Edebiyatımızın hanımefendisinin dönüşü

Uzun süredir raflarda göremediğimiz edebiyatımızın hanımefendisi Peride Celal’in kitapları yeniden yayımlanıyor, üstelik bu kez tüm eserleri.

Haberin Devamı

İlk öyküsü 1935’te henüz 20 yaşındayken yayınlanan Peride Celal 2012’de aramızdan ayrıldığında geriye, uzun yazarlık dönemini oldukça üretken geçirmesi sonucunda çok şey kalmış:
Çoğu gazete sayfalarında sayısını kendisinin de tam olarak bilmediği yüzlerce öykü, onlarca tefrika roman ve çoğu roman 20’nin üzerinde kitap...
“Dar Yol”, Aralık 2019’da Peride Celal’in tüm eserlerinin yeniden yayımı sürecinde okurla buluştu.
Peride Celal’in “Bir Hanımefendinin Ölümü” ile “Mektup” adlı öykü kitaplarını da basan h2o Kitap, yayın programlarında “Üç Yirmidört Saat” romanı ile “Melahat Hanım’ın Düzenli Yaşamı” kitaplarının da olduğunu belirtiyor, ilk dönem kitaplarının ve tefrika romanlarının da yayına hazırlandığı müjdesini veriyor.
Edebiyatımızın hanımefendisinin dönüşü

Yeni bir yaklaşım: Think House
Yazar ve kültür girişimcisi Fırat Devecioğlu tarafından kurulan Think House, sıra dışı etkinliklerle adından söz ettirmeye başladı.
Özellikle Stefan Zweig, Engin Geçtan, Bertrand Russell, Attila İlhan, Sabahattin Ali gibi isimlerin düşünce dünyalarına yönelik etkinlikler büyük ilgi görüyor.
Bu ilginin nedeni, Think House’un konu seçimindeki başarısı ve etkinliklerini klasik atölye/workshop anlayışından çıkararak birer sosyo-gösteriye dönüştürmesi.
Ayrıca Think House, “Stage” bölümü ile sahne performansına yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.
Think House ekibi, Doğukan Soykök’ün oynadığı, Franz Kafka’nın zamansız eserinden uyarlanan “Kafka’nın Maymunu” adlı ilk oyunu ile kapalı gişe heyecanı yaşıyor.
Şehrin en renkli etkinlik alanı sloganıyla yola çıkan Think House’un kültür ve sanat hayatına yeni bir heyecan getirdiğini şimdiden söyleyebiliriz.
Edebiyatımızın hanımefendisinin dönüşü
Ödüllü yazar yeni yayınevinde
Kaan Murat Yanık ödüllü bir yazar. Kitapları on binler satıyor, imza günlerinde uzun kuyruklar oluşuyor.
Geçtiğimiz günlerde sevgili arkadaşım Gülenay Börekçi’yle sohbet ederken, konu döndü dolaştı Kaan’a geldi. Meğer Kaan, Gülenay’ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı Turkuvaz Kitap’a geçmiş. Uzun süredir beklenen yeni kitabı da pek yakında raflardaymış.
Çağdaş bir Harut ile Marut hikâyesi diyebileceğimiz kitap, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Sovyet ordusunda görevli iki Azerbaycan Türk’ünün yaşam mücadelesini anlatıyor.
Kadim anlatılarda geçen Harut ile Marut adlı iki melek, günün birinde aynı kadına âşık olurlar, Babil Kulesi’nde sonlanan trajik hikayeleri de zaten böyle başlar.
İşte Kaan Murat Yanık, romanının ana eksenini bu hikâye üzerine kurmuş. Romanın adını da öğrendim ama söz verdiğim için söylemeyeceğim.
Bana sorarsanız bomba gibi bir isim, bomba gibi bir hikayeyle geliyor.
Edebiyatımızın hanımefendisinin dönüşü

Ebru Destan’dan
haber var!
Ebru Destan, mankenlik, oyunculuk, sunuculuk kariyerinin yanı sıra albümleri ve en son “Yalnız Değiliz” adlı kitabıyla da ‘hep satanlar’ listesine giren çalışkan ve üretken bir isim.
Destan’ın yolculuğunu yıllardır yakından takip ediyorum.
Geçtiğimiz günlerde yine bir araya geldik.
Yeni müjdesini özellikle kadın okurlara duyurmamı istedi; ikinci kitap yolda!
Hamilelik sürecinde yaşanan zorluklara, olanın ve olmayanın hayrına kendini bırakmaya, teslim olmaya dair etkileyici bir yaşam öyküsü, samimi bir el kitabı geliyor.
İlk kitabı kısa sürede onlarca baskı yapan Destan’ın yeni çalışması bakalım hangi yayınevinden çıkacak...
Edebiyatımızın hanımefendisinin dönüşü

Göz alıcı bir oyun:
Ağaçlar Ayakta Ölür
Alejandro Casona’nın yazdığı, Nedim Saban’ın uyarlayıp yönettiği, Nevra Serezli’nin tiyatroya dönüş oyunu “Ağaçlar Ayakta Ölür”ü büyük heyecanla izledim, galaya davetliydim. Oyun öncesi Nedim Saban’la pamuk şeker yedik. Sanırım bu da yeni bir gelenek olacak bizim için; oyun öncesi pamuk şeker!
Oyuna gelince, usta oyuncu Nevra Serezli’nin performansı göz doldurdu, salon büyük heyecan yaşadı. “Ağaçlar Ayakta Ölür”ü mutlaka izleyin.
Edebiyatımızın hanımefendisinin dönüşü

Kim ne okuyor?
Mario Levi yalnızca üretken bir yazar değil aynı zamanda çok da iyi bir okur. Geçtiğimiz günlerde karşılaştık, ona bu aralar ne okuduğunu sordum. Metin And imzalı “16. Yüzyılda İstanbul”u okumakta olduğunu söyledi. Kent, saray ve günlük yaşam alt başlığını taşıyan eser, YKY’den yayınlanan kaynak kitaplarından.
Reis Çelik, şu an okuduğu iki kitaptan bahsetti. Biri Mahmut Baycan’ın öykü kitabı “Zilli Saat”, diğeri ise Slavoj Zizek’in “Hiçten Az” adlı eseri.
Serdar Orçin, Barış Bıçakçı’nın İletişim Yayınları’ndan çıkan “Tarihi Kırıntılar” isimli kitabını okuyor.
Canan Tan ise Ayşe Kulin’in “Her Yerde Kan Var” isimli kitabını okuyor.

Yazarın Tüm Yazıları