Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

RTÜK kapalı kapılar ardında ne yapıyor?

Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun 9 Mart 1998 günü ulusal televizyonların temsilcileri ile bir toplantı yapacağını öğrenmiş bulunuyoruz ve merak ediyoruz; kapalı kapılar ardında bu defa neyin pazarlığı yapılacak? Çünkü daha önce ulusal TV'lerimizden gelen talep üzerine RTÜK'ün yapacağı toplantılar sektörün içinde yaşadığı kaosun artarak sürmesi sonucunu doğurmuştu. Bu toplantıların ardından;

- Ulusal TV'lerden başlaması planlanan frekans tahsis ihalesi, yerel TV'lerden başlamış ve hiç yapılamaz bir hale gelmiştir.

- Yine bu toplantılardan sonra kamu malı olan 'frekans'ın önemli ve kaliteli bölümünün öncelikle ulusal TV'lere tahsis edileceği (!) anlaşılmıştı.

- Ulusal TV temsilcileriyle RTÜK yetkililerinin kapalı kapılar ardında yeni bir toplantı yapması özellikle zamanlama açısından dikkat çekici. 2984 sayılı yasa ile ilgili değişikliklerin gündemde olduğu şu günlerde bazı konularda RTÜK desteğine ihtiyaç hissedilmiş olmalı.

- Konuşulup görüşülecek konuların bütün sektörü ilgilendirdiğini düşünerek RTÜK'e toplantıya katılmak istediğimizi bildirdik. Ancak yetkililer 11 Mart günü yani Ulusal TV'lerle yapılacak toplantıdan iki gün sonrasına görüşülebileceğimizi belirttiler.

- 3984 sayılı kanun der ki: 'Radyo ve TV konusunda ilgili kurum ve kuruluşlarla periyodik istişarelerde bulunarak, kamuoyu eğilimlerini değerlendirmek...' (Madde 8/0)

- Üst kurula ve ilgililere, Türkiye Radyo ve Televizyon kuruluşlarının sadece ulusal TV'lerden ibaret olmadığı ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında Tüm Radyo ve Televizyon Yayıncıları Birliği'nin (TÜRTEB) önemli bir yeri bulunduğu gerçeğini bir kere daha sizin vasıtanızla hatırlatmak isteriz.

Attila ARDALI-TÜRTEB Başkanı

DIŞİŞLERİ'ne....

A.E.'ye... Çalışanlar tavırlarınızı kabul edilebilir görmüyorlar. 'Tedavi olmaya değil sanki hasta olmaya gidiyoruz' diyorlar. Memurları ilaç ticareti yapan arsız hırsız durumunda görüyormuşsunuz. Sizden yaka silkiyorlarmış. Haberiniz olsun!

Yazıklar olsun!

HER konuşmasında Türk insanının üstün vasıflarını anlatan ecdadımızın başarılarından örnekler veren Sayın Agah Oktay Güner, '32. Gün Programı'nda türbanı savunmak için bir Türk üniversitesi rektörüne Fransız ve İngiliz üniversitelerinin rektörlerinden akıl almasını öğütlüyor.

Anayasayı, -ki bu Anayasa sayın milletvekilinin varoluş sebebidir- Atatürk ilkelerini savunan rektöre hakaretle varan sözler sarf eden, nerede ise rektörü azarlamaya kalkan eski Kültür Bakanı'na yazıklar olsun...

Sayın milletvekili... Milletvekili olmanız, milleti azarlama hakkını size vermiyor. Siz Sorbonne'da bu üslubu öğrenmiş olabilirsiniz, şükür ki Türk üniversiteleri yetiştirdiği profesörlere milletin vekili ile hangi üslupta konuşması gerektiğini öğretecek kadar gelişmiştir.

Rektörü haklı mücadelesinde oy kaygusu ile yalnız bırakan CHP ve DSP Genel Başkan ve milletvekillerine, demokratik kitle örgütlerine de yazıklar olsun... Rektör size 'kanunu değiştirebilirsiniz, yasama yetkisi sizde' diyor. Ama oy kaygusu ile buna da cesaret edemiyorsunuz. Açık açık türbanı savunan Refah mı tehlikeliydi, yoksa gerçek yüzünü göstermeyen milletvekilleri mi?

Ben rahmetli Özal döneminden beri yeni umut olur, eskilerden bıktık diye ANAP'a oy veren bir seçmenim. Sizi geç fark ettiğim için bana da yazıklar olsun...

Metin KAZAZ-İSTANBUL

Fadıl Bey'e destek...

SİİRTLİLERİN bir bölümü ‘‘Fadıl bey takiptesiniz’’ (1.3.1998) başlıklı yazıya alınmışlar. JETPA Holding Halkla İlişkiler Müdürü Ahmet Altınkaya'dan tutun da Siirt YSE Spor'un amigosuna kadar tepkiler aldık. Bu arada yazıda adı geçen Mehmet Özçelebi adlı bir kişi imzasıyla aldığımız faksta ‘‘Bu görüşler benim değil’’ dedi. Neden aynı isimde bir başka bir Siirtli olmasın?

Altınkaya, JETPA Yönetim Kurulu Başkanı'na M.Fadıl Akgündüz'ün Siirtli olması nedeniyle hemşerilerinin ricasını kırmayarak, düşme hattına giren futbol takımına 150 milyar lira nakti katkıda bulunduğunu belirterek, ‘‘Takımla organik bağımız veya herhangi bir taahhüdümüz yoktur. Ne yönetimi JETPA Holding'dedir, ne de futbolcu transferiyle ilgili bir söz verilmiştir. Yazıda iddia edildiği gibi Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt'i ziyareti sırasında Akgündüz bulunmamıştır. Çünkü, Akgündüz yaklaşık 2 yıldan beri çok arzu ettiği halde Siirt'e gidememektedir’’ diyor.

Siirt YSE Spor'un taraftarları adına bir açıklama gönderen 'Amigo Hikmet' de, ‘‘Hemşerimiz Akgündüz bu yayınlarla yıpratılmaya çalışılmaktadır. YSE Spor'a sahip çıkan Fadıl Bey'e, Siirtliler olarak sonuna kadar sahip çıkacağız.’’

İyi niyetle aktarılan görüşlere Siirt tarafının yanıtları böyle... Anlaşılıyor ki Siirtliler, Fadıl Bey'in katkısını kesmesinden endişelenmişler.













Yazarın Tüm Yazıları