Yeşil sermaye soygunları...

İSTANBUL 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2001 yılından beri süren, ‘yeşil sermaye’ şirketlerinden Demirkaya Holding’le ilgili davada dün ilginç bir gelişme oldu.

Mahkemeden tam karar çıkması beklenirken, gelen bilirkişi raporunu beğenmeyen Demirkaya’nın avukatları yeni bir bilirkişi raporu istediler.
Mahkeme, bu konuda karar vermek için duruşmayı erteledi.
Kadir Has Üniversitesi’nden Doç. Mahmut Koca, Marmara Üniversitesi’nden Doç. A. Caner Yenidünya ve Doğuş Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Murat Balcı’nın hazırladığı 33 sayfalık raporun sonuç bölümünde aynen şöyle deniliyordu:“... yurtdışındaki işçiler arasında ucuz ve uygun fiyatla taşınmaz sahibi yapacağı vaadi ile ve değeri düşük taşınmazları yeterli fiyatı göstererek ve bir Alman firması ile de aynı güven sağlama kastıyla ortak olarak para topladıkları, başka firmalara ait çekleri teminat gösterdikleri ve vaatlerini yerine getirmedikleri gibi topladıkları paraları da geri ödemedikleri, bu sebeple sanıklara isnat edilen fiilin dolandırıcılık olarak nitelenebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” (18.10.2010)
Dünkü duruşmada sanık avukatları Nevzat Gölçek ve Celal Özdemir hazır bulunurken, Demirkaya’nın emekli hâkim olan avukatı Galip Güzel gelmedi.
Almanya’da, sayısı 50’yi bulan yeşil sermaye holdingleri, yaklaşık 800 bin işçiyi, dini duygularını istismar ederek yaklaşık 30-40 milyar mark dolandırmakla suçlanıyorlar.
Haklarında Almanya’da açılan yüzlerce davayı kaybeden bu holdingler, bu kararların Türkiye’de de tanınması için açılan davalardan sonuç çıkmıyor.
Böyle olunca da, Türkiye’ye aktarılan milyarlarca markın tahsili mümkün olmuyor. (Kazanılan birkaç dava gurbetçilerin her birinin aynı davayı açması zorunlu olduğundan yargılama süreci uzuyor.
Almanlar davaların bu kadar yıl sonuçlanmaması karşısında ne hissediyorlardır acaba... Gülmüyorlardır.

KIRMIZI BÜLTENLİ UYAR İŞ GEZİSİNDE

YİMPAŞ’ı, Kombassan’ı, Jetpa mağdurlarını hiç unutmamak gerekiyor.
YİMPAŞ’ın geçen hafta Yozgat’ta yapılan genel kurulu, Almanya’dan gelen yüzlerce mağdurun, cezaevinde yatan başkan Dursun Uyar’ı yuhalamasının ardından yarım kalmıştı. Avrupa’da kırmızı bültenle aranan aynı Uyar, geçen ay hükümetten bazı bakanların da katıldığı Kuzey Irak gezisine katılmış, yeni yatırım alanları keşfine çıkmıştı.
Yeşil sermaye soygunlarını hiç unutmamak gerekiyor; çünkü bu soygun Deniz Feneri’nden çok daha büyük. Almanya’da Deniz Feneri için 6 ayda mahkumiyet verildi; Türkiye’de neredeyse üç yıla girilirken, hâlâ açılan bir dava yok!

Türkmen kızının yaşadığı ‘şok’

GİRNE’de bir otelde, geçen hafta Miss Globep International Güzellik Yarışması yapılıyor. Yarışmaya, Irak Türkmen bölgesinden olup İzmir’de
bir tıp fakültesinin 3. sınıfında okuyan genç bir kız da katılıyor.
Ercan Havaalanı’na geldiğinde Irak pasaportu nedeniyle sorgulanıyor.
Genç kız “Ben terörist miyim. Ben güzellik yarışması için geldim” diyor.
Öğrenci belgelerini gösteriyor. İki saat süren ‘sorgulamadan’ sonra genç kız bırakılıyor. Bu arada Türkcell bayiinden bir kart alıyor. Alandan oteline gittiği sırada telefonu çalışıyor. Açtığında kendisini sorgulayan polisin olduğunu anlıyor.
Peki Türkcell bayii, kendi numarasını polise nasıl verir?
Özetle polis, genç kıza asılıyor! Kız telefonu kapatıyor. Genç kız “Beni taciz eden polisin ve o numarayı veren Türkcell bayiinin bu tavrını kınıyorum” diyor.
Bu bir skandaldır; Türkmen kızından hem polis, hem Türkcell bayii özür dilemelidir.
(Bu notlar, Türkmen kızının uçakta karşılaştığı bir Türk’e anlatımından özetlenmiştir.)

‘Biz hep Türkçü kalacağız’

BAŞBAKAN açıklama yaptıkça Türkçülüğüm daha da çoğalıyor.
Türkçü olmanın ne demek olduğunun bir tarifini yapmasını bekliyorum Başbakan’dan.
Türk milletinin her bir ferdin, ırkına, boyuna, soyuna, sopuna, oymağına bakmadan sevmek biliriz biz Türkçülüğü.
O yüzden ben de, biz de Türkçüyüz.
Türk milletinin kültürüne, diline, tarihine, inancına, örfüne, âdetine, geçmişine sahip çıkmak olarak biliriz Türkçülüğü.
Türk milletinin bölünmez bütünlüğüne saygı göstermek biliriz biz Türkçülüğü.
Türk milletini Kürt, Çerkez, Laz, Gürcü, Boşnak, Arnavut, Arap diye ayrıştırmadan sevmek olarak biliriz biz Türkçülüğü.
O yüzden Türkçüyüz.
Biz hep Türkçü kalacağız.
Lütfü TÜRKKAN

Biliyor musunuz

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye’deki 27 Roman Derneği’nin Kuşadası’nda düzenlediği ve 9 Ocak’ta başlayarak iki gün sürecek Roman Çalıştay’ında bir konuşma yapacağını, Çalıştaya ayrıca milletvekilleri Enis Tütüncü ve Çetin Soysal’ın da davet edildiklerini...
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’nin internet üzerinden yayın yapacak bir TV (Web TV) kurma kararı aldığını...
Yazarın Tüm Yazıları