Yeter söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Hoş olmadı...

Çorlu Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Osman Önal, bu kente bir süre önce atanmıştır. İstirahatli gününde eşiyle çarşıda gezerken, o arada Belediye'nin arkasındaki yaya yoluna park eden kişiyi ‘vatandaş’ olarak uyarma gereği duymuştur. Bu nedenle çıkan tartışma bir ölçüde bir itiş-kakışa kadar varmıştır.

Arabasını park eden, Cumhuriyet Savcısı Seydi Kaymaz'dır. Kaymaz, ‘‘Ben savcıyım, sen kimsin?’’ diye çıkışmıştır. Önal, kendisini tanımadığını, ama sivil de olsa polis olarak yanlışa müdahale etmek gereğini duyduğunu söylemiştir. O sırada bir polis ekibi gelmiş, Savcı ‘‘Alın bunu, savcılığa götürün’’ demiştir. 10 dakika sonra savcılık makamına giden Emniyet Müdürü Ulvi Akcan, teşkilatı adına özür dilemiş, bu arada polis memuru elini öpmüş, kendisini tanımadığını da söylemiştir.

SAVCI, BAKAN'A ŞİKAYET EDİLDİ

Savcı, polisin başka yere atanmasını istemiştir. Ancak kendisine polisin kadrosunun Çevik Kuvvet'te olduğu, atamanın Ankara ile yapılacak yazışmalar nedeniyle biraz gecikebileceği anlatılmıştır.

Bu arada polis de 10 gün izin almıştır.

Olaydan 11 gün sonra yani 18 Ocak'ta, Savcı Seydi Kaymaz'ın talebi ile polis hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarılmıştır. İzinden dönen polis 28 Ocak tarihinde cezaevine konulmuştur. Bu arada dosyası polisin avukatına verilmemiş, duruşmanın gizli yapılacağı bildirilmiştir. Daha sonra mahkeme zaptında, ‘polisin delilleri karartabileceği’ gerekçesiyle tutuklandığı yer almıştır.

30 Ocak'taki itiraz sonucu polis Osman Önal, serbest bırakılmıştır. Bu arada Cumhuriyet Başsavcısı Abdullah Şamiloğlu ile Cumhuriyet Savcısı Seydi Kaymaz; duruşmayı izlemek isteyen TRT ve Trakya TV muhabiri Macit Üntürk, HHA muhabiri Erdal Özcan ve İHA muhabiri Ali Yörük'ü adliyeden kovmuşlardır. Gazeteciler, Adalet Bakanı Prof. Selçuk Öztek'e gönderdikleri dilekçelerle savcıların hakarette bulunduklarını ve tutuklamakla tehdit ettiklerini bildirmişlerdir.

İki savcıdan avukat Levent Künteci ile şikâyetçi olan gazeteciler, bakanlıktan bir başmüfettiş isteyerek olayın soruşturulmasını istemişlerdir.

Olay her iki teşkilatta olduğu kadar Çorlulular arasında da büyük üzüntü yaratmıştır. Özellikle savcının tutumu kınanmaktadır. ‘‘Bir savcı hem suçlu hem güçlü olur mu? Adalet böyle mi dağıtılır? Acaba bunun arkasında başka şeyler mi var?’’ diye sorulmaktadır.

Bir savcının, polisine ‘delilleri karartabileceğini’ söylemesi bu camiayı üzmez mi? Tutuklanacaksa, baştan bu ‘ceza’ niye verilmez?

Trakya'nın en büyük kenti haline dönüşen Çorlu'daki asayiş düzene girmişken; güvenlik ve yargıyı elinde tutan iki kurumun mensupları arasındaki bu olay hiç hoş olmamış... Polisin, trafik nedeniyle politikacılardan neler çektiğini düşünün. En doğrusu bir müfettişin, olayı Çorlulular'a sorarak öğrenmesidir.

İnönü'nün evinin kapısında yatmak

Bir okurumuz, geçen cumartesi günü D&R'nın Avcılar'daki mağazasında Erdal İnönü kitaplarını imzalarken, CHP Bakırköy milletvekili aday adayı Halil Akyüz'ün, ‘‘Sayın İnönü, aktif politikaya dönmelisiniz, ülkenin size ihtiyacı var’’ dediğini anlatıyor. İnönü bu sözlere gülmüş, Akyüz de bu kez şöyle konuşmuş:

- Beyefendi sizi parlamentoya döndürebilmek için eğer evinizin kapısında yatmak gerekiyorsa, inanın onu da yapacağım...

İnönü gene gülmüş... Okurumuz, ‘‘Acaba İnönü tavır değiştirebilir mi?’’ diye soruyor. Bizim bildiğimiz İnönü, geçen hafta bu yoldaki sorulara ‘‘Ben hayatımdan memnunum’’ demişti.

Siyaset bu, belli olmaz.

3. köprü sanki bir sır küpü

Arnavutköylüler, projesi bile bulunmayan 3. köprü ‘taslağı’nın İstanbullulara dayatılmasının tepkilerini sürdüyor. Her hafta sonu ‘köprüyü istemiyoruz’ diye eylem yaparak, ‘‘Geçen hükümetin Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu hesap vermelidir. Gerekirse Sinop'ta eylem yapacağız’’ dediler.

Topçu, dünyanın hiçbir yerinde böyle büyük projelerin kent halkına, sivil toplum örgütlerine ve uzmanlara danışılmadan yapılamayacağından habersiz görünüyor.

Durum bugün de aynı ‘gizliliğini’ sürdürüyor. Yeni Bayındırlık Bakanı Ali Ilıksoy'un bu konuda ne düşündüğü de bilinmiyor.

CHP İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş, İstanbullular adına Başbakan Bülent Ecevit'e şu soruları yöneltiyor:

‘‘1- İstanbul Nazım İmar Planı'nda da yer almayan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası'na ve Boğaziçi Yasası'na aykırı olan 3. boğaz köprüsü projesi konusunda hükümetin görüşü nedir? 2- Bu proje şu anda ne aşamadadır? 3- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın ihale duyurusu yapmaya hazırlandığı doğru mudur? Hükümetiniz, 3. boğaz köprüsünün alternatifi olan raylı tüp geçişini nasıl değerlendirmektedir?’’



Yazarın Tüm Yazıları