Bizi sevgi kurtaracak!

O girişim sadece sana değil; bana da yapıldı güzel kardeşim. Sen beni en ufak bir fırsatta itelersen, nasıl sarılabiliriz?

Haberin Devamı

Deprem dışında sanırım, hayatımda en büyük korkuyu 15 Temmuz’da TRT’de Tijen Karaş’ın sesini duymamla yaşadım. O anı anlatmamın imkânı yok. Darbeyi anamızdan babamızdan biliyoruz. O kadar kötü olmuş her şey, o kadar karışmış ve acı çekmişler ki, bir nesli ‘Aman evladım sen sadece okulunu oku, siyasete bulaşma’ diye büyüttüler. Ne yapacağız, ne olacak diye hepimiz paniklemeye başladık.

 


Ardından uçak sesleri, ambulans sesleri, sokağa dökülenler. Açıkça ve net söylüyorum, sokağa çıkan herkese helal olsun. Ben normal hayatta tank görsem, düşüp bayılırım. Bi de önüne atlamak mı? Bu arada internete sürekli fotoğraflar düşüyor, bakmak istemedikçe yığınla servis ediliyor. Kim, ne, nasıl sorularını bile soramıyorsun. Anksiyetem öyle coşkun ki, ellerim ayaklarım titriyor. Her gördüğüm görüntüde ağlıyorum. Sürekli ağlıyorum.

 

EN ZOR GÜNLER

 

Haberin Devamı

Sonra, ‘püskürtüldü’ dendi. Ardından, haydaaaaaa! Artık neyin fırsatıysa bu, bir anda birtakım insanlar, fırsat bu fırsat diyerek; nefret ettikleri her kişiyi hedef gösterip, “Bu darbeci, millet bunun da cezasını verin!” diyerek linç ettirmeye çalıştı. Sonrasını zaten biliyorsunuz. Herkes, “Vallahi billahi darbeci değilim. Allah belamı versin değilim.” diye ikna etmeye uğraşıyordu. Hayır, Kenan Evren’den nefret eden, geçmiş darbelerin en büyük cezasını çeken, her türlü özgürlük için uğraşan insanlara bu etiketi yapıştırmaya çalıştılar. Sonra Allah’tan o provokatörlük geçti. Çünkü o girişim sana değil; bana da yapıldı güzel kardeşim.Sen beni en ufak bir fırsatta itelersen, nasıl sarılabiliriz?

 

Hayatımızın en zor günlerini geçiyoruz biliyorum. İzlediğim o görüntüleri kafamdan nasıl atarım inan bilmiyorum. Şimdinin küçük çocukları bu travmayı nasıl aşacak bilmiyorum... Hepsinden öte, o gece orada bulunan, arkadaşlarını, kardeşini, ailesini kaybeden insanları düşünemiyorum bile... Ama ben yine de bu süreçte; okumayı, öğrenmeyi unutmayalım diyorum. Öfkeyle, agresiflikle, hırsla yoğurmayalım kalplerimizi. Güzel müzikler, filmler, şarkılar, resimler... Bunları çıkarmayalım hayatımızdan. Hatta bunlara daha çok sarılalım. Ailemize, sevgilimize, arkadaşlarımıza, komşumuza sıkı sıkı sarılalım. Konuşalım, kapatmayalım kendimizi. Bazen akıl yetmiyor, düşündükçe çıkamıyorsun işin içinden. O zamanlar işte, sevgi girmesi lazım devreye. Sevgi kurtaracak her şeyi diye boşuna dememişler ya. Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Yazarın Tüm Yazıları