Yemişim böyle demokrasiyi

Çin’de halk yasaklarla yaşıyor. Google yasak, Facebook yasak, bir dolu şarkı, film, TV programı yasak, oyun konsolları yasak, bebeğinin cinsiyetini öğrenmek yasak... Bizim devlet büyüklerimiz ise “Şiddet değil, demokrasi kazanacak” diyor. İroniye bakın ki bu devletin halkı Van sokaklarında valiyi istifaya çağırınca cevabı biber gazıyla geliyor. Yemişim böyle demokrasiyi...

Haberin Devamı

Mayıs 2008’de, Batı Çin’deki dağlık bölge Sichuan’da 7.9 şiddetinde bir deprem oldu, 70 binden fazla insan hayatını kaybetti.
1976’da 240 bin cana mal olan Tangshan depreminden beri Çin, yeni yapıların büyük depremlere dayanıklı şekilde yapılmasını talep etmişti.
2008’deki depremde Sichuan civarındaki birçok bölgede okullar, hastaneler ve fabrikalar yerle yeksan olunca, son yıllarda Çin’de yaşanan inşaat patlamasında devletin kanunlarla ilgili yaptırımı sorgulandı.
Deprem kurbanlarının binlercesi, kalitesiz okulların enkazlarında sıkışan çocuklardı.
Çocukların aileleri protesto etti.
Çin hükümeti ölen öğrencilerin sayısını da, adlarını da vermeyi reddetti. Fakat, depremden sonra bir resmi rapora göre, 7 bin sınıf ve yurt odasında 10 bin kadar öğrenci ölmüştü.
2008’in temmuz ayında ortaya çıkan raporlardan anlaşıldı ki, bölgedeki yerel yönetimler depremde çocukların öfkeli anne babalarını susturmak için bir kampanyaya başlamıştı.
Çocukları ölen ailelerin çoğu yerel yönetimden 8800 dolar ve bir konut sözü almış, bunun karşılığında da seslerini çıkarmaktan vazgeçmişlerdi.  
Depremin birinci yıldönümünde bölgedeki kadınlar yeniden hamileydi veya doğum yapmıştı. Devlet onlar için doğum tavsiyesi veren sağlık ekipleri görevlendirmişti. Çin’de yasalar birçok aileye birden fazla çocuk sahibi olmayı yasakladığı için, ölen öğrencilerin çoğu tek çocuktu. Devletin “iyi niyeti” ortadaydı, yeni doğum dalgası yastaki birçok ailenin öfkesini dağıtacaktı.
Ama otoritesine en ufak tehdite karşı bile temkinli davranan Çin hükümeti, aileleri susturup halkın kalitesiz okul inşasıyla ilgili tartışmasına izin vermeyince öfke dozu katlanarak arttı.
Prefabrik evlerde düşük yapan kadınlarla ilgili haber yapılması yasaklandı. Bazı depremzedeler düşüklerin nedeninin prefabrik evlerdeki yüksek formaldehit seviyelerinden kaynaklandığından korktuklarını dile getirdi.
Depremin yıldönümünde yüzler yine Sichuan’a çevrilince hükümet, aileleri ve medyayı susturma kampanyasına iyice ağırlık verdi... Polis tacizleri ve hapis tehditleri başladı. 
Çin komünist rejimle yönetiliyor.
Biz ise demokrasi iddiasındayız.
Gelin görün ki...
Külliyen haklı olarak “Vali istifa” diye sesini çıkaran halka polisimiz biber gazı attığı sürece Çin’den bir farkımız olmaz...
Demokrasimiz “sözde” kalmaya devam eder.

Haberin Devamı

Hayalde sınır yok

Haberin Devamı

Birçok kurum gibi, bankalar da müşterileriyle para dışında da bir ilişki peşinde. Son yıllarda “lüks” hemen her alanda “hizmet”le eşdeğer. Hizmet denildiğinde de kurumların yaratıcılıkta sınırı yok. Mesela Akbank...Bankanın kredi kartı Fish’in iddiası hayalleri gerçekleştirmek. Bunun için www.hayaldukkani.com adlı internet sitesini açtılar. Akbank Ödeme Sistemlerin-den Hayalinizi satın alıyorsunuz.
Titanik’e dalış... Size özel üretilen bir parfüm...Gazete manşetlerine çıkmak... Seçin, beğenin.
Sindel’in söylediğine göre, müşterilerden gelen hayal önerilerinin çoğunluğu ünlü kişilerle yapılabilecek aktivitelerden oluşuyor.Şaşırmadık değil mi?

Yazarın Tüm Yazıları