Kapucu'nun tül perdeleri

İstanbul’da her yıl düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarı ile birlikte açılan Sanat Fuarı’nda Galeri Valör’ün resimlerini sergilediği reyonu ziyaret ettiğinizde şöyle bir manzarayla karşılaşabilirsiniz:

Haberin Devamı

Özellikle kadın sanatseverler tabloya uzaktan bakıp inceledikten sonra yanına giderek, acaba resmedilmiş tül perdeler gerçek mi, değil mi diye kaşla göz arasında tuvale zarar vermeden tırnakla test ederler. Tırnak testine rağmen emin olamayanlar, bir de sözlü olarak, “Bu tüller gerçek mi acaba?” diye sorarlar. “Hayır yağlıboya ile yapılmış” yanıtını alınca, bu kez “Fotoğraf çekebilir miyim?” diye izin isterler. “Çekebilirsiniz” yanıtını aldıktan sonra, tül perdeli, manzaralı, begonvilli, teneke kutular içindeki çiçeklerin dizili olduğu pencereleri, ev kapılarını yapan ressamla tanışmanın mutluluğunu yaşarlar, ondan tekniğini öğrenmeye çalışırlar.
Bu kadar girişten sonra sanırım Günseli Kapucu’dan bahsettiğimi anlamışsınızdır. İlginç bir yaşam öyküsüne sahip Kapucu. Babasının görevi nedeniyle çocuk yaşta gittiği ABD’de ortaya çıkmış resme olan merakı. Ağabeyi de aynı yeteneğe sahip olunca, bu ülkede gittikleri kolejde her yıl düzenlenen değişik etkinliklerin tanıtım resimlerini panolara yapmak Kapucu ile ağabeyinin görevi olmuş. Şöyle anlatıyor o günleri Günseli Kupucu:
“O yaşta kendi kendime defterime çizgi roman yapardım. Artık hayal gücüm neye yetiyorsa, onları resmederek konuştururdum. Bu yeteneğimi okulun müdürü keşfetti. Ağabeyim de fena resim yapmazdı. Okulumuz için yaptığımız resimler hem hocaların, hem de velilerin öylesine hoşuna giderdi ki, biz de bununla gurur duyardık.”
ABD sonrası Türkiye günleri başlıyor Kupucu’nun. Basketbola ilgi duyduğu için hem basketbol oynuyor, hem de basketbol oynayanları resmediyor. Modern figüratif tarzda çalışmalara yöneliyor. Kayık ve yelkenlilerle süslü deniz manzaraları da yapıyor birara. Ama onun tanınmasına asıl “tül perdeli pencere ve kapı” konulu resimler öncülük etmiş. Bir yağ markası olan “Vita”nın teneke kutularında açmış begonyalar tül perdelerini adeta gelin duvağına çevirmiş. Kapucu “Vita” kutusunun sanatı açısından önemini şöyle dile getirdi:
“Ankara’da o zaman en güzel Vita kutusundaki çiçekler Keçiören’deki tek katlı evlerin önünde olurdu. Hele de çiçekler açmış ise muhteşem görünürdü kutular. Vita kutularına baka baka kara kalem, pastel, suluboya resimler yaptım. Bu dönemde Vahap Demirbaş’ın bana çok yardımı dokundu. Sonra tül perdeli pencere ve kapılara geçtim. Vita kutularındaki çiçeklerle, begonvillerle süsledim pencere ve kapıları. Resimdeki sarı teneke kutusunun üzerine hiç çekinmeden ‘Vita’ diye yazdım. Kimi zamanda içinden tığ veya şiş geçen örgü yumağı koydum, pencerenin önüne. Tül perdeli resimlerim öyle ilgi görüp satılmaya başladı ki, ‘Tamam ben tarzımı buldum’ dedim.”
Kapucu’nun anlattıklarından, gerçeğinden ayırt edilmesi çok zor tül perdeli resimleri yapmanın oldukça vakit aldığını anlıyoruz. Alt dokusu ve ana kompozisyonu işlendikten sonra her resim kurumaya bırakılıyor. En son iş tülü yapmaya kalıyor. “Her resmin üzerinden 4-5 seans geçiyorum” diyor Kapucu. Bu yıl TÜYAP’dan önce Bulgaristan’da da açacağı sergi için şimdiden çalışmalarına başlayan Kapucu’nun resim yapımı uzun sürdüğünden, eserlerine sahip olabilmek için en doğrusu birlikte çalıştığı Galeri Valör’le (Yıldızevler) irtibata geçmek.

YÜCE’Yİ KAYBETTİK

Haberin Devamı

Geçen cuma günü Serdar Kaya’ya gelen bir telefonla Türk resminin bir çınarının daha devrildiğini öğrendik. Kütahya’nın Göveçci köyünden çıkmış ve yaşamını bu köyde sürdürmüş Hüseyin Yüce’yi 87 yaşında kaybettik. Yüce, uzun süredir Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde nefes darlığı rahatsızlığı sebebiyle tedavi görüyordu. Yüce, herhangi bir akademik öğrenim görmeden, iç güdülerinin yönlendirici etkisiyle resim yapan ve bu nedenle safyürek (Naif) olarak adlandırılan ressamlar gurubunun, Türkiye’deki önemli temsilcileri arasında yer alıyordu. Mekanı cennet olsun.

KENTTE NE VAR?

Haberin Devamı

Mustafa Ayaz suluboya ve baskı-28 Şubat’a kadar (M.Ayaz Müzesi/Balgat), Mazhar Aykut-14 Şubat’a kadar (Galeri Gözde-Y.Ayrancı), Pınar Baklan-Orcun Önal- 14 Şubat’a kadar ((Nurol Sanat/Güvenevler), Y.Sabri Şanlı-14 Şubat’ta açılacak (Emin Antik/Kale), Neriman Küçükbeycan-20 Şubat’a kadar (Galeri N/GOP), Canan Berber-13 Şubat’ta açılacak (Kentsanat/Yıldız), Resim müzayedesi-15 Şubat (RC Müzayede/Bilkent Center).

Yazarın Tüm Yazıları