Onlar filmini çeker, biz gerçeğini yaşarız!
Hollywood, ‘distopik’ korkuları sinema üzerinden yansıtmayı sürdürüyor (Hoş, onlar sürekli filmini çekiyor, biz sürekli gerçeğini yaşıyoruz, orası ayrı!)... ‘Açlık Oyunları’ (‘The Hunger Games’), ‘Uyumsuz’ (‘Divergent’), ‘Labirent: Ölümcül Kaçış’ (‘Maze Runner’) derken şimdi de ‘Seçilmiş’i (‘The Giver’) izliyoruz...
Film notu: 5 üzerinden üç yıldız
Sakin, renksiz, neredeyse yaprağın kıpırdamadığı, işlerin her daim yolunda gittiği bir dünyadan tıpkı ait olduğumuz gerçek evren gibi bir bütüne geçme çabalarını öyküleyen filmi, bir başka deyişle siyah-beyazdan renkli yayına geçmek gibi tarif etmek de mümkün... Zaten öykü de bu kronolojiyi izliyor.
Bu geçişi sağlamak isteyen kişi de her toplumda olduğu gibi kanı kaynayan ve içinde hafiften isyan rüzgârları esen Jonas... Esinlendiği ve kulağına kar suyunu kaçıran kişi ise toplumun bütün anılarını elinde bulunduran ‘The Giver’ adlı bilge bir kişi... 
Avustralyalı emektar yönetmen Phillip Noyce’un imzasını taşıyan yapımın ağır topları Meryl Streep (gerçi çok az rolü var) ve Jeff Bridges... Ana karakter Jonas’ta ise Brenton Thwaites’i izliyoruz... Eski popülaritesini kaybeden isimlerden Katie Holmes de anne karakterinde karşımıza geliyor.
İlginç konusuyla ‘Seçilmiş’, izlenmeyi hak ediyor ve yukarıda isimlerini zikrettiğimiz türdaşları içinde bir parça öne çıkmayı başarıyor... İçerik anlamda ‘Logan’ın Kaçışı’na, görsel anlamda da uzaktan uzağa ‘Pleasantville’e selam gönderiyor...
