İstanbul’dan çıktım yola...

Evet, ben de “Mecbur kalmadıkça seyahat edilmemeli, hayat eve sığar” diyenlerdenim. Amma velakin hem işim hem de ailemin Hollanda’da olmasından dolayı pek çok kişiden daha fazla seyahat etmek durumundayım. Çocuklarım, anne-baba özlemim ağır bastı, işten güçten de fırsat bulup geçen hafta sonu yine Hollanda’ya uçtum.

Haberin Devamı

Dünya pandemide ikinci dalga kaosu yaşarken havalimanlarında neler olup bitiyor, Avrupa’da durum ne, yeni önlemler var mı diye de meraktaydım açıkçası...

YOLCU AZLIĞI YÜZÜNDEN UÇUŞLAR BİRLEŞTİRİLİYOR

Amsterdam’a ulaşım için her zamanki gibi yine Türk Hava Yolları’nı tercih ettim.

Uçaklarda yoğunluk devam ediyor ama sebep eski hareketliliğe dönülmüş olması değil. Seyahat edenlerin sayısı ciddi biçimde azaldığından uçuşlar birleştiriliyor.

Mesela ben bilet alırken, o gün için 2 ayrı sefer vardı ama sonrasında yolcu azlığından dolayı iki uçuş birleştirildi.

Hâl böyle olunca da çoğu zaman uçak saatiniz değişiyor, planlanan saatte uçamayabiliyorsunuz.

Yola çıkma hazırlığı yapanların bunu göz önüne almasında fayda var.

UÇAKTA VARDİYALİ YEMEK DÖNEMİ

Gelelim uçuşa...

Haberin Devamı

Tanık olduğum kadarıyla kabin görevlileri işi, geçen aylara göre daha sıkı tutuyor. Bir kere uçakta kimsenin maskesini çıkarmasına ve koltuk değişikliği yapmasına asla izin verilmiyor.

Açık gıda servisi halen yok. Onun yerine içinde sandviç, kutu meyve suyu ve su bulunan paketler dağıtılıyor. Ayrıca eğer yan koltuğunuzda birisi oturuyorsa, maskelerin aynı anda çıkarılmaması için sırayla yemek yenilmesi öneriliyor.

Uçuş sırasında dağıtılan formu da doldurmak zorundasınız. O formda herhangi bir sağlık şikayetinizin olup olmadığına, Covid’li birisi ile temas edip etmediğinize dair sorular yer alıyor. Tüm sorulara eksiksiz yanıt vermeniz isteniyor.

HOLLANDA’DA YEMEĞE ÇIKMAK HAYAL

Bu uzun, maskeli, normal olarak tatsız tuzsuz uçuş sonunda nihayet Schiphol Havalimanı’ndayım. Alan, daha iner inmez “Nerede o eski canlılık, o eski hareket” dedirtiyor. Bildiğiniz bomboş. Olağanüstü durum hali tüm gerçekliğiyle vuruyor yüzüme...

Pasaport kontrolünden sonra bagajımı almaya yöneliyorum, dönen tek bir valiz bandı var. Terk edilmiş gibi duran alanı ardımda bırakıp evime doğru yola çıkıyorum. Başlasın Hollanda’da aile saadeti... Ama o da izole, o da sosyal mesafeli...

Yemeğe çıkmak falan hayal zaten... Çünkü oturup yemek yiyeceğiniz, kahve içeceğiniz tek bir yer yok. Ya sadece eve servis yapıyorlar ya da siparişinizi alıp hemen dışarı çıkmanız gerekiyor.

Haberin Devamı

Sokakta maske takma zorunluluğu olmasa bile banka veya market gibi kapalı alanlara girerken buna mecbursunuz.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI KAPIDA  

Türkiye’de okullar açılsın mı yoksa online mı devam etsin tartışmaları sürüyor ya... Orada okullar halen açık ama durum her an değişebilir. Öğrendiğim kadarıyla iki hafta daha beklenecek, eğer vaka sayısında düşme olmazsa ortaokul ve liseler tatil edilecek.

Ufukta görünen önlemler bununla sınırlı değil. Vaka sayısının arttığı bazı bölgelerde akşam sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi bekleniyor.

KUSURA BAKMAYIN, GEÇİŞ YOK

Komşu ülkeler Almanya ve Belçika’ya el kol sallanarak, sanki hiç sınır yokmuş gibi geçilen günler de tarih olmuş. Artık sınırlarda kontrol noktaları var ve işi olmayan, sırf keyif için ülke değiştirmek isteyenler bir nevi “Yasak hemşehrim” denilerek geri çevriliyor.

Haberin Devamı

Dönüş yolunda neler olacak, neler yaşayacağım... Valizimi topladım, yoldayım. Onları da daha sonra aktaracağım. Şimdilik herkese sağlıklı günler diliyorum.
İstanbul’dan çıktım yola...
Yol arkadaşım

Astroloji basit burç yorumları olarak algılanmaktan çıkalı epey oldu. Bu işi matematiğe dayandırarak, bilimsel olarak ele alan da var, her popüler alanda olduğu gibi işin şovunu yapan da... Şahsen burç deyip geçmeyen ama illa ki bilimsel verileri gözeten astrologları takip edenlerdenim.
Onlardan biri de Şenay Devi...
Kendisi, astrolojiye olan tutkusundan dolayı okumakla, araştırmakla kalmamış, doktor unvanı da almış.
Şenay Devi son kitabıyla da yine dikkatimi çekmeyi başardı.
“Türk Medeniyetlerinde Astroloji, Astronomi ve Müneccimbaşılık” adlı son kitabını UNESCO’nun dünya belleği kapsamındaki 1400 küsur Farsça yazma eseri inceleyerek kaleme almış. Astrolojiye merak duyanların da ilgisini çekecektir, tarihsel dokümanları takip edenlerin de diye düşündüm. Benim hoşuma gitti, Hollanda yolculuğumda bana arkadaş oldu, sizin de aklınızda bulunsun istedim.

 

Yazarın Tüm Yazıları