Sözün kısası

Eder. 

Onun bu tarafına bayılıyorum. 

Medeni adamdır. 

Reddedilmeyeceğini bilse, Devlet Bahçeli’yi de ziyaret eder. 

* 

Baykal’ın kızına, Aslı Baykal’a, bu ziyareti sormuşlar. 

Kısaca cevap vermiş. 

Demiş ki: 

- Nezaket ziyareti. 

Öyle olduğu muhakkak. 

Deniz Baykal’ın nezaketine sığınarak yapılmış bir ziyaret, elbet nezaket ziyaretidir. 

Dahası var. 

Deniz Bey, seçim kampanyasında görev alabileceğini söylemiş. 

İyi ya işte. 

18 yıl partiye liderlik yapmış ve yarım asırdan fazla emek vermiş bir kökten CHP’li olarak, fevkalade nezaket göstermiş. 

Nezaket ziyareti değil mi bu? 

Daha ne olsun? 

* 

Fotoğrafı kim çekmiş? 

Gerekli yerlere nasıl servis edilmiş? Bilinmiyor. 

Ama Deniz Bey’in nezaketi olmasa, o fotoğraftan kimin haberi olur? Demek ki  nezaket ziyareti çok yerinde kullanılmış bir tabir... 

* 

Kaldı ki, Aslı Hanım’ın istifasını hiç önemsemiyormuş gibi yapıp, sadece babasına saygılar sunmak, Baykal soyadını taşıyan herkese yapılmış bir ayıptır ama bu ayıbı yaparken bile yine Baykalların nezaketine sığınılmış olmuyor mu? 

Böyle bir ziyarete nezaket ziyareti denmez de ne denir? 

* 

Aslı Hanım’ı tebrik ederim. 

Nezaket demeyip de lafı bize bıraksaydı, bu ziyarete kimbilir ne sıfatlar uydurur, ölçüyü kaçırıp belki suç bile işlerdik...  

Oh, şimdi sıyırdık.