CHP’nin 4. Genel Başkanı toprağa veriliyor: Baykal, Erdoğan’ı nasıl tanıyor?

CHP’nin Atatürk, İnönü ve Ecevit’ten sonraki Genel Başkanı Deniz Baykal çok bilgiliydi.

Haberin Devamı

Kendisine ‘Hocam’ diye hitap ederdik, 15 yıllık görev süresince partinin ‘ağır topu’ oldu. Esasında ‘hizip adamı’ diye bilinir. İsmet İnönü ile mücadelesinde Bülent Ecevit’in yanında yer aldı. Siyasi mücadelesinde siyaset yaptığı arkadaşlarından ‘Başbakanlık’ makamına oturamayan tek ‘lider’ olarak kaldı.

- İyi yetişmiş bir akademisyendi. CHP’ye Ecevit tarafından davet edildi, siyaset döneminde parlamentoda en uzun milletvekilliği görevinde bulunan vekiller arasında yer aldı.

- Cenazesinin baştan Antalya’da defni düşünülüyordu, ancak aile fertleri arasında çıkan ihtilaf sonucunda Devlet Mezarlığı’na gömülmesine karar verildi. Devlet Mezarlığı’nda ‘kahraman’ sekiz-on generalin dışında, Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanlığı yapmış olan, kamuoyunun bildiği isimler gömülü. Rahşan Ecevit’in, eşinin yanına gömülmesi ise çıkarılan bir kanunla mümkün olmuştur.

Haberin Devamı

- Baykal ulusalcı, seçkin bir aydın sayılırdı. Yakın çevresi, Baykal’ın kızının, HalkTV’nin satışı, eski milletvekilleri Mehmet Sevigen ve Yılmaz Ateş’in kendisi üzerinden ‘prim’ yaptığı iddialarına ağır eleştiriler yöneltiyordu.

- Baykal’la siyaset yapan bir milletvekili şöyle diyor: “Baykal’la gün geldi kötü günlerimiz oldu, şimdi bütün bunları unutmak istiyorum. Siyasal çizgisinde kırılmalar olmuştur. Şeyh Edibali’nin sözlerini odasına asması, çarşaflılara CHP rozeti takması, torunu ile bayram namazına gittiğinde gazetecilere haber vermesi... Bunları siyasetin gereği olarak yapmıştır. Ancak ulusalcı ve laik tavrını hep sürdürmüştür. Yarın (bugün) kendisiyle helalleşme günüm olacaktır.”

ERDOĞAN’A SİYASET YOLU

- Baykal’ın Recep Tayyip Erdoğan’a siyaset yolunu açtığı iddialarına dönük eleştirilere Baykal’ın çok kızdığını bizzat ben görmüşümdür. Aydın çevrelerin katıldığı bir Taksim toplantısında, kendisine bu konuda yöneltilen bir soruya sert bir cevap vermiştir: “Sayın Erdoğan, seçilmiş gelmiş, partisi Anayasa’yı değiştirecek milletvekili sayısını (O zaman Meclis 550 üyeliydi; AK Parti 364, CHP 177, bağımsız 9) sağlamıştı. Ben Avrupa Konseyi üyesi idim. Avrupalı üyelerden büyük eleştiri alıyorduk, ‘Büyük başarı gösteren bir partinin genel başkanı niye parlamentoya giremiyor, başbakan olamıyor?’ diye.”

Haberin Devamı

- Milletvekilinin anlatımına devam ediyoruz: “Çok samimi olarak söylemeliyim, Baykal’ın demokrasiye inanan bir tarafı vardı. Avrupalı gibi düşünüyordu. Nitekim bu yolu Tayyip Bey’e açtı. Ama birçok konuda Tayyip Bey gibi düşünmüyordu. Tayyip Bey’i güçlü bir lider olarak kabul etmiyordu baştan; belki de dişine göre sayıyordu Erdoğan’ı, ilerisi için... Belki de ‘İşler bana kalır’ diye düşünüyordu Baykal! Fırsatçılık sözünü de kullanabiliriz.”

YARIN: Bülent Ecevit, İskenderun’da deniz teğmeni olarak askerliğini yapan Deniz Baykal’a Sabri Ergül’ü ne için gönderdi? Kayserili gazeteci Recep Bulut, Deniz Baykal hakkındaki kitabında neler yazıyor?

HURDA DEMİR VE DEPREM İLİŞKİSİNİ SAKIN UNUTMAYIN

Haberin Devamı

Hurda malzemeden yetersiz teknolojiyle üretilen ‘yorgun’ inşaat demirinin depremde binaların yıkılmasındaki en önemli etkenlerden biri olduğunu biliyor musunuz?

Bu bilinen bir olay, ancak imar affını sorguluyoruz da Türkiye’de üretilen inşaat demirlerinin üretildiği haddehaneleri niye sorgulamıyoruz?

Bu hurda malzemeler nereden Türkiye’ye giriyor?

Hangi özel demir-çelik tesislerinde üretiliyor?

Mühendisler ‘sağlıklı olmayan demir kolonların çökmesi durumunda ne gibi hasar yarattığını’ biliyor da niye müdahale etmiyorlar?

Bu demirler en az kaç şiddetindeki depremin derecesine göre test ediliyor? ‘Demir Laboratuvarları’ çalışıyor mu?

Bu konuda yazacak çok şey var!

Haberin Devamı

FABRİKA OLAN 4 İLÇEDE YAĞMUR YOK

Su ve kuraklık konusunda vaziyetimiz çok kötü. Su idarecileri ekim ayı geldiğinde ‘Su yılı başladı’ derler.

1 Ekim’den bugüne kadar, yani kış ortasında, metrekareye 50-60 litre yağmur düşmüş. Geçmiş yıllara göre, bu rakamın 300-400 litre olması gerekiyor. Tarlalar beton asfalt gibi. Buğday yeşerdi ama biraz sıcaklık başlarsa her şey kuruyacak. Trakya’nın orta yeri Çerkezköy-Çorlu, Murat ve Lüleburgaz’dır. Emin olun bu yıl ‘kuraklık’ ciddi boyutlara vardı. Artık kar yağmasını bırakın, yağmur da düşmüyor. Dört kentin sınırlarında 2000’e yakın fabrika var. Onların çıkardıkları ‘duman’ı da düşünürseniz, durumun ne kadar vahim olduğu ortaya çıkıyor.

Haberin Devamı

300-400 metreden su çekip tekstil yıkaması yapılırsa sonuç bu olacak tabii...

RUSYA’DAN 2. PARTİ YARDIM

Deprem faciasına ilk gün kurtarma ve yardım ekibi ulaşan Rusya’nın, Kahramanmaraş’ta sahra hastanesini kurduktan sonra dün de 5 bin çadır, yalıtımlı 9 bin uyku tulumu ve 19 bin ton gıda maddesinden oluşan 3 uçağının daha Adana’ya indiği bildirildi.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İÇİN BAŞKA ÇÖZÜM YOK MU

Bir öğretim üyesi adeta yalvarırcasına anlatıyor: “Bugün (dün) üniversitemize gittik. Biraz sonra öğrenciler odamı doldurdu. ‘Hocam bizim halimiz ne olacak?’ diye sormaya başladılar. Özellikle kız öğrenciler barınma konusunda çaresiz durumdalar. Hele bunlar arasında sağlıkçıların durumu daha kötü, onlara tatil yok çünkü. Onların yüz yüze eğitimi sürüyor. Ama yurtlardan ayrılınca, arkadaşlarının evlerine gitmişler. 1+1’lik bir evde yedi kız bir arada kalıyormuş, içlerinde ağlayan vardı. “Hocam biz yurtlarımızda kalmak ve fakültemizin açık olmasını istiyoruz” dediler.”

Ne mi yapılabilir?

Üniversitelerin yönetim kurulları ve senatoları toplanıp tatil ve yurt sorunu konusunda YÖK’e ortaya çıkan tablo ile ilgili bilgi veremezler mi? Hatta yörelerindeki milletvekillerine. Bizim gördüğümüz kadarıyla mutlaka bir şey yapılmalı.

Yazarın Tüm Yazıları