İyi seneler - Yılgın değiliz

Düşünce ve basın özgürlüğünün kısıtlandığı, yargının güvenimizi derinden sarstığı, eğitimin dinselleştiği, toplumun günbegün yoksullaştığı günlerin geride kalması için duyarlı olmak hepimizin yurttaşlık görevidir.

Haberin Devamı

Yılgın değiliz. 2020’nin tüm hak ve özgürlükleri; emeğin baskı altında olmayacağı, herkesin adalet ve demokrasiden özgürce, insanca pay alacağı günleri getirmesini diliyoruz. Dileğimizin yaşama geçmesi için Atatürkçü düşünceyle, aklın öncülüğüyle, bilimin ve sanatın verileriyle daha çok çalışacak, daha uyanık ve duyarlı olacağız. Ortak dilimiz Türkçeyle birbirimizi doğru anlayacağımız, türkülerimizi coşkuyla söyleyeceğimiz günlerde buluşacağız. Bu nedenle 2020’nin, ülkemizin ve Türkçemizin üzerindeki kara bulutları, demokrasinin olmazsa olmazı olan hukukun üstünlüğünü pekiştirerek dağıtmasını diliyoruz. Sevgi ÖZEL

‘ÇILGIN PROJE’DE ISRAR

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Kanal İstanbul projesini eleştirenlere karşı “İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacaktır” sözü üzerine eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir açıklama yaptı:

Haberin Devamı

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde isabetli bir niteleme ile ‘çılgın proje’ olarak kamuoyuna açıkladığı Kanal İstanbul Projesini –doğal dengeleri bozacak çevresel etkilerini, yüksek maliyetini, Montreux Boğazlar Sözleşmesi açısından hukukî sakıncalarını dile getiren eleştiri ve uyarıları dikkate almaksızın– her ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmekte kararlı olduğu anlaşılıyor.

Oysa proje, ekosistem üzerindeki olumsuz etki ve sonuçlarıyla her şeyden önce bir doğa kıyımı olacaktır. Ayrıca Anayasa’mıza göre bölünmez bir bütün olan Türkiye’nin Trakya bölgesini ve İstanbulu bir fantezi uğruna gereksiz yere ikiye bölecek, İstanbulu bir ada şehri haline getirecek.

Kanal açmakla Türkiye’nin ne kazanacağı belli değildir. Tek gerekçe olarak gösterilen İstanbul Boğazı’ndaki kazaları önlemek, kanalın açılmasıyla da gerçekleşmeyebilir. Kazaları önlemek için Boğaz’daki deniz trafiğini azaltmak ise İstanbul Kanalından geçiş zorunluğu koymadıkça gerçekleşmez. Ama böyle bir zorunluk, ticaret gemileri için kural olarak Boğazlardan geçiş serbestliği ilkesini koyan Montreux Sözleşmesi ile bağdaşmaz.

Bu nedenlerle İstanbul Kanalı, beklenen yararları sağlamayabilir.

Haberin Devamı

Kanalın açılmasına karar veren tek kişi olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konunun her yönüyle ilgili uzmanların katılımıyla son bir değerlendirme yapmasında yarar vardır. Çünkü sıradan bir kanal açılması değil; İstanbul ve Trakya’yı, Karadeniz ve Marmara’yı etkileyecek, sonuçları bütün Türkiye’ye yansıyacak bir ‘çılgın proje’ söz konusudur.”(Ayrıca 34 maddelik dilekçeyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na itiraz eden CHP’li Umut Oran bu kez de konunun ulusal güvenlik boyutu için Milli Savunma Bakanlığı’na başvurdu.)

3 KİTAP DAHA ‘MUZIR’ İLAN EDİLDİ

KÜÇÜKLERİ Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, yeterli gerekçe göstermeksizin kitapları ‘muzır’ ilan etmeye devam ediyor. 27 Eylül 2019’da 4 kitabı poşete sokan koruma kurulu 3 kitabın daha küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna karar vererek ‘muzır’ neşriyat ilan etti. (‘Kin Kanatlılar’-Adem Özbay, Az Kitap; ‘İçim Dışım Gökkuşağı’-Mehmet Güler, Özyürek Yayınevi ve ‘Burcu ve Berk/Cinsellik–Cinselliği Keşfediyoruz’-Defne Ongun Müminoğlu, Artemis Yayınları) Kitaplar içi görülmeyen zarf veya poşet içinde, üzerine “Küçüklere zararlıdır” ibaresi konularak satılabilecek.

Haberin Devamı

 MESAJ PANOSU

13 bin adet üretilip durdurulan Tuzla askeri cip fabrikasının, yüzde 100 yerli motor üreten Gümüş Motor tesislerinin üretimlerine neden devam ettirilmediğini sorgulamamız gerekirken, bu tesislerin yeniden açılması neden düşünülmüyor?

Nevzat YILDIRIM

GÜNÜN SÖZÜ

“BU kirli düzenin düzenbazları Azrail’e bile rüşvet vermeyi denerler. Ölünce de bu kez cennete rüşvetle girmeyi denerler.”

Abdurrahim KARAKOÇ

SİNCİK ÇİĞKÖFTEYİ ‘MARKA’ YAPTI

KIŞ aylarının hem doyurucu hem de hastalıklardan koruyucu besini çiğköftedir. İstanbul’un bütün semt ve sokaklarında yaygınlaşan çiğköfte sektörü, bütün dünyaya ulaştı. Gelişmişlik oranı yönünden Türkiye sıralamasının en gerilerinde olan Adıyaman’ın Sincik ilçesi, Adıyamana ait olan çiğköfteyi dünyada marka haline getirdi. Çiğköftenin yapımı, Adıyaman’ın geleneksel ‘Harfane’ (Bugünkü sıra gecelerinde) ortaya çıkmıştır. Bir araya gelen sanatçı dostlar, saz ve söz eşliğinde, fukaralıktan etsiz çiğköfte yoğururlardı. Sanatçı İbrahim Tatlıses yıllarca Urfa’yı, isotu, çiğköfteyi reklam etti. Ancak çiğköfte sektöründe Adıyamanlılar başarı elde etti. Çiğköfte pazarında Türkiye ve dünyaya adını duyuran Sincikli çiğköftecilerin büyük başarısı Tatlıses’i kıskandırdı. Tatlıses geçtiğimiz yıllardaki bir tweet’inde: “Çiğköfte Urfa’nındır, Urfa’nın kalacak” ve “Adıyaman filan yemezler, benim dayım da anam da Adıyaman Kahtalı. Anam da deyi ki ‘Çiğköfte Urfa’nındır’” demişti.

Haberin Devamı

Uzun yıllar acılı çiğköfte yiyen bölge halkının sağlıklı olduğunu ve seslerinin de güzel olduğunu unutmamak gerekir.

Dr. Ramazan TOPDEMİR

BİLİYOR MUSUNUZ?

HÜKÜMETİN Libya’ya asker gönderme kararını eleştiren Emekli Tuğamiral Türker Ertürk’ün, “Atatürk’e düşman bir yapıya asker gönderiyoruz. Bu yanlıştır. Libya’daki içsavaşın tetikleyicisi emperyalizmdir” dediğini...

17 yıldır restore edileceği söylenen tarihi Maden Hükümet Konağı’nın 12 kültür bakanı, 22 Elazığ milletvekili, 7 Elazığ valisi, 9 Maden kaymakamı, 7 partiden (ANAP’lı, AKP’li, Saadet Partili, Has Partili, Demokrat Partili, İYİ Partili, MHP’li) 3 belediye başkanı gördüğünü ve 2020’ye girerken yok olma tehlikesiyle yine restore edilmeyi beklediğini...

Haberin Devamı

TÜRKİYE’de yaklaşık 300 bin dekar alanda nar üretimi yapıldığını, en fazla üretimin Antalya’da olduğunu, üretiminin üçte birinin ihraç edildiğini, geçen yıl 205 bin ton nar ihracatı karşılığında 114 milyon dolar ihracat geliri elde edildiğini...

Yazarın Tüm Yazıları