Uzun gece eşittir uzun eğlence

19 Aralık’ta bir değişiklik yapın.

Haberin Devamı

Deli gibi eğlenerek spor yapmayı deneyin.

Ekibi azıcık tanıyorsam, ki harbi iyi tanıyorum, eğlence garanti, spor da yanında bonusu olur, ne ara o kadar şey başardınız anlamazsınız bile.
Yılın en son ayında doğaya çıkın. Bayılacaksınız gece gece doğanın kudretine.
Koşmak zorunda değilsiniz, YÜRÜYÜN.
Hatta istiyorsanız bisiklete binin. Müzik dinleyin, eğlenin, parti yapın, komik ışıklı mini taçları, ışıklı oyuncakları al yanınıza.
Ha bunlarla uğraşacak zamanın yoksa, onu da dert etme. Ekip bir dolu getiriyormuş yanında.
Ne yap ne et, o geceyi evde geçirme, bu dediğim muhabbeti de kaçırma.
Adı: Longest Night/Run or Ride.
Ne zaman? 19 Aralık Cumartesi gecesi, saat 22.00’de.
Detay bilgi: Koşu ya da bisiklet olmak üzere iki farklı dalda eşzamanlı olarak gerçekleşecek yarışta, koşu 8K, koşu 20K, ultra maraton 45K, bisiklet 20K ve bisiklet 45K olmak üzere 5 ayrı kategori var.
Kayıt işlemleri, malzeme kontrolü ve son hazırlıkların tamamlanabilmesi için, katılımcıların 18:00-20:00 arasında başlangıç noktasında bulunması ve kayıt işlemlerini tamamlaması gerekiyor.
Yarışmayı tamamlayan tüm sporculara madalya, dereceye girenlere 2016 Runfire Cappadocia Ultra Maratonu’na ücretsiz katılım hakkı ve özel indirim var.
Yetmez ışıklı eğlence, bir de Samba Enredo.
Bu yıl sosyal sorumluluk kapsamında Longest Night’ta yarışacak tüm koşucular adımlarını AKUT için atmış olacaklar. AKUT “Daha çok hayat kurtarsın diye...”
O yüzden katılım ücretlerinin yüzde 10’luk tutarı organizasyon tarafından AKUT’a bağışlanıyor ve tüm sporseverler SMS yoluyla bağış yapmaya davet ediliyor.
AKUT Atletizm Kulübü üyeleri ile AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Mahruki de yarışta koşarak destek verecekler.
Koşarak ya da pedallayarak geceyi gündüze çevirmeye hazırsanız, son kayıt tarihi 16 Aralık 2015.
Kayıt ve detaylı bilgi için www.uzunetap.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Yonca
“upuzun”

 

Haberin Devamı


Kağıt ve internet


Gazeteyi bir kağıttan okumayı sevenler var, bir de internetten.
Kimisi ikisini birden takip ediyor.
Ben 15 yıldır gurbetçi olduğum için, benim için 15 yıldır her şey internet üzerinde. Kelebek’te yazmadan önce
hurriyet.com.tr’de başladım yazmaya. Benim için internet sonsuz bir vaha. Gazeteyi elime alınca kayboluyorum bunca yıl sonra alışmışım internetten okumaya.
Hafta içi hurriyet.com.tr’de yazıyorum. Kimi zaman okurla karşılaşınca anlıyorum ki, bazısı sadece kağıt gazete okuduğundan, internette yazdıklarımızdan haberi yok.
Burada yer kısıtlı kalıyor çoğu zaman; hele de benim gibi sakız gibi uzatan bir yazarsan.
Geçtiğimiz Perşembe, 10 Aralık’ta, benim için miladi önemi olan bir yazı yazdım hurriyet.com.tr de.
“Yazmak ve okumak özgür bir eylemdir #özgürceoku” diye.
Ama internetten okumayanlara burada özet geçme ihtiyacı duydum.
Her şey 2012’de yazdığım kitabım “Karışık Kuruşuk Şeyleri” piyasadan çekip özgürce, sonsuzca paylaşmak istememle başladı.
Nihayet tüm haklarımı üzerime aldım. Yapabiliyorum. Ne nasıl oldu da böyle oldu, bu memlekette kitap yazmak, yazdın mı basmak, bastın mı satmak, satmak için reklam yapmak deli saçmalığını filan merak ederseniz o yazımı hurriyet.com.tr’den okuyabilirsiniz.
Sonuç şu; kitabımı her hafta bölüm bölüm www.yoncatokbas.com’dan ulaşabilecek olduğunuz linkten çatır çutur paylaşıyorum. Para mara ödemek, bir şey indirmek gerekmiyor. Tıklıyorsun okuyorsun.
Bir de ben okuyorum, sesli hatta videoya da çekiyorum. Don paça ne haldeysem artık o... Ev hali...
Kitabım canlandı.
Okuması özgürce ve bedava.
Baktın açmıyor, e bırak.
Okuma.
Karışık Kuruşuk Şeyler bitsin, yazdığım diğer kitapları da orada paylaşacağım.
Hatta anında ne yazdıysam, ne yazıyorsam kitaba canlı canlı koyacağım web siteme gitsin. Yaşarken yazmak, yazarken yaşamak baki olsun.
Kitap benim.
Özgürlük benim.
Bu bir hak ve o hak hepimizin.
Yonca
“hür”

Haberin Devamı


Dizideki Deniz Seki

Bakanlık gökten açıklama indirse de ben anlamadım kardeşim bu işi. Dünyada bir ilk denmesi ironi filan mı demiştim duyunca.
Bu dünyada bir ilk olsa ne olur! Dünyada olamaz böyle bir acayip şey.
Elle tutulur hiçbir akılcı açıklaması yoktur.
Nice gazeteci tecritlerde aileleri yanlarına giriş çıkışta yaşamadığı sefillik kalmamışken, bilmem neye uydurup da içeride set kurmak dizi çekmek filan, düpedüz her türlü adalet duygusuyla gani gani dalga geçmektir.
Olay Deniz Seki, onun durumu vesaire meselesi hiç değildir.
Net.
Yonca
“rezalet”

Yazarın Tüm Yazıları