Laikliği anlamak

Laiklik demokrasinin olmazsa olmazıdır. Aklın dogmalara tutsaklıktan kurtulması, bilimsel düşünce ile donanması, özgürleşmesidir; sadece din ve vicdan özgürlüğü olarak tanımlanamaz!

Haberin Devamı

Uluslaşmanın, ulusal bağımsızlığın, birlikte yaşamanın, düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğünün, bilim, sanat ve kültürde üretkenlik ve yaratıcılığın, kadının insan olarak eşitliğinin, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür yurttaşlar toplumu olmanın, çocukların dünya çocukları ile yarışabilecekleri bilimsel bilgi ile yetiştirilmelerinin, topyekûn kalkınmanın, emeğin en yüce değer olduğu bilincinin, üretmenin ve hakça bölüşmenin, hukuk devletinin, dünya uluslar ailesinin onurlu bir üyesi olmanın, kısacası insan gibi yaşamanın temel direğidir.

Laiklik, 10 Nisan 1928’de getirilmiştir. Bu gün, Cumhuriyet tarihimizin en önemli günlerinden biridir. Cumhuriyet’imizin ve aydınlanma devrimlerinin en yaşamsal adımının atıldığı gündür. Hem İnönü’nün hem de Atatürk’ün emekleri büyüktür. Metinden, ‘vallahi’nin çıkartıldığı, devletin hiçbir işinin din kuralları ile, naslar ile görülemeyeceğinin teminat altına alındığı gündür.

Haberin Devamı

ADD, açıklamasının sonunda diyor ki:

“Hiç unutulmamalıdır; laiklik, hepimizin altında güvenle yaşadığımız Cumhuriyet Kubbesi’nin ‘kilit taşı’dır, zinhar oynanmamalıdır! Atatürkçü Düşünce Derneği; ulusumuzun Laiklik Günü’nü kutlarken, Cumhuriyet’imizin ve Türk Devrimi’nin bu vazgeçilmez ilkesini sonsuza dek koruma ve savunma azim ve kararlılığını bir kez daha kamuoyuna duyurmayı, ülkemizi yöneten ya da yönetmeye talip olan herkesi de bu azim ve kararlılıkla hareket etmeye çağırmayı görevi saymaktadır.”

İBB CHP GRUP SEÇİMLERİ ÇETİN GEÇECEK

25 Mayıs 2021’de ‘2 dakikalık seçim’ başlıklı bir yazı yazmıştık. Yine nisan ayı ve 26 ihtisas komisyonu seçim zamanı geldi, çattı. Komisyonlarda 5 AKP, 3 CHP üyesi bulunuyor. CHP tüzüğünde ‘kapalı oy, açık tasnif’ amir hükmü yer alırken, listeler 3 yıldan beri Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu tarafından belirlenip Meclis Grubu’na onaylatılıyor. Yani seçim yapılmıyor!

Ancak bu seçim dönemi işler karışacak gibi görünüyor; 2023’te seçimler yapılacak. Doğal olarak gruptan milletvekili adayı olmak isteyen üyeler var, İBB kulisleri ilk defa bu kadar hareketli görünüyor. Bizi arayanlar, “Seçimler neden parti tüzüğüne göre yapılmıyor?” diye çıkışıyorlar. İBB Meclis oturumları canlı yayınlandığı için Grup Başkan Vekili, Grup Sözcüsü olmak, esasında grup yönetimine seçilmek, ‘İstanbul siyaseti’nde öne çıkmanın bir yolu sayılıyor. Zaten toplantılarda Grup Başkan Vekili Doğan Subaşı’nın meclis üyeleri tarafından eleştirilmesi, ağırlıklı olarak da grup yönetiminin yetersiz bulunması dikkat çekiyor. Anlaşılan adaylık için çok aday yarışacak. Sürekli kendilerine yapılan haksızlıklar yüzünden iktidara geldiklerinde Türkiye’ye ‘demokrasi bayramı’ yaşatacaklarını söyleyen Kaftancıoğlu ve İmamoğlu bakalım İstanbul’a demokrasi getirebilecekler mi? Malum demokrasi yerelden başlar. Yoksa ‘6’lı masa’nın bir ayağı çatlar. Bakalım yarın ildeki, pazartesi günü de meclisteki seçimlerde kimler sahneye çıkacak.

Haberin Devamı

ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ ÇOK BAŞARILI BİR MÜHENDİSLİK ESERİDİR

İTÜ Öğretim Üyesi, İnş. Yük. Mühendisi Prof. Dr. Kaya Özgen ‘Çanakkale Köprüsü, Sonu gelmeyen garantiler’ başlıklı bir yazı yazmış. 1960’ta kurulan Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) önemini anlatırken, Turgut Özal’ın da DPT Müsteşarlığı’ndan devlete geçtiğini söylerken, “Ama iktidar önce teşkilatı işlevsizleştirdi, kadrolar dağıtıldı, 2001’de de kapatıldı” diyor.

Cumhuriyet’teki yazısında Prof. Özgen daha sonra Çanakkale Köprüsü’ne değinirken diyor ki: “Köprü, tarihine yakışan, son derece başarılı bir mühendislik eseri. Bunlar tartışılmıyor. Sorgulanan, ülkenin içinde bulunduğu koşullarda böyle büyük bir yatırımın gereği ve yapımcılara verilen garantiler. Günde 45 bin araç geçiş garantisinin nasıl belirlendiğini anlamak mümkün değil. Bu iki saniyede bir araç geçmesi demek. Bunun gecesi, gündüzü, yazı, kışı var; değil bu sayıya ulaşmak, yaklaşmak bile olası değil. Hele sürekli artan akaryakıt fiyatları düşünüldüğünde, azalması kaçınılmaz görünen araç trafiği nedeniyle bu farkın daha da artması beklenmelidir ve gelsin döviz cinsinden hazine ödemeleri!”

Haberin Devamı

SP’Lİ GENÇLERDEN ‘ATA TOHUMU’

SAADET Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, bir farkındalık kampanyası olarak ‘Ata tohumu’ paylaşım kampanyası düzenlemiş. On binlerce tohum için yayınladığı mesajında “Ata tohumu, nesilden nesile aktarılabilen en büyük armağan olarak günümüze kadar ulaşabilmiştir” diyor. SP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Yaşar Ahmet Akkuzu bizi ziyaretinde bir zarf içinde paketlenmiş, sayıları 4-8 arasında değişen 23 tohum çeşidini hediye olarak getirdi, teşekkür ettik. Yerli domatesten sırık fasulyeye, bakladan ayçiçeğine, kadifeçiçeğinden süs kabağına kadar avucumuzu dolduran tohumlar, bizleri heyecanlandırdı. Akkuzu, “Ekilen tohumlardan mutlak geri dönüşüm bekliyorlar çünkü önümüzdeki yıl da bu kampanya sürecek. Unutulmasın, eliniz toprağa değsin lütfen... Biliniz ki üretimden çok keyif alacaksınız” diyor.

Haberin Devamı

Laikliği anlamak

DÜĞÜNE DOMATES, BİBER GÖTÜRELİM

İKİ okurumuz tesadüfen domates ve biber fiyatlarının halini anlattı:

“Efendim, önceki gün Aksaray Horhor’da kebapçıların oraya gittim. Her zaman uğradığım manavdan zayıflamak için severek yediğim “Samandağ biberi” almak istedim. Kilosu 50 lira olmuş, ‘Ne kadar pahalı’ deyince manav üzüntülü bir şekilde ‘Emin ol, bir kasanın nakliyesi 250 lira. Dört kasa getirmiştim, bin lira verdim. Ne yapabilirim?’ dedi. Sonunda almadım.”

Bir dostumuz da Beyoğlu kesiminde Namlı Market’e uğramış, marul 39.90 TL imiş. Şaşırmış, tezgahtâr hemen yanına yaklaşarak “Bakın, altta faturanın orijinalini astık” demiş... Bakmış, hal çıkış fiyatında 20 lira yazıyormuş, anlamış ki 4 lira kârla satıyor market. Bu yöntemle ben kazık atmıyorum demek istiyor.

Haberin Devamı

Bu dostumuz şunu da ekledi; Kırklareli’nden Beyoğlu’na otomobille 500 liraya gelmiş, “Arabamı burada bıraktım, motosikletimle döneceğim. Hiç olmazsa 100 lira yakar” diyor.

BİLİYOR MUSUNUZ?

ALMAN Die Welt gazetesinde yer alan bir habere göre, Almanya’da bazı restoranlar patates kızartmasını mönülerinden kaldırmaya başlamış Sebep? Sıvıyağ tükenmek üzere. Köln’ün meşhur bira mabedi Gaffel örneğin, yağ stokunu sosis ve şinitzel gibi ana yemeklere ayırıp patatesi artık sadece püre formunda sunacağını açıklıyor. Ülkenin büyük burger zincirleri de ayçiçeğinin yanı sıra ‘başka yağlar’ kullanacaklarını bildiriyor. Ama asla kaliteden ödün yok! Bu da yüreklere su serpiyor!

Yazarın Tüm Yazıları