Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Aktaş kendi yasasına ihanet etti

İçişleri Bakanlığı, 385 köyü belediye yaptı

Türkiye'de yüzlerce muhtar, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı'ndan günlerce ayrılmadılar. Sonunda bakanlık, 1.1.1999'a kadar son 10 gün içinde nüfusu 2 bin ve üzerine çıkan 385 köyü, belediye statüsüne soktu. Resmi Gazete'de yayınlanan kararlardan sonra yeni belediyelerde 14 Nisan'da seçim yapılacak.

Yeni yasayla belediye olacak köylerin nüfus tabanı 2 binden 5 bine çıkarılacağından; 385 dışındaki 51 köyün daha belediye olma talebi Başbakan Mesut Yılmaz'ın onayını bekliyor.

'Bağımsız' İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş, 'al belediyeyi, ver oyu' mantığıyla hareket etmediyse, kendisine ‘‘Meclis'teki yerel reform tasarısında, belediye olabilmek için en az 5 bin nüfus koşulunu neden getirdiniz?’’ diye sormak gerekiyor.

TMMOB Genel Başkanı mimar Oktay Ekinci'ye, ‘‘Bu uygulama yangından mal kaçırma değil mi?’’diyoruz. Ekinci şöyle konuşuyor:

‘‘Cumhuriyet tarihinde ilk kez oluyor. Meclis gündeminin ilk sırasında yer alan yeni yerel reform yasa taslağı görüşülürken bütün komisyonlarda tartışmasız onaylandı. Ancak tasarı yasalaşmadan bu kadar çok köy belediye yapılarak, çıkacak yasa şimdiden işlevsiz kılınıyor. Çok ilginç; bir bakanlığın iki görüşü olur mu? 5 binlikle doğru bir yasa hazırlıyor, bir yanda da 2 binlik köyleri belediye yapıyor. Kutlu Aktaş, kendi tasarısını hançerlemiştir. Bu partizanlık değilse nedir?’’

- Bunlar bir yük getirmeyecek mi?

- Getirecek tabii.. Sadece belediye başkanı ve meclis üyeleri seçimi olarak bakmamak lazım. Yeni kadrolar yaratılacak, imar yağması daha da hızlanacaktır.

- Nasıl yani?..

- Belediye yapılan merkezlerin çoğunluğu kaçak yapılardan oluşuyor. Üstelik kaçak yapılar, su havzalarını, ormanları ve tarım alanlarını yağmalamış durumdalar. Örneğin Beykoz Çayırbaşı da belediye ilan edildi. Oraya belediye binası yapsan zaten kaçak olacak. Seçilenler böylece, imar yağmasını fiilen yönetmiş olacaklar.

- Kamunun elinden seçilmişlere geçiyor bu yerler değil mi?

- Belediye ilan edilen yerler valilik denetiminde olan köyler... Belediye oldukları zaman hiçbir ekipmanı, mimarı, şehir planlamacısı olmadan bulundukları bölgede diledikleri gibi imar uygulamaları yapmaya başlayacaklar. Mesela Akseki, Akdeniz kıyı kesimi ile Toroslar arasında bir köy... Hiçbir bilimsel birikimi, teknik ekibi olmayan kişilerin eline geçecek. İmar hareketiyle kimbilir ne 'yayla villaları'na izin verecekler?

- İçişleri Bakanlığı yanlış mı yapıyor?

- Bakanlık, yağmaya önlem alacağı yerde ilan ettiği yeni belediyeleri, çıkacak yasadan kaçırmış oluyor. Garip bir durum. Muhtarların hepsi belediye başkanı olacaklar.

KELEPÇE TÜRKİYE'YE...

‘‘İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, cezaevinden hastaneye elleri kelepçelenerek getiriliyor. Evet Perinçek'e vurulan kelepçe Türkiye'ye vurulan kelepçedir. Cumhuriyet devrimlerine vurulan kelepçedir. İnsanlığa vurulan kelepçedir. Tüm cumhuriyet devrimi kuvvetlerini bu insanlık dışı ve haince olayı kınamaya çağırıyorum.’’

Hüseyin MERT-İSTANBUL

Vergi vermeyi sevmeyenler ve Akif Hamzaçebi

ÇETEYE bulaşanlar, askerlikten kaçanlar, devleti dolandıranlar, vergi vermeyi sevmeyenler, vergiyle hiç tanışmayanlar 'nereden buldun' sorgusuna muhatap olmaya başladılar.

Vergini ödeme, binlerce insanı işten çıkar; göstermelik iftarlara katıl ve yılbaşı tatili için Avrupa'da kayak merkezlerinde keyif çat...

Bu toplumda aç insanların sayısı 14 milyona ulaşırken, 'sefalet mahkûmları'na yılbaşında verilen 'utanç zammı' da memur ve emeklilerin yüzünü yine güldürmediği gibi daha da kararttı. Esnaf ve sanatkárlar, kredi kuyruğunda beklerken, hükümet işadamlarını 900 trilyonluk ucuz kredi ile destekliyor.

Hükümetçilik oyunları liderlerin elinde lastik top sanki...

‘‘İnsanca yaşamak istiyoruz’’ haykırışları, umutsuz insanları belirsizlik iklimine doğru sürüklüyor.

Neyse ki, sanat adına bir şey yapmayan ancak vergi kaçıran birçok 'ünlü'yü medyada görmeye başladık nihayet. Çünkü Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in İstanbul'a atadığı Defterdar Akif Hamzaçebi ve ekibinin ciddi çalışmaları sonucu Türkiye'den habersiz 'kaygısızlar'ın gerçek yüzleri su yüzüne çıkmaya başladı. 'Saygısız'lara ve 'vergisiz'lere devletin varlığını hissettirdiler. En önemlisi de dürüst vatandaşlara ümit ışığı oldular.

Bu ikili, düzgün ve bilgili devlet adamı ile yetkin ve dürüst bürokrat çalışmasının örneğini gösterdi.

Toplum, şimdi devletin diğer kesimlerinden de böyle çalışma bekliyor...



Yazarın Tüm Yazıları