Bensu Soral ile Hakan Baş’ın ortak açıklaması

Yalanlamalara rağmen bu ilişkide kafa karıştıran noktalar var. Neden mi bu ayrıntılarda boğuluyoruz? Çünkü kimi ilişkisini gizliyor, kimi ayrılığını... Bu yalanlama müessesesi artık pervasız bir hâl almaya başladı.

Haberin Devamı

Bensu Soral ile Hakan Baş kısa süre önce haklarında çıkan “ayrılıyorlar” iddialarını kesin bir dille yalanlamıştı.
Hakan Baş’ın başka bir kadınla eğlenirken görülmesi üzerine mesele yeniden alevlendi, çift sosyal medyadan yeni ortak bir açıklama yaptı.
Açıklamada kafa karıştıran iki nokta var. Bakalım ünlem (!) koyduğum yerler sizin de dikkatinizi çekecek mi:
“Dün gece bazı mecralarda yer alan haberlerin içeriği gerçek dışıdır. Haberde adı geçen kişi her ikimizin de uzun zamandır tanıdığı ve hep birlikte vakit geçirdiğimiz bir arkadaşımızdır.
Kalabalık bir ortamda, birbirimizden haberdar olduğumuz, birçok ortak arkadaşımızın da yanımızda (!) olduğu bir buluşmanın basında yer alma şekli bizi üzdü. Şu dönemde evliliğimizle ilgili hassas bir süreç (!) içerisindeyiz. Biraz zamana ve sizlerin de hassasiyetine ihtiyacımız var.”
Ne deniyor: “Birbirimizden haberdar olduğumuz...”
Ne demek bu: Gizli, kaçamak bir şey yok; Hakan’ın oraya gittiğini biliyordum, haberdardım.
Sonra ne deniyor: “Birçok ortak arkadaşımızın da yanımızda olduğu...”
Ne demek bu: Ben de oradaydım, yanımızda arkadaşlarımız da vardı.
Şimdi burada bir karmaşa var: Gittiğinden mi haberdarsın yoksa sen de mi oradaydın?
Başka ne deniyor: “Şu dönemde evliliğimizle ilgili hassas bir süreç içerisindeyiz.”
E hani ayrılık dedikoduları yalandı?
İsteyen boşanır, isteyen tekrar evlenir...
Eğlenmeye ister tek tek, ister çift halinde giderler, kimseyi ilgilendirmez.
Neden mi bizi zerre ilgilendirmeyecek bu ayrıntılarda boğuluyoruz?
Çünkü kimi ilişkisini gizliyor, kimi ayrılığını...
Bu yalanlama müessesesi artık pervasız bir hâl almaya başladı.

Haberin Devamı

Yeşim Salkım affetmedi

Bundan 1 sene önce Yeşim Salkım ile başka bir mevzudan bahsederken konu o zaman gündemde olan Murat Övüç’e gelmişti.
Fenomen Murat Övüç bir gösterisi sırasında Yeşim Salkım hakkında uluorta ağza alınmayacak sözler sarf etmiş, sonra da özür dilemişti.
“Bugün bu pervasızlığı sana yapan yarın başka bir kadına da yapabilir, sakın affetme” demiştim.
Yeşim Salkım affetmedi, o dava sonuçlandı. Murat Övüç’e 1380 lira para cezası verildi.
Bence az. Sen kalk, istediğin kişiye istediğin hakareti et, sonra Murat Övüç için çerez parası sayılabilecek bir miktara sıyrıl bu işten...
Ama yine de ceza cezadır, belki bundan sonra daha dikkatli davranır.

Haberin Devamı

Kıraç bıraksa bu işin peşini

Şarkıcı Kıraç, Paraf Kuruçeşme Açıkhava Konserleri kapsamında sevenleriyle buluştu, onlara güzel bir gece yaşattı.
Fakat sonra basın mensuplarıyla bir araya geldiğinde yine yazdığı milli takım marşıyla ilgili demeç verdi:
“O marşı 12 yıl önce yazmıştım. Çok saçma eleştiriler aldı. Sosyal medyada küçük bir kitle sanki tüm Türkiye bunu konuşuyormuş gibi davrandı.”
Sevdiği, saydığı birinin artık Kıraç’a şunu söylemesi lazım bence:
“Evet, bir marş yaptın, çok beğenilmedi. Olabilir, her yaptığın iş mükemmel olamaz ki... Ama unutuldu gitti. Bütün Türkiye’nin bunu konuştuğu falan yok, olmadı da. Durup durup bu konuda demeç vererek, gündemde tutan sensin...”

Haberin Devamı

Sen ne güzel bir insansın

Edirne’deki çeltik kanallarında su miktarı azalınca, boğulan balıkları pet şişelerle Tunca Nehri’ne taşıyan yürüme engelli öğretmen Süleyman Ekiz...
Tunca Nehri, olayın olduğu yere 1 kilometre mesafede. Ekiz bu mesafeyi elektrikli aracıyla defalarca gidip geldi.

PANDEMİ GÜNLÜĞÜ

Her gün uçak düşmüş gibi insan kaybediyoruz

Kışın fikrimi soranlara, “Aşılama böyle giderse ağustostan itibaren korona artık gündemimizde olmayacak, yavaş yavaş gündemin alt sıralarına kayacak” diyordum.
Haklı çıktım. Ama tam ters yönde.
Evet, artık sokakta, kafede, plajda, konserde kimsenin korona konuştuğu, hatta “sosyal mesafe-maske”yi falan iplediği yok. Neredeyse kurallara riayet etmek istisna oldu.
Bir tek toplu taşımada ve havayollarında iş sıkı tutuluyor ya da tutulmaya çalışılıyor.
Aşının konforuna çabuk alıştık, ipin ucunu bıraktık. İnsanlara bir özgüven, açılıp-saçılma geldi. 2 yılın bıkkınlığı da var tabii.
Doğru, korona hiç yokmuş, hiç olmamış gibi davranmaya başladık.
Ama her günün yevmiyesinde, çoğunluğu aşılanmasını tamamlamamışlar arasından bir uçak düşmüş kadar insanımızı kaybediyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları