Modern devlet

BAŞKANLIK sisteminin niye gerekli olduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Sayın Tuğrul Türkeş’in şu sözlerinin üzerinde durmak, irdelemek lazım:

Haberin Devamı

“Bürokrat bilecek ki ‘Bu gelen yönetim 5 yıllık yönetimdir. Ya bununla çalışacağım ya da cehennem olup gideceğim’. Bir kere bürokrasiye disiplin gelecek. Bürokrasiye disiplin gelince düzen daha iyi olacak.”

AK Parti ve MHP sözcüleri de sürekli olarak yeni sistemde devletin daha iyi yönetileceğini, daha iyi hizmet vereceğini söylüyor.

Halbuki devletin iyi ve etkin çalışması kamu kurumlarının “hukuki ve rasyonel” niteliklerine bağlıdır. Asıl sorun buradadır.


TEMELDEKİ SORUN
Devlet yönetiminde modernleşme özel “emirname”den objektif “kanun”a geçiştir. Kayırmacı “sadakat”ten profesyonel “liyakat”e geçiştir.

Bunun “yetki devri, şeffaflık, hesap verirlik” gibi diğer gerekleri vardır.

İşte, gelişmiş ülkelerde kamu görevleri kanunla tanımlanır, denetlenir. Göreve almalar liyakate göre belirlenir.

Şeffaflık ve hesap verirlik kuralları geçerlidir.

Neticede kamu kurumları “hukuki ve rasyonel” çalışır.

Gelişmekte olan ülkelerde ise, kamu görevlerini düzenleyen kanunlar olsa bile, davranışlar esasen yukarıdan gelen emirlere göre şekilleniyor, akraba, kabile, eş-dost, cemaat ve parti gibi sadakatler öne geçiyor... Bu yüzden kamu yönetiminde verimlilik olmuyor.

Eşitlik ve adalet de olmuyor.

Bizde öteden beri ve bugün temeldeki sorun budur, siyasi sistem değildir. Kamu yönetiminde modern düzeye yeterince ulaşamamış olmamızdır.


MESELA VARLIK FONU
Yeni kurulan Varlık Fonu’nda yukarıdaki akademik tespitlerin sınanması mümkündür.

İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu dün bir açıklama yaptı: Varlık Fonu’nun kurulmasını destekliyor fakat uyarılar yapıyor. Başarılı olması için “piyasa mantığıyla yönetilmesinin yanında, şeffaflık ve hesap verirlik prensiplerine sadık kalınması gerektiğini” vurguluyor.

Bu konudaki uluslararası “Santiyago İlkeleri”ne uyulmasının şart olduğunu söylüyor.

Zeytinoğlu “hukuki çerçevenin net olarak belirlenmesini” istiyor. Hükümet ise kanundaki değişikliği OHAL kararnamesiyle yaptı.

Doç. Dr. Çiğdem Nas “Varlık Fonları ve Uluslararası Kriterler” adlı makalesinde “Santiyago İlkeleri”ni anlatıyor. Bunlar “yönetim ve denetimde şeffaflık, hesap verirlik, uluslararası muhasebe standartları, etik standartlar, operasyonel bağımsızlık” gibi ilkelerdir.

Burada bilhassa “operasyonel bağımsızlık” dikkat çekicidir. Tıpkı Merkez Bankası gibi fona da siyasetin müdahale etmemesi demektir. Siyaset hedef koymalı ama kurumun işleyişine müdahale etmemelidir.

Ben bir yazımda fonun Sayıştay denetiminden uzak tutulmasını eleştirmiştim. (7 Şubat)

Sayın Nas da “Sayıştay ve bütçe denetimi dışına çıkarılması bazı soru işaretlerinin doğmasına sebep oluyor” diyor.


‘EMİR DEMİRİ KESER’ Mİ?
İyi ve etkin işleyen modern devlet kurumu için neler gerekiyor, görüyor musunuz?

Devlet kurumlarının sağlam, ilkeli, profesyonel, hukuken tanımlanmış, iç ve dış denetimlerle teftiş edilebilir olması gerekiyor.

Modern bürokrasi böyle verimli çalışıyor; hızlansın diye kırbaç şaklatarak değil.

Hatta aşırı yetki toplanmasının denetim ve verimliliğe zarar verdiği; çağdaş “kamu yönetimi” biliminin temel bulgularından biridir.

Kamu kurumları siyasi güç karşısında hukuken zayıfsa... Hukuki ve profesyonel ilkeler yerine “emir demiri keser” kültürü geçerliyse, hangi sistem olursa olsun çarklar etkin ve adil dönmüyor.

Bizim gibi gelişen ülkelerde siyasi sistem tartışmaları, temeldeki bu hukuki kurumlaşma ve kültürel rasyonelleşme açığını unutturmamalı.

Yazarın Tüm Yazıları