Festivallerin fısıltı gazetesi

İstanbul Film Festivali’ni yarıladık. Eş-dostun tavsiyeleri de gelmeye başladı tabii. Beni iyi tanıyan bir ahbabımın “Tam senlik film” demesi üzerimde çok etkili oluyor. Bazen eleştirmenlerden bile daha etkili. İşte İFF fısıltı gazetesinden kesip sakladıklarım...

Haberin Devamı

* Alcarras’ı kaçırmışım bile. Son gösterim bugün, yetişemiyorum. Ama Katalonyalı şeftali yetiştiricisi bir bu ailenin hikâyesini merak ediyordum. Bu yıl Berlin’de Altın Ayı alan Carla Simón imzalı. Bakalım başka hangi vesileyle görebiliriz...
* “Masumlar” çocukların kötülüklerini konu alan bir Norveç filmi. Bende “Sineklerin Tanrısı” gibi bir his uyandırdı. Cuma akşamı 19.00’da Kadıköy Sineması’nda oynayacak.
*Berlin’de bir sirkte geçen fantastik çocuk filmi “Freaks Out” var. Nazi dönemini eleştiriyormuş. “Harry Poter”, “Narnia Günlükleri” gibi filmleri sevenler için güzelmiş. En yakın gösterimi bu akşam 21.30’da Beyoğlu Sineması’nda.
* İran filmi “Yarına Kadar” ilginçmiş mesela. İran’da bir kadının evlilik dışı çocuk yapmasını ve çocuğu saklarken yaşadığı bir günlük macerayı konu alıyormuş. Cuma 16.00’da Nişantaşı Cinewam’da var bir gösterim.
* Müzisyen bir anneyle kızının ilişkisini anlatan “Çizgi” de ilgimi çekebilirmiş. Evden yüz metre ötede çizilen bir çizginin bu yakasına adım atamayan kızın öyküsü. Cumartesi 13.30’da Beyoğlu Atlaş 1948’de.
* Nerede olduğunu bilmediğimiz bir kasabada geçen bir Türk filmi de benlikmiş. Cinayetler ağı kısmı beni çok çekmezmiş ama görüntüler çok etkileyiciymiş. Adı “Kerr”. Pazartesi 21.30’da Beyoğlu Atlas 1948’de bir gösterimi var.
* Türk filmlerinden bir de “Zuhal” var. Yalnız yaşayan ve sürekli kedi sesini takip eden avkuta bir kadın... Ta Antalya Film Festivali’nden duymuştum methini. Salı günü 11.00’de Beyoğlu Atlas 1948’de.

Haberin Devamı

Övülen salon...

* Kadıköy’de yeniden açılan, festivale ilk kez evsahipliği yapan Sinematek’i de öve öve bitiremiyorlar.
1965’te Onat Kutlar ve arkadaşları tarafından kurulan Türk Sinematek Derneği’nin mirası.
Orada bir film izlemek isterim.

Böyle olur fenomenin protestosu

Ünlü Fransız markası Chanel, Rusya’da ürünlerinin kullanımını yasakladı. Rus fenomenler isyanlarda. Bunun ayrımcılık olduğunu söylüyorlar. Bahçe makasıyla Chanel çanta kesip paylaşma trendi başlattılar. Mesela Marina Ermoshkina bu yasakların “Rusofobi” olduğunu öne sürüyor.
Bizdeki ürün protestoları geldi aklıma. Galiba içlerinde en meşhuru D’Alema döneminde İtalyan ürünlerine yapılanlardı. Araba yakmaya kadar varmıştı işler...
Savaşta bu kadar insan acı çekerken Rus fenomenlerin Chanel’den mahrum kalması kimin, ne kadar umurunda, o ayrı mevzu.

Haberin Devamı

Bence evde Efe’yi kullanacaklar

Kıvanç Tattlıtuğ ve Başak Dizer çocuklarının isminde “Kurt Efe” diye karar kıldılar ya...
Bence kendileri de bu ilginç ismin “Efe” kısmını kullanacaklar ev içinde.
Çünkü “Kurt” tek başına kaldığında seslenmesi bile zor bir isim. Cümle içinde kullanalım: “Kuuuuuuurt, içeri gir yavrum yağmur başladı.”
“Kurt Efe” de fazla uzun...
Cümle içinde:
“Kurt Efeeeeee, yemek hazır, ellerini yıka çocuğum.”
Bence nüfus kağıdında öyle yazsa bile “Kurt” zamanla ön isim olacak, pratik olduğu için aile içinde “Efe” kullanılacak.

Spor hocalığı bir seviye daha atladı

Britney Spears üçüncü çocuğuna İranlı nişanlısı Sam Asgari’den hamile.
Bu aynı zamanda spor hocalarının önlenemez yükselişinin de yeni bir zirvesi.
Çünkü spor hocalığı sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada “yeni cool”un hallerden biri.
Tıpkı 2000’lerin başında aşçılığın olduğu gibi.
Her şeyden önce sağlıklı beslenme, sportif yaşam gibi genel trendlerle paralel bir meslek.
Eğitimi bir tıp tahsiliyle falan kıyaslandığında daha kolay ve daha az masraflı.
Biraz güzel ya da yakışıklı bir hocaysanız fit vücudunuzla fenomene dönüşmeniz işten bile değil. Ki dönüşüyorlar da.
Britney Spears’in yeni aşkı Sam Asghari de bir spor hocası.
Ve geldiği yer, kapalı kulüp gibi yaşayan, sürekli bu küçük havuzdan kendine sevgili ve eş seçen ünlüler aleminde artık yer almaya başladıklarının kanıtı.

Yazarın Tüm Yazıları