K-Pop’un Türkiye turnesi

Gayrettepe’den sağa kıvrılıp Profilo AVM’ye doğru yol alırken büyük beklentilerim yoktu. Amacım WiHi Türkiye turnesinin ilk ayağı olan İstanbul konserine bir göz atmaktı.

Haberin Devamı


Daha önce de 2013 yılında Nu’est, Cemal Reşit Rey’de sahneye çıkmıştı. Röportaj yapmaya diye gitmiş, Türkiye’de K-Pop adına ilk şokumu orada yaşamıştım. Zira her kesimden gencecik kızlar, bildikleri üç beş cümle Korece ile sevgilerini sunuyorlardı. Çizgi romanlardan şarkılara, dizilerden filmlere fikir alışverişinde bulunuyorlardı.
Devamında hem İstanbul hem de Ankara’da K-Pop konserleri düzenlenmeye devam etti.
Son olarak ülkesinde çok tanınmasa da “Türkiye” aşklarıyla Türkiye’deki K-Pop severleri kalplerinden vuran bir grup, yani WiHi geldi. Geçtiğimiz aylarda konsere gelmiş, İstanbul’da klip çekmişlerdi. Bir de Edis konseri izlemişlerdi. Magazin için haber yönü buydu.
Gelelim konserlerine...

O NE ÇIĞLIK NE KIYAMET...

Kadınlar matinesine gider gibi, saatler 16.00’yı gösterdiğinde Profilo Kültür Merkezi’ndeki tiyatro salonuna adım attık. Toplasan 250 kişiyiz. Kapıda grubun ürünleri, mini albümleri satılıyor.
Kimileri çok genç, anneleri ve kardeşleri kapıda bekliyor. Kimi evden “Teyzeme gidiyorum” diyerek çıkmış! Kimi 300 küsur lira olan bileti almış (pakete grupla tanışmak da dahil), kimi 112 liralık biletle gelmiş. Bu bilete bir adet “KPop” dergisi de dahil. Tabii katılımcıların çoğu MiHi’ci. Yani WiHi’nin hayran grubundan.
Hemen kapıda gencecik bir K-Pop sever bana tişört imzalatıyor. Gelenlerin imzaladığı bu anı tişörtünü gruba vereceklermiş. Hemen soruyorum “Neden seviyorsunuz bu kadar?” diye, yanıt anında geliyor: “Müzikleri çok iyi, en çok müziklerini beğeniyorum.”
Haksız sayılmaz. Çünkü bu pek tanınmayan grup bile altyapısından sözlerine standardın üstünde.
Salonda en öndeyim. Arkamda o kadar heyecanlı bir kalabalık var ki yerlerini işgal etmiş gibi hissediyorum. Bu esnada DJ performansı başlıyor. Aman tanrım o ne çığlık, o ne kıyamet!
Ben Justin Bieber’ın İTÜ stadyumundaki konserinde çığlık duydum sanmıştım, meğer küçük mekanda atılan çığlık daha fenaymış. Yarım saate yakın grubun DJ’i Ruta’yı izliyoruz. Beğendiği şarkıların trance remix’leriyle 10-18 yaş aralığındaki seyirciye yaşattığı coşkuyu varın siz hayal edin... Sanırsın “Blade” filminin bir dövüş sahnesine geldik, öyle bir müzik ve tam tersine sevgi dolu bir salon...

BİR DE UZAYLI GİBİ BAKMASALAR

Yanımda dünya tatlısı BTS Army üyesi bir kız. Nasıl heyecanlı. Zaten müzik başlayınca kendini unutacak kadar eğleniyor.
Konser öncesinde ufaktan isyanlarda; “Neden dinlediğimiz müziği ve onların iyi olduğunu savunmak zorundayız” diyor.
“BTS dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye gelsin” diye, firmalara sponsor olmaları konusunda nasıl baskı yaptıklarını anlatıyor sonra...
WiHi hayranı olmasa da kültürün ve müziğin hayranı olduğunu dile getiriyor. Onun keyfi yerinde, bir de K-Pop dinleyenlere Türkiye’de “uzaylı” gibi bakmasalar çok mesut olacak. O da onun zevki nihayetinde...
Konser başladığında ortalık biraz yetenek şovuna dönüyor. Önce sahneye Popsick (Kwon min hyeok) çıkıyor. Rap’ine (klasik tabirle) doyurduktan sonra ekip kendisine eşlik etmeye başlıyor.
Dakikalar ilerledikçe anlıyorsunuz ki lider Paradice (Song minuk)... Baladlar ondan soruluyor.
Rock Daily (Son myound won) dans konusunda gayet başarılı, hatta BTS şarkıları için minik bir koreografi de hazırlamış. Bi de Marsh (Choi dong ho) var ekipte.
Salondan sık sık “Saranghae Oppa” diye çığlıklar yükseliyor. “Saranghaeyo” demek “seni seviyorum” demek, kısaltması “saranghae”. “Oppa” ise kendinden büyük bir erkek için kullanılan kelime. Ben de anlarım biraz bu işten...
Salonda 250 kişi de olsa işlerini feci şekilde profesyonel yapmaya çalışan grup ne danstan ne sesten ödün veriyor. Mekan küçük, olay sanki yer altında gizlice gerçekleşiyor gibi ama keyifler gıcır.
Rock Daily arada minik bir soru-cevap bölümü yapıyor. “Neden turne için Türkiye’yi seçtikleri” sorusuna “Sizi sevdiğimiz için” diye yanıt veriyor. Ve iki saatlik konser sonrası sevenleriyle bir araya geliyorlar. Grubun sonraki konserleri Samsun, Ankara, Adana, Antalya, İzmir ve Bursa’da. Finalde yeniden İstanbul’da, bu kez Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde çıkacaklar.
İster burun kıvırın, ister imajlarına kafayı takın, adamlar şarkı söyleyip dans edebiliyor ve işlerini de gayet iyi yapıyorlar.
Günün sonunda Güney Kore’nin büyük grubu da küçük grubu da işini aynı özenle yapıyor. Birçok kişinin aksine... Ve ortaya çıkan bu sevgi hiç de boşa değil...

Kuzeye Kaç!

Haberin Devamı

Nova Norda’nın yeni şarkısı “Kuzeye Kaç” yarın yayınlanacak. Yayınlanmadan önce dinleyen şanslı azınlıktan biriyim ve diyebilirim ki... Son dönemde dünyada sansasyon yaratan Billie Eilish havasını içinize çekeceğiniz bir şarkı... Tavır olarak ise alışılmış Nova Norda şarkılarından farklı. Rock, rap, elektronik, ne ararsanız var.

Haberin Devamı

Deneysel albüm

Geçen haftanın en ilginç albümlerinden biri şüphesiz Operation Pebblestone’un “Babajim Sessions” kaydını yayınlaması oldu. Arcan Vargı ve Alper Çakır’ın projesinde elektronik öğeler ile gitar tınısı birleşiyor.
Bu deneysel formdaki albümün 1 saat 10 dakikalık doğaçlama performansı, dinlerken sinematografik bir manzaraya ışınlanmanızı sağlıyor.

Beni yerimden kaldıran techno

Daha önce Radar bölümünde yer verdiğim Rewend’in “Bad Tune” isimli EP’si geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. Yiğit Önyılmaz’ın techno müzik projesi, bu kez 4 şarkıyla karşımızda. Ben çok techno dinlemem, ona rağmen beni bile
yerimden kaldırmayı
başaran nadir işler-den. Favori şarkım ise “Recovery”.

Radar

Haberin Devamı

Bu haftanın radarında, İstanbullu bir müzik prodüktörü var: Biblo. Elektronik müzik dünyasına birer birer eklenen başarılı kadınlardan biri kendisi (2010 yılından bu yana aktif)... Ve onun karanlık, gürültülü, bol sample’lı müzikleri gerçekten dinlenesi.
“Leke” adını verdiği dört şarkılık EP’si vasıtasıyla tanıştım ben de kendisiyle. Bu haftanın keşif temasına en uygun işlerinden birine imza atmıştı. Sizin radarınıza da takılmalı.

Ne dinledim?

◊ Rewend - Recovery
◊ Kubaba - Yo
◊ Black Sea Storm - Sonsuz Yaz
◊ Ali Bakgor - I’m in Love
◊ Big Game Hunter - Polaris
◊ Guguou - Bas Bas Bas
◊ Biblo - Social
◊ WiHi - Golden Time
◊ Nova Norda - Kuzeye Kaç
◊ Çınar - İyisi mi Ben
◊ Pınar Uludağ - Sorduk mu?

Yazarın Tüm Yazıları