Çizginin dışında yürüyenler...

‘Ren Altını’ sahne adı ‘Xatar’ olan Kürt rap’çi Giwar Hajabi’nin hayatından kesitler eşliğinde kimi kültürel, siyasal ve sosyolojik meselelere de vurgu yapan, mizah tonu yüksek bir yapım. Film için, kariyeri boyunca adı Martin Scorsese’yle anılan Fatih Akın’ın ‘Sıkı Dostlar’ı diyebiliriz.

Haberin Devamı

Baba saygın bir Kürt besteci... Şah döneminde el üstünde tutuluyor, lakin Humeyni rejimiyle birlikte gözden düşüyor ve ülkeyi terk etmek durumunda kalıyor. Giwar ise bir mağarada doğuyor, bir süre Irak’ta annesiyle birlikte kaçak yaşıyor, ‘casus’ suçlamasıyla itham edilirlerken Paris’te yeni bir hayata yelken açıyorlar. Lakin burada da fazla durmuyorlar, babaya bir müzisyen için en doğru adresin Almanya olduğu söyleniyor. Bonn’a taşınıyorlar. Derken baba, orkestrasındaki bir kadına âşık olarak onu, kız kardeşini ve annesini geride bırakarak çekip gidiyor. Giwar müziğe istidatlı ama aileye de bakmak zorunda olduğunu düşünüyor. Okulda gizlice porno kasetleri satıyor ama deşifre oluyor ve okuldan atılınca da eğitim hayatına son noktayı koymak durumunda kalıyor. Sonrasında hayatı illegal yollardan kazanmanın yöntemlerini keşfediyor; uyuşturucu satıcılığına soyunuyor, giderek palazlanıyor, zamanla işi büyütüyor. Mafya içinde sağlam bir yeri olan, en yakın arkadaşı Miran’ın amcası ‘Yero’ da onlara arka çıkınca etkileyici bir güce kavuşuyorlar. Peşi sıra büyük bir altın soygunu işine giriyorlar, ancak Giwar eylemin ardından hapsi boyluyor ve burada yeni bir müzik türüyle tanışıyor: Rap...

Haberin Devamı

Çizginin dışında yürüyenler...

Günümüz Alman sineması dahilinde, başta ‘Duvara Karşı’ olmak üzere filmleri, dünyası ve bakış açısıyla son derece sağlam ve etkileyici bir grafik çizen Fatih Akın, son adımı ‘Ren Altını’nda (Rheingold) tıpkı 2019 yapımı bir önceki çalışması ‘Altın Eldiven’ gibi biyografik sularda yüzüyor. Asıl adı Giwar Hajabi olan ve sahne ismi olarak ‘Xatar’ı (Kürtçede ‘Tehlike’ demek) kullanan rap’çinin çalkantılı hayatından kesitler aktaran film, söz konusu kişinin kaleme aldığı ‘Alles oder Nix’ (Ya Hep Ya Hiç) adlı kitabından uyarlanmış.

Akın’ın suça eğilimli kişiler üzerinde gelişen filmografisi içindeki yeni bir sayfa olan ‘Ren Altını’, Giwar’ı sistem dışına iten etmenlerle ilgileniyor elbette ama asıl olarak karakterin gezindiği ‘tuhaf’ dünyayı ve bu dünya içindeki ilişkileri mizah tonu yüksek bir anlatımla perdeye taşıyor. ‘Xatar’ aslında eğitimli ve kimi nedenlerden dolayı çizgi dışına çıkmasa, babası gibi müziğin daha ‘elit’ parkurlarında ilerleyebilecek bir kapasiteye sahip görünüyor. Fakat göçmen kimliği, ailesine bakma sorumluluğu ve bu sorumluluğun üstesinden gelirken yasadışı yollara sapması derken hayat onu bambaşka denizlere taşıyor.

UĞUR YÜCEL MUHTEŞEM

Malum, biyografik yapımların ‘Yaşamından şu kesiti almış, bu kesiti almamış; şu olaylara fazla eğilmiş, bu olayları es geçmiş’ türden her daim bilinen sorunları vardır. İsmini ünlü besteci Richard Wagner’in ‘Nibelung Yüzüğü’ adlı eserinin ilk bölümü olan ‘Ren Altını’ndan alan yapım da kimi ‘biyografik sorunları’ üzerinde taşıyor. Filme yöneltilecek en önemli eleştiri belli yerlere odaklanmaması ve ana karakterin hayatındaki tüm dönemeçlere alabildiğince uğraması olabilir. Ama Fatih Akın artık öyle usta bir yönetmen ki, bu tür dertleri örtbas eden rejisi ve akıp giden anlatımıyla bence son derece hoş, izlenmesi zevkli ve arka planında sağlam bir sosyolojik bakışa sahip, kayda değer bir yapıta daha imza atmış. Bonn’daki mahallede âşık olduğu Şirin’e olan hiç bitmeyen ilgisiyle birlikte bu sıradışı öykünün genel bir çerçevede başarılı bir ‘göçmen filmi’ne de dönüştüğü kanısındayım. ‘Ren Altını’; Kürtler, Türkler, İranlılar, Alman toplumu, Hollanda cephesi derken geniş bir coğrafyaya yayılıyor.

Haberin Devamı

Çizginin dışında yürüyenler...

Filmde Emilio Sakraya, Giwar Hajabi’yi canlandırıyor (ortada). Uğur Yücel’se mafya babası ‘Yero’ rolünde (sağda).

Öte yandan Akın’ın stiline ilişkin, ilk filmlerinden itibaren ‘Martin Scorsese ruhu’ barındırdığı söylenir. Bence ‘Ren Altını’ bu saptamanın en fazla kıyıya vurduğu yapıtı olmuş. Bana kalırsa bu film Akın’ın ‘Goodfellas’ı yani ‘Sıkı Dostlar’ı...

96 Berlin doğumlu Emilio Sakraya’nın çok etkileyici bir Giwar Hajabi portresi çizdiği yapımın en unutulmaz sahnelerindeyse kısa süreli rol almasına rağmen performansıyla filme olağanüstü bir damga vuran Uğur Yücel var. Deneyimli oyuncu mafya babası ‘Yero’da (ki ona genelde ‘Amca’ deniyor) muhteşem (özellikle de yemekteki telefonlu bölümlerde)...

Gezindiği patikalar itibariyle Cem Kaya’nın Almanya’daki Türk işçilerinin müzikle olan ilişkilerini anlatan enfes belgeseli ‘Aşk, Mark ve Ölüm’le de akrabalık bağları olan ‘Ren Altını’nı (Rheingold) kesinlikle kaçırmayın derim.

Haberin Devamı

Yapım ismini besteci Richard Wagner’in ‘Nibelung Yüzüğü’ adlı eserinin ilk bölümü ‘Ren Altını’ndan alıyor.

KORKUNUN RESMİ 

Korku serisi ‘Ruhlar Bölgesi’ (Insidious) beşinci filmiyle huzurlarımızda. Josh ve oğlu Dalton’ın sürükledikleri yapımda ailenin geçmişte birtakım doğaüstü yaratıklara karşı verdiği mücadelede sanki rövanş vakti gelmiştir ve ikilinin hafızalarından silinen kötü vakalar yeniden karşılarına çıkmaya başlıyordur. Şimdiki zamanların öne çıkan iki serisinden (diğeri de ‘Korku Seansı’/‘The Conjuring’) biri olan bu cephenin yeni hamlesi ‘Kırmızı Kapı’ (The Red Door), babasından nefret eden Dalton’ın resim eğitimi almak için gittiği öğretim kurumunda başına gelenlere odaklanıyor. Üniversiteli genç, Armağan adlı hocasının (Filistinli Hiam Abbass canlandırıyor) “Eski anlayışları geride bırakın, bugüne kadar yaptıklarınızı yırtın atın” türü devrimci bir çıkışla verdiği derste, bir anlamda kendince hesaplaşmalara giriyor ve sonrasında ‘astral’ (ruhsal) bir seyahate çıkıyor. Bu seyahatte de iblislerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

Haberin Devamı

Çizginin dışında yürüyenler...


Bana sorarsanız ‘Şeytan’ ve ‘Poltergeist’ın açtığı yoldan ilerleyen bu kulvarın denenmedik versiyonu kalmadı ama bu durumda bile orijinal bir-iki dokunuşta bulunmak mümkün tabii. Ancak ‘Korku Seansı’ ve ‘Ruhlar Bölgesi’ serilerinde oyuncu olarak dikkat çeken Patrick Wilson’ın yönettiği bu yapım, sıradan bir çabanın ötesine gidememiş. Filmin tek orijinalliği iblislerin aramıza katılmak için resim sanatını kullanmaları olmuş. Bu durumda bize düşen de “Lütfen sanatı kötü emellerinize alet etmeyin” demek herhalde!

 

RUHLAR BÖLGESİ: KIRMIZI KAPI

- Yönetmen: Patrick Wilson

- Oyuncular: Ty Simpkins, Patrick Wilson, Sinclair Daniel, Rose Byrne, Andrew Astor, Hiam Abbass, Lin Shaye, Juliana Davies, Steve Coulter

Kanada-ABD ortak yapımı

Haberin Devamı

VE DİĞER SEÇENEKLER...

İki eski özel kuvvetler askerinin Bağdat’ın kaotik ortamında bazı sivillerin tahliyesine eşlik etmesini anlatan ‘Ölümcül Çarpışma’yı (Hidden Strike) Scott Waugh yönetmiş; oyuncular Jackie Chan, John Cena ve Amadeus Serafini. Romantik komedi ‘İkinci Görüşte Aşk’ (Mon Inconnue) Hugo Gélin imzasını taşıyor; kadroda François Civil, Joséphine Japy, Benjamin Lavernhe gibi oyuncular var. ‘Disco Boy’u Giacomo Abbruzzese, ‘Yenilmez Üçler’i (Once Upon A Time in Ukraine) Roman Perfilyev yönetmiş. ‘Kaptan Pengu ve Arkadaşları 3: Buz Mandası Efsanesi’ ve ‘Bonibomlar: Kediler Peşimizde’ ise haftanın animasyon seçenekleri.

Çizginin dışında yürüyenler...

 

Yazarın Tüm Yazıları