İddialara Cevap: Türkiye Nato’dan Çıkıyor mu?

Geçtiğimiz hafta gündeme bomba gibi düştü: Türkiye’nin Çin’den almayı plânladığı füzelerin NATO sistemine entegre edilmeyeceği. Hem de bizzat Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın Meclis’te yaptığı açıklamayla.

Haberin Devamı

Ve hemen tartışma başladı: Türkiye Nato sistemi dışında mı kalıyor? Yoksa üyelikten mi çıkıyor?

*
Savunma füzeleri uzun zamandır Türkiye’nin gündeminde. 2013’ün Eylül ayında Türkiye, uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesini bir Çin şirketinin kazandığını açıklamıştı.

ABD başta olmak üzere diğer NATO ülkeleri de buna büyük tepki göstermişti. Hem bu Çin şirketi ABD’nin yaptırım listesinde olduğu için. Hem de Çin füzeleri NATO sistemleri ile uyumlu olmayacağı için.
Bazı kesimlere göre ise, Türkiye bunu diğer firmaları zorlamak için bir pazarlık kozu olarak kullanıyordu.
Geçtiğimiz hafta Bakan Yılmaz’ın açıklamasından sonra da, Türkiye’nin NATO üyeliği sorgulanmaya başlandı. İronik olansa: Bu sorgulamanın tam da Türkiye’nin NATO’ya katılışının 63. yıldönümüne denk gelmiş olması.

Haberin Devamı

*
İşin aslını astarını Ankara’da görüştüğüm yetkililerden öğreniyorum. Herşeyden önce: İhale henüz sonuca bağlanmamış. Asıl şaşırtıcı haber ise: İhalede ağırlık Çin’den Fransa-İtalya’ya kaymış. Şöyle ki:

Malûm, ihalede dört teklif yarışıyordu: Çin şirketi (CPMIEC), Rusya'nın Rosoboronexport firması, Fransa-İtalya ortaklığı olan Eurosam ve Patriot füzelerini üreten ABD’li Raytheon.
Türkiye için ise başlıca üç kriter olageldi: Fiyat, teslim tarihi ve füzelerin ortak üretim olması.
ABD’nin hem verdiği fiyat çok yüksek, hem de ortak üretime yanaşmıyor. Rusya ise ortak üretimi kabûl ederken, fiyatı yüksek tutuyor. Dolayısıyla bu iki teklif zaten elenmişti.
Geriye iki seçenek kalmıştı: Çin ve Fransa-İtalya. Bunlardan Çin, bugüne kadar en avantajlı olandı. Ancak bu hafta görüştüğüm yetkililer, ağırlığın Eurosam’a kaydığını söylüyor.

*
Peki füzeleri Çin’den ya da bir Nato ülkesinden almanın ne farkı var? Cevabını bu konunun uzmanı, EDAM (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi) Başkanı Sinan Ülgen veriyor.

Alınacak füzeler Nato sistemine entegre olmazsa, Nato’nun altyapısından yararlanamayacaklarını söylüyor. Özellikle de Nato’nun sağladığı “gerçek zamanlı istihbarat sinyallerinden”.

Peki bu ne demek? “Bu, füzelerin yarı-kör olması demek” diyor. Nato sinyallerini algılayamayacakları için.

Haberin Devamı

Bu durumda Malatya’da konuşlanmış olan Nato radar sistemi de bu füzelerle uyumsuz olacak.

*
Peki Çin’den füze almış olan başka bir Nato ülkesi var mı? Yok. Ama Nato’ya entegre olmayan füze sistemine sahip bir Nato üyesi var: Yunanistan. Atina’nın 1996’da Rusya’dan aldığı füzeler, Nato sistemi dışında.

O zaman neden Türkiye’nin Çin’den füze alması sorun yaratsın? Çünkü herşeyden önce, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya çok daha sıkıntılı. Dolayısıyla Nato’nun uyarı sinyallerine çok daha fazla ihtiyacı var.
2.si, Yunanistan bu alımı yaptığında henüz Nato’nun füze savunma sistemi yoktu. Bu sistem 2010’da kuruldu.
3.sü ise, ABD ilk başta Nato’nun füze savunma sistemini Polonya’da ve Çek Cumhuriyeti’nde kurmak istiyordu. Sonunda sistemin Nato şemsiyesine girmesinde, Türkiye’nin ısrarı büyük rol oynadı.

Haberin Devamı

Ülgen’e göre bu sebeplerden dolayı, Türkiye’nin şimdi Nato sistemi dışında kalması siyasi olarak sorun yaratır.
*
Son olarak: Çin de başlı başına bir sorun. Zira bu Çin şirketiyle ortaklık edecek olan Türk şirketi de otomatik olarak ABD’nin yaptırım listesine girecek.

Bununla birlikte, Nato Çin sistemini kendi hassas güvenlik altyapısına kesinlikle entegre etmek istemiyor. Hem gizli bilgilerinin Çin’in eline geçmesini istemediği, hem de Çin sistemi üzerinden kendisine bir siber-güvenlik saldırısı olmasından çekindiği için.

*
Ezcümle: Tercihin Eurosam’a kayması, Türkiye için sağlıklı bir karar olmuş gibi görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları