçta kaçı küçük çiftçinin acaba?.. Çoğu, yalancıktan tüccar takımına verilmiş kredilerdir. Bir parti başkanı tanıyorum; gitti sahte çitfçi belgesi aldı, Ziraat'ten 3 milyar çekti. Şimdi ise ödemiyor.

- Adaylardan ne haber?

- Dedem Erzurum Kongresi'nin toplanması için 500 lira yardım eden adamdır. Ben Atatürk'ün partisindenim. Erzurum gençliği MHP ağırlıklıdır. FP'de tavan aday gösterir, taban seçer; 'Modern komünizm' gibi bir şey. Erzurum'da sol yoktur. Her iki partinin baş adayları Ankara'da oturur. Biri İş Bankası'ndan ayda 1.7 milyar lira alır, öteki de bir bankanın yönetim kurulunda görev yapar. Gerçek Erzurumlu, ANAP adayı Nevzat Saygılıoğlu'dur.

- Hemşeriniz Adnan Polat...

- Çok yardımsever birisidir. Alevi olmasına rağmen tüm camilerin fayansını gönderir, Erzurumspor'a yardım eder, iş verir. Bizler severiz.



Yazarın Tüm Yazıları