Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

DSP'li Perihan'ın sayısına bereket


DSP'nin adayları, bunların sıralamaya nasıl konuldukları ve küskünleriyle ilgili inanılmaz öyküler dinliyoruz.

Önce Bayrampaşa'dan bir DSP'liyi dinleyelim:

‘‘DSP İstanbul adaylarını il başkanı ile il sekreteri belirledi. Ancak asıl belirleyici Ahmet Yıldırım'dı. Kendisinin yüksek tahsili olmadığı için sanki eğitimli kişilere düşmanlık besler gibiydi... Bu tür insanları listelerden sildi. Dürüst, kaliteli, sol ve demokrat insanlar ağlayarak kapılardan döndü. Listelerde ayıplı işler yapıldı, İstanbul katledildi.’’

Genel Merkez'in bundan haberi olmadı mı?

- Hüsamettin Özkan, artık 'uslu çocuk'luktan 'ikinci adamlığa' terfi etti. Güçlü bir isim oldu. İstanbul kendisine soruluyor. Rahşan Hanım milletvekillerine bakıyor. Yaşar Mengi Hanım, İstanbul'u bilir; listeleri denetleseydi, böyle olmazdı.''

YILMAZ MI, DOĞAN MI?

DSP'nin İstanbul 1. bölgedeki aday sıralamasında ilginç 'yanlışlık' yapıldığını da öğreniyoruz... Kadıköy'den çekilen bir faksta şöyle deniliyor:

‘‘8. sıradaki Perihan Doğan ile 12. sıradaki Perihan Yılmaz aynı kişi midir?’’

Perihan Hanım'ı telefonla bularak konuşuyoruz.

Hangi Perihan'sınız?

- Evet ikisi de benim. Kızlık soyadım Yılmaz, evlilik soyadım da Doğan'dır. Perihan Doğan olarak başvurdum. Eksik evrak vardı, götürdüm, bir yanlışlık yapılmış. Sonra Yılmaz'ı da ekledim... Mükerrer soyadı bildirmekten oldu...''

(Sorumuzun yanıtını tam anlatamıyor, biz de bir şey anlamıyoruz.)

Hüsamettin Özkan'ın Develi'den hemşerisi misiniz?

- Hayır ben Elbistan doğumluyum.

Tanışıklık...

- Kayseri'nin ilçeleri... Evet... Tanışma var. Ben şu anda hastanedeyim... Bunları size söylemek zorunda değilim.

Hangi sıradan aday gösteriliyorsunuz.

- Sekiz, sekiz... Şey değişmedi.. Ordayım.

Evet bir yanlışlık olmuş ama hata kimde...

- Ben yanılttım.

(Telefonu kısa kesiyor Perihan Hanım... Kendisine DSP Kadıköy örgütüne verdiği dilekçede nüfus kütüğünü Develi olarak gösterdiğini, bu arada başka illerden de başvurusu olup olmadığını soramıyoruz.)

Aday Bülbüloğlu

aranıyor

CHP'li delegeler, İstanbul 3. bölge 4. sıraya kontenjan adayı olarak konulan Önder Bülbüloğlu'nun kim olduğunu soruyorlar.

Genel Merkez'e gönderdikleri yazıyı bize de göndermişler:

‘‘Sayın Bülbüloğlu, CHP'ye ne zaman kaydolmuştur? DSP'nin eski 'isimsiz' genel sekreterlerinden biri midir? Sanayici midir, ODTÜ'de öğretim üyesi midir? Yoksa, Prof. Oya Araslı'nın çekilmesi üzerine listeye konulan bir dolgu malzemesi midir?’’

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Sivil toplum örgütleri ve gazeteciler, 'Kirliye, yalan konuşana oy yok' diyorlar. Millete verilen sözleri yerine getirmeyenlere oy vermek ihanet sayılmaz mı? Türkiye'yi sıkıntıdan kurtaracak yasalar çıkmadan seçim sandıklarına gitmesek mi diye düşünüyorum. Bu konunun tartışılmasını istiyorum.’’

(Burak KARAHÜSEYİN-TRABZON)

Erbakan bunu

unuttu mu?

ERBAKAN, milletvekili aday adaylığı kapısını zorladı, ancak sonuç alamadı.

Elimizde Konya'nın Doğanhisar İlçesi Sulh Ceza Mahkemesi'nin 1989 yılında verdiği bir mahkeme kararı var: ‘‘Erbakan, Doğanhisar'da akşam karanlığında açık hava toplantısında konuşuyor. Ancak, 'balkondan konuşmuştum' diyor. Mahkeme kendisini Seçim Yasası'nın 50. maddesine aykırı davranıştan TCK'nın 526/1. maddesine göre 3 ay hafif hapis ve 3 bin lira hafif para cezasına mahkûm ediyor. Hapis cezası paraya çevrilerek toplam 16.500 lira hafif para cezası veriliyor. Erbakan'ın savunmasını Şevket Kazan yapıyor. Aradan beş yıl geçtiği için suç kaydı siliniyor.’’

Konya'dan bu mahkeme kararını gönderenler şöyle diyor:

‘‘Doğanhisar'daki mahkeme, Erbakan'ın komik savunmasına karşın cesur bir karar vermişti. Tanıkların tümü, polis raporunu yalanlayarak 'Erbakan'ın gündüz konuştuğuna' dair yemin ettiler. Hatta bazıları dışarda 'Gávur mahkemesinde yemin etmek günah değildir' dediler.’’

Bunlar ne çabuk unutuldu. O günden bugüne takıyyeciliklerinden ne değişti?



Yazarın Tüm Yazıları