Özetliyorum  

Biz Türkler, herkesle barışabiliriz.

Haberin Devamı

Fakat birbirimizle asla.

Kavga ve barış üzerine, çeşitli söylemler vardır.

En güzeli:

- Barışmasını bilmeyenler, hiç kavga etmesin.

Buna bir ekleme yapayım. İstanbul’un meşhur bir kabadayısından duymuştum:

- Niçin kavga ettiniz  diye sorulur ama niçin barışıyorsunuz denmez.

Zaten bu yüzdendir ki, bazı laflar vardır, kavgada bile söylenmez.

İyi ya işte...

Biz Kıbrıs Savaşı’na Barış Harekâtı demişiz.

Bir zirvede Tayyip Erdoğan, Mısır Lideri Sisi’yle aynı masaya oturup nasıl yemek yemediyse, Putin de bir başka zirvede, liderler fotoğrafına katılmamak için toplantıya kasten geç geldi.

Olur böyle şeyler.

Ama netice mühimdir.

Yine vecizelere dönersek:

“Kavgada yumruk sayılmaz” derler.

“Barışta ise eski defterler karıştırılmaz.”

Bir de özür meselesi var.

O kadar büyütmeyin.

Haberin Devamı

Göstermelik ve sıradan bir özür nedir ki:

Oysa bazen küçücük bir jest, zarif bir hareket, özür’den bin kere daha değerlidir.

Bu bakımdan...

Rusya’nın milli gününde, Erdoğan’ın ve Yıldırım’ın tebrik mektupları
-bence- son mektuptan daha etkili olmuştur.

Obama, ne iyi etti Hiroşima’yı ziyarete gitmekle... Bin kere özür’den daha değerli değil mi?

Yazarın Tüm Yazıları