Yeni başkan hálá güven sağlayamadı

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın işi gerçekten çok zor. Dün bütün gazetelerde "Çarşamba günü Para Politikası Kurulu’nu olağanüstü toplayıp, faiz artırımı yapmayı düşünüyoruz" demecine rağmen, piyasalar bu sözlere o kadar önemli bir tepki vermedi.

Her şeyden önce şunu söylememiz gerekiyor ki; biz Durmuş Yılmaz’ın bu olağanüstü toplantıyı açıklamasının bile, piyasaları yumuşatacağını zannediyorduk. Daha doğrusu, Yılmaz’ın bunu hesap ederek, açıklamayı bilerek önceden yaptığını düşünüyorduk.

Eğer böyle bir etki planlandıysa, açık söylemek gerekir ki; bu plan başarılı olamadı.

Eski Merkez Bankacılar söylediğimizde bu açıklamaya şaşırdılar. Durmuş Yılmaz’ın niye böyle bir yola gittiğini anlamadıklarını söylediler ama ardından da "Herhalde bir plan yapılmıştır" demeyi tercih ettiler. Çünkü daha önce bu tür olağan dışı durumlarda Para Politikası Kurulu basına haber vermeden yapılır, eğer bir karar alınacaksa, bu toplantının ardından açıklanırdı. Resmi ya gayri resmi, gerek görüldüğünde, anons edilen tarihlerin dışında bu tür toplantıları yapıldığını hatırlatan yetkililer, bu nedenle şaşırmışlardı.

Bizce gerekli tepkinin verilmemesinde, hala piyasaların Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Durmuş Yılmaz’a tam olarak güvenememesinin payı büyük.

Yani böyle bir açıklamayı Süreyya Serdengeçti yapsaydı, "Mutlaka bir şey yapacak" diye, açıklamanın ardından piyasalar gerekli tepkiyi verirdi.

Başkan Yılmaz’ın işinin bu nedenle çok zor olduğunu düşünüyoruz.

Dün bankacılarla konuşurken bazıları şunları söyledi: "Süreyya Serdengeçti olsaydı önceden açıklama yapmazdı. Hadi yaptı diyelim o zaman’ benim bir tane oyum var.Ben faiz artırımı düşünüyorum ama arkadaşlara haksızlık etmek istemiyorum’ diye bir şey söylemezdi. Eğer faiz artırımı yapılacak derse bunu direk olarak söyler, açık kapı bırakmaz ve yapardı" dediler.

Yani Durmuş Yılmaz’ın ikircikli konuşmasının piyasalarda faiz artırımı konusunda inanç oluşmasına engel olduğunu ifade ettiler. Bankacılar, "Böyle söylediğine göre demek ki faiz artırımı olabilir de olmayabilir de" yorumunu yapabiliyorlar.

Aslında bir türlü oluşturulamayan bu güven konusunda Yeni Başkan Durmuş Yılmaz’ın olduğu kadar, hatta belki ondan da daha fazla, Hükümetin suçu var.

BABACAN ELİNİ ÇEKMİYOR

Çünkü Durmuş Yılmaz’ın İstanbul’da gazetelerin ekonomi yöneticileriyle toplanıp, "faiz artırımı düşünüyorum" dediği zaman, Resmi Gazetede Mehmet Yörükoğlu’nun Merkez Bankası Başkan Yardımcılığına atanmasına ilişkin kararnamesinin yayımlanmış, ardından, Yörükoğlu ’nun "Ben Durmuş Yılmaz’ı tanımam" demeci yayımlanmıştı.

Kısacası, bu atamayı da Yılmaz’a rağmen, Bakan Babacan’ın yaptırdığı düşünüldü.

Yani piyasalar, Başkan Yılmaz’ın Merkez Bankası’na hakim olamadığını düşünüyor ve bu nedenle "Ben öyle düşünüyorum ama arkadaşlara saygısızlık etmem" dediğinde, ister istemez, "Arkadaşları Yılmaz’ın aksine faiz artırımını düşünmüyor olabilir" diyebiliyorlar.

İşte burada Hükümetin, daha doğrusu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın Merkez Bankası’nın içinden bir türlü elini çekmemesi büyük rol oynuyor. Son dönemde Babacan’ın yakın arkadaşı Erdem Başçı’nın "Başkana pek destek vermeyen" tutumu da Banka içinde dikkat çekiyor.

Bankacılar, zaten, belki de tanımadıkları için, daha önce Banka içinden atanan Başkan Yardımcısını da pek hoş karşılamadılar. Daha doğrusu, piyasalara güven verebilecek, saygın, görüşlerine güvendikleri bir iktisatçı atanmamasından rahatsızlar.

Bu arada Banka Meclisinin oturup yeni Banka Meclisi üyesini seçmeyişi, Banka Meclisi içinden Para Politikası Kurulu’na katılacak üyenin seçilememesini de, "Banka Meclisi Bakanın etkisinde, Başkanla çatışıyorlar o nedenle seçimler yapılamıyor" şeklinde yorumluyorlar. Bu belirsizliği önemli bir tedirginlik kaynağı olarak görüyorlar. Meclis içinden İbrahim Turhan’ın Kurula seçilmesinden ise, görüşleri nedeniyle açıkca korkuyorlar.

Piyasalara güven için Yılmaz’ın çok çaba sarfetmesi gerekecek. Umarız bu güveni verebilir.
Yazarın Tüm Yazıları