ABD ile Menbiç'te büyük bilek güreşi

GÖRÜŞMEDEN sonra ortaya çıkan bütün aktarım ve yorum farklarını ve bu durumun yarattığı anlam kargaşasını bir tarafa koyalım.

Haberin Devamı

ABD Başkanı Donald Trump’ın önceki akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı arama ihtiyacını duymuş olmasının ortaya koyduğu yalın bir gerçek var. Bu gerçek, Türkiye’nin başlattığı Afrin harekâtının Amerikan tarafında bizzat Başkan’ın Ankara’daki muhatabını aramasını gerekli kılacak ölçüde bir basınç ve sıkıntı yaratmış olmasıdır.

Bunda Türkiye’nin Afrin’e girmesi ve ABD’nin sahadaki askeri müttefiki PYD/YPG’yi hedef almasının, Amerikalı karar vericilerin Suriye’ye dönük oyun planlarını, yaptıkları hesapları olumsuz yönde etkilemesi rol oynuyor.

Ayrıca açıklamalara bakıldığında, Amerikan tarafının kaygısının Afrin’den daha çok Menbiç üzerinde yoğunlaştığını söylemek mümkün.

Bunun nedeni, Menbiç’te bir Amerikan askeri varlığının bulunmasıdır. ABD tarafı, çatışmaların sürmesi halinde kendi askerlerinin başına bir şey gelmesinden endişe etmektedir. Beyaz Saray açıklamasında, Trump’ın “Türkiye’nin ihtiyatla hareket ederek, ABD ve Türk askerleri arasında çatışma çıkması riskini yaratabilecek eylemlerden kaçınmasını istediği” vurgulanmıştır.

Bu arada dünkü New York Times gazetesinin Erdoğan-Trump görüşmesini konu alan haberinden öğreniyoruz ki, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait bir savaş uçağı önceki gün Menbiç yakınlarına bir bomba atmıştır. Haberde Kürt kaynaklarının bombanın boş bir alana düştüğünü bildirdikleri aktarılıyor.

Bomba muhtemelen görüşmeden bir süre önce ateşlenmiştir.

Harekâtın başından itibaren yaptıkları isabetli nokta atışlarıyla dikkat çeken Türk Hava Kuvvetleri’nin Menbiç’in yakınlarına bu bombayı yanlışlıkla attıklarını herhalde kimse düşünmüyordur. Belli ki, Türk tarafı, bu hareketiyle isterse harekâtı Menbiç’e doğru kaydırabileceği mesajını vererek, Amerikan tarafını baskı altına almak istemektedir.

Şimdi Erdoğan-Trump görüşmesinden sonra Türk tarafınca Anadolu Ajansı’na ‘düzeltme amaçlı’ yapılan bilgilendirmedeki önemli bir ayrıntıya gelelim. Bakın bu bilgilendirmede “kaynaklar” görüşmenin Menbiç kısmını nasıl aktarıyor:

“ABD tarafının, operasyonun belirli bir zaman dilimiyle sınırlı tutulması, Menbiç’te az da olsa ABD askerinin mevcudiyetinden bahisle, oralarda bir sıcak çatışma ihtimaline mahal verilmemesi gerektiğine değindiği bildirildi.

Türk tarafının da PYD/YPG unsurlarının daha önce söz verildiği üzere, Fırat’ın doğusuna çekilmeleri gerektiğini, çekilme gerçekleştiğinde Menbiç’in olası DEAŞ tehdidine karşı Türk askeri desteğindeki ÖSO tarafından korunabileceğini belirttiği kaydedildi.”

Bundan Trump’ın telefon görüşmesinde “Menbiç’e girmeyin” dediği, Erdoğan’ın da “Söz vermiştiniz, siz PYD/YPG ile birlikte Menbiç’i boşaltın, biz orayı koruruz” diye karşılık verdiğini anlıyoruz.

Türkiye’nin “Fırat Kalkanı” operasyonu sırasında Amerikan tarafının PYD/YPG’yi Menbiç’ten Fırat’ın doğusuna kaydırma sözü verip bu sözünü tutmamış olması, Türk-ABD ilişkilerindeki güven bunalımının önemli nedenlerinden biridir. Menbiç kasabası halen YPG/PYD kontrolündedir ve Amerikalılar burada Kürt gruplara askeri eğitim vermektedir. Amerikalıların Menbiç’te bayrak göstermesi, müttefiki PYD/YPG’yi korumak ve Türkiye’yi onlara dönük bir hamle yapmaktan caydırmak amaçlıdır.

Belli ki, Türk tarafı da Afrin üzerinden yarattığı baskı ile –tercihen- çatışmaya girmeden, YPG’yi Afrin gibi Menbiç’ten de sökmek istemektedir. Böylelikle “Fırat Kalkanı” operasyonu ile Cerablus-Azez ekseni üzerinden Suriye sınırının altında kontrolüne aldığı bölgeyi Menbiç’i de içine katacak şekilde genişletecektir.

Menbiç kasabasıyla doğusundaki Fırat Nehri’nin arası 25 kilometredir. Menbiç, Türkiye kontrolündeki bölgenin güney sınırının 12 kilometre kadar altındadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin ve Menbiç meselesini halledeceğini, hazırlıkların tamamlandığını” belirterek (15 Ocak) ve “İnşallah yarın öbür gün, kısa bir süre içinde Afrin ve Menbiç’ten başlayarak Suriye’deki diğer terör yuvalarını da birer birer dağıtacağız” (16 Ocak) diyerek Afrin gibi Menbiç konusunda da Türkiye’yi bağlamıştır.

Türkiye ile ABD arasında Menbiç üzerindeki “sinir savaşı”nın önümüzdeki günlerde nasıl sonuçlanacağı Afrin harekâtının şimdiden en kritik sorularından biri haline gelmiştir.

Haberin Devamı
 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazarın Tüm Yazıları