Büyük Zafer’i kavramak
Yokluk ve olanaksızlıklar içinde başarılan ‘Büyük Zafer’in yıldönümünü, onun önemini ve ulusumuzun gönlündekini yerini kavrayamamış olanlara, tarihteki başka zaferlerle eşdeğerde göstermek isteyenlere inat, bugün coşku içinde kutlayacağız. Başta 30 Ağustos Zaferi olmak üzere Cumhuriyet tarihimizin önemli günlerini umursamayan, varlıklarını Mustafa Kemal Atatürk’e borçlu olan, Anayasa’da yer alan “...laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç...” edinmesi gereken Diyanet İşleri Başkanlığı ve benzeri kuruluşların anlamsız çekingen ve utangaç tavırlarına inat ulusun büyük çoğunluğu ile Zafer Bayramı’nı kutlayacağız.
Falih Rıfkı Atay’ın değerlendirmelerine yürekten katılarak kutlayacağız. Falih Rıfkı Atay’ın “Nemiz varsa bağımsız bir devlet olmuşsak, hür vatanda olmuşsak, şerefli insanları gibi yaşıyorsak, yurdumuzu Batı’nın, vicdanımızı ve kafamızı Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak
şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcağını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi 30 Ağustos Zaferi’ne borçluyuz” sözleri, yıllar önce yazılmışsa da tazeliğini koruyor; Atatürk sevdalıların ortak duygularını yansıtıyor. Ülkemizi işgal etmek isteyen sayıca ve modern silah donanımları ile bizden fazla olan düşman güçlerine karşı 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emri ile mücadele başlamış ve 4 gün sürecek olan ‘Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ ile emsali görülmemiş bir savaş ile emperyalist ülkelerin işgaline ‘Dur’ denilmiş, 19 Mayıs 1919 da Samsun’da başlatılan ‘Aydınlanma ve Kurtuluş Yürüyüşü’, büyük bir ‘destan’ yazılarak 30 Ağustos’ta tüm ezilen ve ezilmek istenen ülkelere örnek olacak eşsiz bir başarı ile sonuçlanmış ve Cumhuriyet’e giden yoldaki en büyük engel de aşılmıştır. Bugün yurdumuzda başımız dik, özgür ve bağımsız yaşamamızı, kanları ve canları pahasına bize armağan eden büyük Atatürk, İsmet Paşa, silah arkadaşlarına ve binlerce şehidimize sonsuz şükran ve minnetimizi, tekrarlıyoruz.
Ruhları şad olsun; ışıklar içinde uyusunlar.
Önder SAV
GÜNÜN SÖZÜ
“TÜRKÜN gerçek kurtuluş güneşi 30 Ağustos sabahı ufuktan bütün parlaklığıyla doğacaktır.” (Mustafa Kemal Atatürk)
Prof. George Bass’ın, Bodrum Uluburun batığında yaptığı kazıda bulduğu antik kantar 13. Karia Sempozyumu’nun afişinde figür olarak kullanıldı. Batıktan Prof. Bass’ın çıkardığı kantarın üstünde kendi adı gibi “Georgios” yazılı olması ilgi çekiyor.
MİLAS’TA BÜYÜK ARKEOLOJİ SEMPOZYUMU BAŞLIYOR
İKİ yıldır COVID-19 salgını nedeniyle ertelenen 13. Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu 2-3 Eylül tarihlerinde, aynı zamanda antik çağlarda Karia Uygarlığı’nın da başkenti olan ‘Milas’ta yapılacak. Sempozyumda, günümüzün Muğla, Aydın ve Denizli illerini kapsayan antik çağların Karia ülkesinin ekonomi ve ticareti üzerine bildiriler sunulacak.
Milas Ticaret ve Sanayi Odası, Mimarlar Odası Milas Temsilciliği, Muğla Ticaret Borsası, İzmir Milaslılar ve Milas’ı Sevenler Derneği ve İMİ Eğitim Kurumları A.Ş.’nin yanı sıra bazı kişisel destek ve katkılarla yapılacak sempozyum, önceki 12 sempozyumda olduğu gibi bu yıl da gazeteci Olcay Akdeniz tarafından düzenleniyor. Sempozyumun ana teması ‘Karia’da ekonomi ve ticaret’ olarak belirlendi. Sempozyum, dünyada sualtı arkeolojisinin kurucusu olan, Türkiye’de sualtı arkeolojisine çok önemli katkıları olan ve geçen yıl yaşamını yitiren ABD’li Prof. George Bass’ın anısına ve onun yakın çalışma arkadaşlarından Dr. Cemal Pulak’ın onuruna yapılacak. Sempozyumda Türkiye’nin yanı sıra İtalya, Fransa, Almanya, Avusturya, ABD ve Mısır’dan 32 katılımcı bildiriler sunacaklar. Bildirilerde Karia’nın ekonomisi ve ticareti anlatılırken bazı bildirilerde de Karia bölgesinde sürmekte olan arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları hakkında sunumlar yapılacak. Daha önce yapılan 12 Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumları’na toplam 15 ülkeden katılımcılar gelmiş ve Karia arkeolojisi hakkında çeşitli bildiriler sunmuşlardı.
13.Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu’nda yapılacak sunum konuları arasında ‘Uluburun batığı ve Doğu Akdeniz ticareti’, ‘Karia’da Eskiçağ’da kırsal nüfus ve zeytinyağı üretiminin geleneksel geçim kaynağı olarak değeri’, ‘Batı ve Küçük Asya’da geç Tunç Çağı ekonomisi’, ‘Karia tapınaklarının ekonomisi ve Karia’nın Eskiçağ ticaret hayatına katkıları’, ‘Knidos Helenistik dönem ve Roma ince seramik üretimi ve ihracatı’, ‘Karia’dan Roma’ya mermer ticareti’, ‘M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda İasos ve Atina arasında Attika çanak, çömlek ticareti’, ‘Mezar buluntuları ışığında Stratonikeia’nın Mısır ile ticari ilişkileri’ gibi konular dikkat çekiyor.
Arkeolog-editör Nezih Başgelen’in arkeoloji ve sanat yayınları da sempozyumda sergilenecek.
13. Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu 2 Eylül Cuma günü, Milas’ta Milashan Otel’de 10.00’da başlayacak ve 3 Eylül Cumartesi günü 18.00’da yapılacak plaket töreni ile sona erecek.
BİLİYOR MUSUNUZ?
YEREL gıdaya ve sürdürülebilir tarıma sahip çıkmanın önemini vurgulamak amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek olan ‘I. Uluslararası Food Fest Antalya’nın, 23-25 Eylül tarihlerinde ‘Antalya’dan dünyaya’ mottosuyla gerçekleştirileceğini...
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Nemrut Dağı’nın, 23 ülkeden 53 sanatçının katılımıyla ilk defa düzenlenen Kommagene Bienali’ne ev sahipliği yaptığını, 20 Ekim’e kadar devam edecek bienalin temasının ‘Hayali Bir Uygarlık’ olduğunu...
TURHAN SELÇUK YARIŞMASI
MİLAS Belediyesi tarafından düzenlenen, 59 farklı ülkeden 504 karikatüristin 2159 karikatür ile katıldığı ‘12. Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması’nın birincilik ödülünü İran’dan Esmaeil Babaei’nin kazandığını...
