Haydi pikniğe! ‘Abiler bana bir klarnet, bir darbuka, bir de keman’

Lüleburgaz’da çok güzel bir piknik âdeti var: Kent merkezindeki Müzisyenler Kahvesi’ne gidiyorsunuz, canınız hangi enstrümanları istiyorsa onları çalan ustaları alıp piknik yerine götürüyorsunuz. Sonra vur patlasın, çal oynasın...

Haberin Devamı

İstanbul’a yaklaşık 1.5 saat mesafedeki Lüleburgaz’da piknik yapmak için Tatarköy Barajı, Kent Ormanı, Evrensekiz Barajı gibi yeşillikler içinde, havası temiz, güzel yerler mevcut. Baş başa gelen de var, masaları birleştirip 20 kişilik uzun sofralar kuran da... Mangalınızı güvenli şekilde yapabilmeniz için etrafa beton ızgaralar serpiştirilmiş. 

Haydi pikniğe ‘Abiler bana bir klarnet, bir darbuka, bir de keman’

Fotoğraflar: Emre Yunusoğlu

Buraya kadar üç aşağı beş yukarı Türkiye’nin başka yerlerinde de görebileceğiniz ortamlar. Ama Lüleburgaz’ı diğerlerinden ayıran; yanınızda sevdiğiniz şarkıları canlı çalacak müzisyenler götürebilmeniz. Roman sanatçılarıyla bilinen Lüleburgaz’da
o gün işi olmayan müzisyenler merkez Altıyol’daki Müzisyenler Kahvesi’nde takılıyor. Masalarda oturup davulunu tamir eden de var, ertesi günkü düğünde birlikte çalmak için kendine eküri arayan da... Küçük yer olduğu için hemen hepsi birbirini tanıyor, evleri de buraya yakın.

Haberin Devamı

En çok hangi enstrümanı seviyorsunuz? Keman mı, tef mi, zurna mı? Hemen oracıkta kendi küçük orkestranızı oluşturup hep beraber pikniğe gidebiliyorsunuz.

Değmeyin keyfimize

Eksik bir enstrüman varsa iki-üç telefonla arkadaşlar çağrılıp o da tamamlanıyor. Zaten çoğu birden fazla müzik aleti çalabildiği gibi, sesleri de şarkı söylemeye doğuştan yatkın.

O sırada isterseniz civardaki dükkânlardan et, meyve, sebze, buz, kömür gibi ihtiyaçlarınızı giderebiliyorsunuz. İsterseniz kahvede piknik öncesi mini bir konser dinleyip neşenizi yerine getirebilirsiniz.

Bizim orkestramızda bir kaba zurna, bir darbuka, bir keman var. Bir an önce fotoğraf çekme kaygısıyla onlar önde biz arkada, en yakındaki Kent Ormanı’na doğru iki araba yola çıkıyoruz.

Mangal ateşi közlendi. Tavuk kanatlarını ızgaraya dizerken ilk istek benden geliyor: ‘Kimseye Etmem Şikâyet’. Sonra fotoğrafçı arkadaşım Emre’ninki: ‘Çile Bülbülüm Çile’. Kemancı Kadir bir söylüyor ki Allah! Çileee bülbülüüm çile... Değmeyin keyfimize.

Haberin Devamı

Kaça patlıyor?

Biz farkında olmadan orkestramıza en pahalı sanatçıları toplamışız. Ünlü şarkıcıların orkestralarında çalıyorlar, o yüzden de genelde üst gelir grubunun eğlencelerine gidiyorlar. Kişi başı 1.000 lira istiyorlar. Daha mütevazı bir ekip kurmak da mümkün tabii. Ayrıca pazarlık şart.

Darbukada
Eray Yaldız (36):
Yaldız aynı zamanda Muazzez Ersoy, Seda Sayan gibi ünlü isimlerle de çalışıyor.

Haydi pikniğe ‘Abiler bana bir klarnet, bir darbuka, bir de keman’

Kaba zurnada
Mustafa Özden (33):
Özden, Okay Temiz, Gencer Savaş gibi müzisyenlerle birlikte çalıyor.

Haydi pikniğe ‘Abiler bana bir klarnet, bir darbuka, bir de keman’

Kemanda
Kadir Güçlü (30):
Serkan Demirtaş, Ahmet Özden çalıştığı müzisyenlerden birkaçı.

Haydi pikniğe ‘Abiler bana bir klarnet, bir darbuka, bir de keman’

Roman sanatçılarıyla bilinen Lüleburgaz’da o gün işi olmayan müzisyenler merkez Altıyol’daki Müzisyenler Kahvesi’nde takılıyor.

Haydi pikniğe ‘Abiler bana bir klarnet, bir darbuka, bir de keman’
Haydi pikniğe ‘Abiler bana bir klarnet, bir darbuka, bir de keman’
 

 

Yazarın Tüm Yazıları