Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER

Sayın Gül işte hukuk

FP'li Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün türbanlı fotoğraf verdiği için haklı olarak Ankara Üniversitesi'ne kaydı yapılmadı.

Gül çifti, medya mensuplarını çağırarak kayıt bürosu önünde güzel bir 'türban şov' yaptılar.

Abdullah Gül, uygulamayı YÖK'ün dayatması olarak niteledi.

Gül çiftine, bir hatırlatma yapmak istiyoruz.

Şenay Karaduman adlı öğrenci, 'türban taktığı için eğitim hakkı elinden alındığı' gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na başvurmuştu. Komisyon 3.5.1993 tarihinde 16278/9 nolu bir karar verdi.

Güller, hukuk mücadelesi başlatacaklarını açıkladıklarına göre, aşağıdaki kararı da dikkatle okumalıdırlar:

‘‘...aynı şekilde laik bir üniversitenin yönetmeliği, öğrencilere verilen diplomaların, bir dinden esinlenen ve öğrencilerin de dahil olabileceği akımları, hiçbir şekilde yansıtmamasını düzenleyebilir.

Komisyon aynı zamanda bir üniversite diplomasının öğrencinin mesleki kapasitesini belirtmeye yaradığı ve geniş bir kesime yönelik bir belge niteliği taşımadığı görüşündedir. Diplomaya yapıştırılan fotoğraf, ilgilinin kimliğinin teşhisine yönelik olup, bu kişinin dini inançlarını açıklaması olarak kullanılamaz.(...) Üstelik komisyon davanın üniversitedeki eğitimi sırasında isteğinin tersine kıyafet yönetmeliğine uymak zorunda kaldığını gözönüne hiç almamasına dikkat çeker. Bu şartlar altında komisyon, laik üniversite sisteminin gereklerini dikkate alarak öğrencilerin kıyafetlerinin düzenlenmesinin ve diploma verilmesinin yönetmeliğe uygun olmadıkça idari bürolarca reddedilmesinin bu haliyle din ve vicdan özgürlüğüne bir müdahale oluşturmayacağı kanaatindedir. (...) Olaydaki idari makamlar ve milli adli makamlarca yapılan davacının kıyafet yönetmeliğine uygun bir fotoğraf vermesi gerektiği değerlendirmesi komisyonca dikkate alınmıştır. Ayrıca tespit edilen bir husus, davacının diploma talebinin fakülte yönetimi tarafından reddinin kesin olmayıp şarta bağlı olduğudur. Diplomanın verilmesi, sonuçta davacının yönetmeliğe uygun fotoğraf vermesine bağlıdır.’’

Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'nun bu kararını bütün üniversite rektörleri kayıt bürolarına asmalıdır. Türbanı siyasi amaçları için bayrak yapanlar bu hukuk yorumunu görmelidir.

18 yıllık 'zulüm' deniliyorsa işte hukuk.

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Bakanlığım paralı pullu değil. Çeşitli kaynaklardan para topluyorum. Bu gidişle verem olacağım.’’

(Devlet Bakanı Işılay Saygın)

Müdür, işinden çok futbolu seviyor

Menemen Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nde çalışan Tarım-İş Sendikası'na üye işçiler, müdürleri A.Ertuğ Fırat için şöyle diyorlar: ‘‘Keyfi ve yasa tanımaz tavrıyla kurum gerçek işlevinden uzaklaşmıştır. Ulusal ve uluslararası tarımsal araştırmalar için çok önemli olan kurum, METASPOR'a dönüşmüştür. Müdürün futbol sevdası, her şeyin önüne geçmiştir. Toplusözleşme hükümlerine uyulmamakta, sendika üyesi mevsimlik işçiler yerine sigortasız, yaşı küçük çocuk işçiler çalıştırılmaktadır. Hakkında yapılan sayısız şikâyet ve dilekçelere hep aynı yanıt verilmiştir: ‘Gerekli inceleme ve şikâyetleri değerlendiriyoruz.' Tarım Bakanlığı'ndan, şimdiye kadar yaptığımız şikâyetlerin sonucunu bekliyoruz.’’

- 15.12.1996'da 0358.861 numarayla emekli oldum. İkramiye ve maaş aldım. 1997'de yeniden devlet görevine başladım. Ahlat Devlet Hastanesi Başhekimi olarak bir yıldan fazla çalıştım. 15.4.1998'de istifa ettim. Yaklaşık 10 aydır emekli maaşı alamıyorum. 30 yılı aşkın hizmetim var. Ben taş mı yiyeceğim? Ben Ermenistan'da mı çalıştım. Bana yardım edin, kahroluyorum.

Uz. Dr. Hikmet KARAKAŞ-Kemer/ANTALYA

ÇANAKKALE Çevre Platformu'ndan: ‘‘Çan'da yapılması kararlaştırılan termik santralın yeri yanlış seçilmiştir. Çevre Yasası'nın 3. maddesi uyarınca ‘‘zarar-maliyet’’ analizinin yapılması ve alternatif ‘‘ekolojik-toplumsal’’ maliyetlerin hesaplanması gerekmektedir. Bu zorunluluklar yerine getirilmediği için Bursa İdare Mahkemesi'ne dava açtık.’’

---