‘Yurtdışında’ hava bulutlu

Dış piyasalarda son açıklanan verilerin beklentilerin üzerinde gelmesiyle olumlu hava sorgulanmaya başlandı. Özellikle ABD enflasyonunda düşüşün hafif de olsa yerini yükselişe bırakması, haziran sonrası Fed’den beklenen faiz indiriminin ertelenmesi kaygısını beraberinde getirdi. Bu durum borsalara kâr satışı olarak yansırken ABD tahvil faiz oranlarında yükselişe, dolarda değerlenmeye ve bu gelişmelere bağlı olarak altına kâr satışı olarak yansıdı. Faiz indirimiyle ilgili baz senaryo değişmese de zamanlaması konusunda tereddütler oluştu.

Haberin Devamı

Dış piyasalarda iyimserlik korunuyor. Ancak son günlerde olumlu hava biraz zayıflamaya ve sorgulanmaya başlandı. Gerekçe ise son açıklanan ABD ekonomik verileri. Bir önceki hafta ABD tarım dışı istihdamı, ardından ABD enflasyon verileri ve perşembe günkü haftalık işsizlik verileri beklentilerin üzerinde geldi. ABD enflasyonu (yıllık); TÜFE yüzde 3.1 beklenirken 3.2, ÜFE yüzde1.2 beklenirken 1.6 açıklandı. Haftalık işsizlik başvuruları 209 bin geldi (beklenti 219 bin). Bir önceki hafta ABD tarım dışı istihdamı ise 200 bin beklenirken 275 bin olarak açıklanmıştı.

AVRUPA İNDİRİM İÇİN BEKLEMEDE

Bilindiği üzere ABD ve Avrupa merkez bankalarının (Fed, ECB) faiz kararlarında, istihdam ve özellikle enflasyon verileri en önemli referanslar arasında yer alır. Açıklanan verilerin beklentileri aşması, “Faiz indiriminde erteleme olur mu’ kaygısını da beraberinde getirdi. Piyasalar; nisan veya mayıs gibi ECB’den, haziran sonrası da Fed’den faiz indirimi bekliyordu. Son verilerle birlikte ABD ekonomisinde canlılığın sürdüğü fikri pekişti. Buna bir de faiz indirimi eklenirse enflasyonu aşağılara çekmek daha zor olacak. Bu tablo ABD ve Avrupa borsalarında hafif kâr satışlarını beraberinde getirdi. Gerçi Euro Bölgesi ve Almanya’da enflasyon düşüşü sürüyor. Ayrıca Avrupa’da resesyon riski devam ediyor. Bu açıdan ABD’ye benzer bir durum Avrupa için söz konusu değil. Ancak, Avrupa Merkez Bankası yetkilileri arasında haziran ayı toplantısında faiz indirimine başlamak konusunda görüşler artıyor. Avrupa Merkez Bankası Baş Ekonomisti Philip Lane “faiz indirimine başlamak için zamana ihtiyaç olduğunu” söyledi. Lane enflasyonist baskılar konusunda “haziran ayı rakamlarını da izleyeceklerini ve tabloyu daha net göreceklerini” belirtti. Hırvatistan Merkez Bankası Başkanı Boris Vojcic ise: “Ekonomideki zayıflık faiz indirimlerinin hızını artırabilir” dedi.

Haberin Devamı

ABD’NİN ENFLASYONU NEDEN ÖNEMLİ

Avrupa’dan çok dikkatler Fed’den gelecek açıklamalara çevrilmiş durumda. ABD ve Fed’in küresel ekonomide lokomotif olduğu bilinen bir gerçeklik. ABD dünyanın en büyük ekonomisi, finans ve sermaye merkezi, dolar dünyada rezerv para olarak kullanılıyor, borçlanmalar ile ticaretin yaklaşık yarısı dolar ile yapılıyor gibi hatırlatmaları yapacak olursak durum bir parça ortaya çıkar. “Ön teker nereye arka teker oraya” misali Fed önemli ölçüde belirleyici bir konumda bulunuyor.

Haberin Devamı

ABD enflasyonunda düşüşün yerini hafif de olsa çıkışa bırakmasının önemi buradan geliyor. Faiz indirimi konusunda mevcut algı tamamen değişmiş değil, ancak tartışılan konu ertelenme olasılığı. Bu durum piyasaları biraz tedirgin etti, meselenin özü şimdilik bu kadar.

DOLAR DEĞER KAZANDI

Dış borsalara kâr satışları gelirken ABD tahvil faiz oranları yükseldi. Dolar değer kazandı. Referans olarak görülen ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 4.30’u test etti, dolar endeksi 103’ün üzerine çıktı, Euro biraz zayıfladı ve 1.09’un altına çekildi. Bu gelişmelere bağlı olarak son günlerde yükseliş hareketi yaşayan altının ons fiyatı kâr satışlarıyla geriledi ve 2.150 dolar seviyelerine kadar çekidi. Petrol fiyatları ise son gelişmelere duyarsız kaldı ve ABD’deki ham stokların azalması ve Ukrayna’nın bir Rus rafinerisine saldırmasının etkisiyle yükselişini sürdürdü. Ayrıca Uluslararası Enerji Ajansı’nın OPEC+’nın üretim kesintilerini sürdüreceği varsayımıyla tahminini yukarı yönlü revize etmesi de petrole katkı yaptı, ‘brent petrol’ 85 doları test etti. Petrol fiyatının yükseliş seyrini korumasının maliyet enflasyonu açısından önemli olduğunun altını çizmekte yarar var.

Haberin Devamı

HAFTAYA BU VERİLER TAKİP EDİLECEK

Enflasyona duyarlılığın arttığı bugünlerde önümüzdeki hafta enflasyon ağırlıklı veriler takip edilecek. Euro Bölgesi TÜFE, İngiltere TÜFE, Almanya ÜFE ve Japonya TÜFE verileri açıklanacak. Ayrıca, faiz değişimi beklenmeyen 21 Mart’ta İngiltere Merkez Bankası faiz kararı var. Özetle; dışarıda hava bozmadı ama biraz bulutlanmaya başladı gibi.

DESTEK ARAYIŞI SÜRÜYOR

Borsada kâr satışları derinlik kazanırken destek arayışı sürüyor. İlk destek 8.800-8.730. Sonraki destekler 8.500 ve 8.350 seviyelerinde bulunuyor. Olası tepki alımlarının ilk direnci ise 9.200 ve 9.370-9.450 seviyelerinde. 9.370-9.450 daha önemli. Endekste destek noktalarında tepki alımları görülebilir. Ancak dalgalı seyrin devamıyla yükseliş denemelerinin satışla karşılaşma olasılığı yüksek.

Haberin Devamı

YABANCI YATIRIMCI BEKLEMEDE

TCMB’nin faiz artırımıyla ilgili yabancı banka raporlarının etkili olmaya başladığı görülüyor. TCMB verilerine göre 8 Mart ile biten haftada yabancı yatırımcılar, hisse senetleri ve tahvil bonoda toplam 552 milyon dolarlık satış yaptılar. Son bir aylık periyotta toplam hisse satışı 488 milyon dolar, tahvil bonodaki iki haftalık satışlar 314 milyon dolara ulaştı. Satış yapmaları faizde daha da yüksek seviyeleri beklemeleriyle ilgili olabilir. Aynı hafta TCMB brüt rezervleri ve KKM’deki düşüş devam ederken bankalarda yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 5.7 milyar dolar arttı, 181 milyar dolara yükseldi. Bu, dövize bireysel talebin arttığı izlenimi veriyor. Muhtemelen seçim sonrası yatırım kararları tekrar gözden geçirilecektir. Dört yıl gibi uzun bir süre daha seçim olmayacak. Bu ekonomik programın uygulanması açısından kayda değer bir durum.

Haberin Devamı

TCMB’DEN FAİZ DEĞİŞİMİ BEKLENMİYOR

21 Mart Perşembe günü TCMB toplantısı ve faiz kararı var. Piyasa beklentisi faiz oranlarının değişmeyeceği yönünde. Şubat enflasyonunun beklentilerin üzerinde gelmesiyle faiz artırımına yönelik görüşler artıyor. Özellikle yabancı yatırım bankalarından yüzde 3-5 puanlık faiz yükseltilmesi yönünde değerlendirmeler mevcut. Enflasyon yükselirse faizin de yükselmesi doğal bir gelişme olacak.

Halen TCMB ve tahvil faiz oranları enflasyonun altında. Biraz da bu durum faizle ilgili beklentileri artırıyor. ABD’de Fed faiz oranı yüzde 5.50, enflasyon (TÜFE) yüzde 3.2 seviyesinde. Avrupa’da da aynı durum var. Faiz enflasyonun üzerinde seyrediyor. Yüzde 4.50’ye yüzde 2.6 gibi bir oran mevcut.

Muhtemelen TCMB, mart enflasyonunu da görüp seçim sonrası karar verebilir. TCMB faizi artarsa mevduat faizleri de onu takip edebilir. Banka mevduat faizlerinde yüzde 50’li seviyeler geçilmiş durumda. Bileşik faiz hesaplamalarında yüzde 60’ı aşan getiriler söz konusu. Enflasyonun mayıs ayında zirve yapıp haziran sonrası düşüşe geçmesi beklentisi ekonomi yönetimi tarafından çokça vurgulanan bir konu. Ancak sıkı para politikasının bir süre daha devam edeceği de ısrarla dillendirilen bir başka durum.

Yüksek faiz, yüksek kur ve düşüşe devam eden borsa, seçim sonrası yabancı girişleri için iyi bir zemin oluşturuyor aslında. Bunun için önce seçim belirsizliğinin kalkması gerekecek. Ayrıca kabul gören bir para programı var. Fed ve ECB’den beklenen faiz indirimleriyle dış piyasalarda risk iştahının artması söz konusu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları bu meyanda önemliydi. Şimşek, “Yerel seçim sürecinde kısa vadeli beklentilerle oluşturulan spekülatif söylemler ve pozisyonlar programımızın hedeflerine ulaşmasını engelleyemeyecek. 2 milyar Euro’luk tahvil ihracına 5 kattan fazla talep geldi. Bu, yatırımcıların güveninin, programımıza duyulan inancın açık bir göstergesidir” ifadesini kullandı.

Yazarın Tüm Yazıları